Dün, “Yerel seçimlerin kaderinde, ‘ekonomi’ de etkili olacak!” demiştik, velakin iktidarı yine hazır kıta ve iddialı, ama muhalefetin fotoğrafını, seçmenler önünde iyi görmüyoruz.

AK Parti, şu günlerle kuruluşunun 22.yıldönümünü kutlarken, muhalefetin başını çeken CHP’de, uzun yıllardan bugüne çok ciddi aile krizi var.

…Ve!
Üstelik…

Ana Muhalefet, cumhurbaşkanı seçiminde de ittifak yapılan İYİ Parti’yle de yerel seçimler için ciddi kader birliği çatışmasına girildi.

Bursa’nın yereliyle…

Kuruluş yıldönümüyle;

AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, ilk günkü bir aşk ve heyecanın vurgusuyla  “Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yolumuza emin ve kararlı adımlarla ilerleyeceğiz.” diyor.

CHP’ye döndüğümüzde;
Haftalardır…

İl ve ilçe kongreleri bir yana, mahalle delegelik seçimleriyle dahi ciddi bir çekişme, bölünme, tutum tartışmaları sürüyor.

Dahası…

Birkaç yıl öncesiyle;

Yeniden ‘Büyükşehir’ adayı ilan edilen Mustafa Bozbey’le çoktan sahada olmak bir yana, siyasal farklı dertler, gündem var.

Bozbey’e karşı, siyasi partisinin içerisinde ciddi bir itiraz ve karşıtlık zemini daha da güçlendirilmeye çalışılıyor.

Açıkçası…

Bozbey’in doğuşu, 4 dönemdir yönettiği Nilüfer’den de olmuyor, evi bildiği ilçede dahi, aile içi mücadeleye hem girdi hem de çekildi.
Birkaç haftadır…

Nilüfer’in belediyeciliği;
İmar dosyaları hakkında, ağır itham, suçlama ve suç duyurularına, soruşturma izni kararlarına çekiliyor.

Yıllardır…

‘Kayyım’ algısına düşen;

Nilüfer’in belediyeciliği için CHP’den beklenen kurumsal ses, gençliği muhafaza gerekçeyle valilikçe önüne set çekilen müzik festivali için çıkıyor.

Kolay değil, ama…

Bu gündemde;

AK Parti Nilüfer İlçe Başkanı Furkan Alpaslan, göreve gelmesiyle ana muhalefet olma varlığını ve sesini gösterdi.

Bir an;
Cervantes’in ‘Don Kişot’ adlı ünlü eseri akıllarımıza geliyor, nice siyasiler geldi de geçti, Nilüfer’den…

Böyle derken;

Siyasetin doğasıyla…

CHP’nin genel merkezinden veya yerel örgüt otoritesinden, Nilüfer Belediyesi’yle ilgili “Allah muhafaza…” türünden açıklamalar bekleniyor.

Ankara siyasetiyle…

İttifak meselesinde;

İYİ Parti’den, CHP’nin adaylarını, belediye başkanı gibi seçtirmek gibi süregelen bir görevi olmadığı vurgulandı.

CHP’nin de, Balıkesir’i İYİ Parti’ye verdikleri, ama kazanamadıklarını yüze vurmak isteyen refleksi, restleşmeyi güçlendiriyordu.

Kendi listelerinden;

Saadet Partisi ve Gelecek Partisi’ne 30’u aşkın milletvekilliğini sağlayan, Bursa’dan 2 isim çıkarttıran CHP, sürdürülen ittifakındaki İYİ Parti’yi hor görmemelidir.

Açıkçası…

İYİ Parti’yi, AK Parti’ye yakın görmüşüzdür ve bu nedenle kendilerine de MHP’den yapılan davet de, o kadar ağır kaçıyor.

Nihayetinde İYİ Parti’nin tutumu, öne çıkan 2 ittifakın, şimdi de kentlerin yönetimi ve geleceği için önem taşıyor.

AK Parti tarafından “İYİ Parti’nin yeri, PKK ve FETÖ’nün yanı değildir.” denilmesi ise, pembe düşünceler yerine, aksine İYİ Parti’ye hayli dokundu.

Gerekir ise;

İYİ Parti’nin, kendi belediye başkan adaylarıyla yerel seçime girme düşüncesi de, seçtiren olmak istemedikleri CHP’ye, dik duruş restini gösteriyor.

Bursa’da;

İYİ Parti’den Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu’nun ayrı kulvarla adaylığı söz konusu ve CHP de, böyle durumda bocalayacaktır.

Milliyetçi ve muhafazakar seçmen önemi kadar, Bursa’da da yerelliği güçlü adaylık talep ve ihtiyacıyla zaten Tatlıoğlu, yola çıkmıştı.
CHP’de;

Bursa’nın yerelinden, İstanbul ve Ankara’yı da saran değişim rüzgarları ve genel başkanın geleceğine ilişkin çekişme de, ittifakın kaderini bağlıyor.

CHP ve İYİ Parti, enerjisini siyasal hesaplara harcarken, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, rakip veya rakiplerini bekliyor.
AK Parti’de;

Hükümet eden olarak…

Bursa’ya yapılmayan raylı sistem kıyağının âlâsı, CHP’nin İstanbul’una yapılıyor, yeniden kazanma iradesinin gücüne çalışılıyor.
İstanbul’da;
Potansiyel aday Ekrem İmamoğlu’na karşı, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu’nun hazırlatıldığından söz ediliyor.
Ankara’da;
Potansiyel aday Mansur Yavaş’a karşı, AK Parti’nin kozu olarak, Sinan Oğan’ı görürsek, şaşırmayalım.
AK Parti, işine bakıyor!

Zira…

‘Ekonomi’ gündemiyle başı dertte iktidar olarak, halkın cebinden kentlerin geleceğine, yola çoktan koyulmuş oluyor.