CHP’nin, Ekrem İmamoğlu’yla büyük oynamaya başladığı ne kadar gerçek ise, Mustafa Bozbey’le de Bursa’da yıllar sonrasıyla yerel iktidara ulaştığı o kadar gerçektir.

Velakin…

An muhalefette;

Sular durulmuyor.

Yıllardır…

İç hesaplaşma ve hizipleşmelerle anılan ve gündem olan CHP’nin böylesine bu özelliği, bugün de geçerliliğini koruyor.

CHP’liler arasında;

Kendilerinde örgüt gerçeği ve demokrasi olduğunu, tek başına sürekli bir lidere, üstelik mutlak itaadin bulunmadığını söyleyenler vardır.

Velakin…

Böyle bir anlayışta;

Kurumsal yapı ve ilkeselliğin istikrarlı sürdürülebilirliği de ne derece mümkün, haliyle tartışılıyor.

Çelişki, tuhaflık çok…

Bursa’nın milletvekili, Güneydoğu’nun milletvekili gibi trafikle eleştirilirken, bir başka ilin milletvekili de, Bursa’nın içişleriyle anılıyor.

“Örgütün sözü geçer” meselesi…

Belediye başkanları ve meclis üyelerinin, il ve ilçe başkanlarının örgütün emrinde olduğu anlayışıyla süregelir, CHP’de de tartışılıyor.

Vakit erken, ama…

CHP’de il ve ilçe başkanları ile Büyükşehir ve ilçe belediye başkanları arasında, soğukluk ve mesafe yorumları da arttı.

Açıkçası…

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın, kendi halk lokantasında 3 çeşidi 80 TL’ye sunarken, Bozbey’in 4 çeşidi 60 TL’ye vermiş olması nedeniyle toplumda da farklı yorumlarla karşılandığını belirtelim.

Dahası…

Gelenekle beraber;

Aydın’ın, potansiyel ‘Büyükşehir’ adayı olarak konuşulmaya başlanırsa, pek de şaşırmayız, Osmangazi orası…
Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in de, Nilüfer ve Belediyeciliği’yle ilgili yıllardır akıllarda nasıl tartışılan bir algı ve olgu var ise, çöpe atan ve tarihe iten adım atmasıyla epey destek görüyor, ama rahatsız olanlar da var.

CHP örgütü…

Aslında;

Önde gelen;

Halk iradesi!

Dedikodu da çok!

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in, CHP’den ayrılma ve AK Parti’ye geçme veya bağımsız kalacağı dedikoduları, Nilüfer’deki döneminin de yanısıra konuşuluyor.

Bozbey…

Her türlü;

Markajı sevmez!

Paylaştığı, danıştığı ve stratejisti olmayışı gerekçesiyle gözlerine perde inebilir, tartışmalara kendisini itebilir.

Halka dokunduğumuzda;

Yeni dönem olarak;

Kentsel fiziki projelerden daha çok sosyal ve ekonomik hizmetleri önemseyen, yeterlilikle karşılayan anlayış öne çıkıyor.

Hükümet lideri tarafından millet bahçeleriyle vaat edilen kek ve çay ikramları yok, ama CHP’nin belediyeleride 60-80 TL’ye 3-4 çeşit yemek ve tatlının yenildiği ‘Halk Lokantaları’ gerçeği var.
Halk lokantalarının adı yetiyor, algısı güçlü ve hükümeti rahatsız ettiği de; SGK’ya borçların tahsil edileceği adımıyla anlaşılıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, ‘Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı’ kimliğiyle Anadolu’yu dolaşacağı ve aslında ‘Cumhurbaşkanlığı’ için sahaya çıkmış olacağı duyuluyor.

…Ve!

CHP olarak;

‘Sosyal Devlet’ gerekçesiyle;

Yönetimindeki belediyelerine iliştirdiği ortak politika ve uygulamaların, hükümet ile halkı karşı karşıya getirecek ve ‘erken genel seçim baskısı’nda rol oynayacak strateji görebiliriz.

İmamoğlu’nun, önde gelen büyükşehir belediyelerin başkanı arasında, Ankara’yla mesafeli, ama Bozbey’i de yanına aldığı ve güçlü konumlama sağladığını da ifade edelim.

Dolayısıyla…

Belediyeciliğe odaklı bilinen Mustafa Bozbey’i, siyaseten aktörleşen kimlikle de görürsek, şaşırmayalım.

CHP ve sol siyasetle anılan bazı ulusal medya odaklarının, İmamoğlu ve Bozbey’e yüklenmesi de, aslında CHP’nin içerisinden ipuçları veriyor.

Bu akışta;

Bozbey’in, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları ve örgütle ilişkilerinin de, yerel siyasi irade fotoğrafı için hassasiyet taşıdığını ifade edelim.

Bursaspor’la ilgili…

İmar Planı değişikliğinde;

Kendi meclis grubuyla yaşanan görüş ayrılığı da, farklı örneklerle sürecek mi bu da çok merak ediliyor, AK Parti de, ince politikasıyla dikkati çekiyor.