Bugün bir ulusal TV’de, ingiltere’deki mülteci eylemleriyle başlayan olayların perde arkası tartışılırken, Bursa’daki çiftçiler de kendi derdine çare gerekçesiyle ana yola eyleme çıktı.
Yeni günle;
Bursa’nın gündemi, farklı yönetimsel ve toplumsal katmanlarıyla beraber hayli hareketlendi.
Ülke geneliyle;
Çiftciler, tarımsal maliyetlerin artması ve ürünlerinin tarlada kalması; birkaç TL’ye dahi satamadıkları gerekçesiyle bir süredir çok konuşuluyor.
Geçtiğimiz günlerde;
Bursa’nın bir ilçesinde, elinde kalan dolmalık biberleri tarlaya döken çiftçinin bu eylemi, en başka muhalefetçe desteklendi, ama toplum arasında israf nedeniyle eleştirildi.
Bu eylem…
Ülkede yankılandı.
…Ve!
Bugün…
Bursa;
Tarımsal kimliği ve çiftçilerin eylemiyle bir kez daha ülkenin dikkatini gelmekle de beraber, kırsaldan merkeze ortam hareketlendi.
Karacabey ve Mustafakemalpaşa’nın çiftçileri, traktörlerin katılımıyla karayoluna döküldüler ve eylemde bulundular.
Bursa ile İzmir arası…
Ulaşım durdu, aksadı!
CHP ve İYİ Parti’nin yönetimine geçen söz konusu ilçelerin çiftçileri, belediyeden çok, devletten beklentisini gündeme taşıdı.
“Hükümet istifa” sesleri yükseldi.
Milletvekilleri de, ses verdi.
AK Parti’li Refik Özen, çiftçilerin tepkisini göstermek için eylemde bulunmasını anlayışla karşılıyordu, ama “Bunu provoke etmek isteyen, siyaseten kendine malzeme çıkartmak isteyenlere de müsaade edilmemesi gerekiyor.” ifadesini kullanıyordu.
Böyle derken…
TBMM’de ‘Tarım’ komisyonu üyelerinden CHP’li Orhan Sarıbal ve İYİ Parti’li Selçuk Türkoğlu’nun eylem sırasında orada olmaları dikkati çekti.
Çiftçilere eylemde destek veren Sarıbal, “Karacabey ve Mustafa Kemalpaşa çiftçisinden tarihi eylem.” derken, Türkoğlu da bugün çiftçiye açıklanan çözüm vaadinin takipçisi olacaklarını söylüyordu.
Eylem gününde;
Tesadüf mü, bilemiyoruz, ama….
Tarım gündemiyle;
Bursa Valisi Mahmut Demirtaş’ın başkanlığında adeta ‘Kriz Yönetimi’ dedirten bir toplantı gerçekleştirildi.
…Ve!
Sosyal medya aracılığıyla…
Açıklama, dikkati çekiyor.
Demirtaş. “Tarım kenti Bursa’mızda üretimi yapılan başta domates ve biber ürünleri olmak üzere üretim fazlası ürünlerin tarlada kalmaması için çiftçilerimize destek olmak adına görüşmelerimizi sürdürüyoruz.” diyor.
Çalışma kapsamıyla;
İlgili merkezi yönetim kurumlarına da işaret ediliyordu ve “Tarım ve Orman İl Müdürümüz, Ticaret İl Müdürümüz ve ilimizde faaliyet gösteren zincir market yöneticileri ile bir araya gelerek sürecin sağlıklı bir şekilde işlemesi için görüş alışverişinde bulunduk.” deniliyordu.
Çiftçiye mesajla;
“Milli servetimizin tarlada çürümemesi ve çiftçilerimizin emeklerinin karşılığını alabilmeleri adına gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde sorunun çözümü için katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum.”
Özünde…
Siyasi irade devrede!
AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan’ın açıklamaları, hükümetteki siyasi partinin yerel otoritesi olarak, bugünkü sıcak gelişmeye el atıldığını gösteriyor.
…Ve!
Gürkan, tarım kenti Bursa’nın en önemli yöresel bir tarım ürününü eken çiftçiye, somut acil çözüm müjdesi verdi.
Öncelikle;
Gürkan,
Bursa’da, ülkenin salçalık domatesinin %25'inin üretildiğini belirtirken, alım için imkanları artırma adımları nedeniyle Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Ticaret Bakanı Sayın Ömer Bolat ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e teşekkür ediyor.
Ardından…
Çiftçiye mesajla;
Gürkan, “İlk etapta 25.000 ton seviyesinde, Bursa'lı üreticilerimizden alım yaparak katkı sağlayacak Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüğümüze ve çözüm noktasında yoğun gayret sarf eden Sayın Valimiz Mahmut Demirtaş ve Bursa Milletvekillerimize teşekkür ediyorum.” ifadesini kullandı.
Bu gelişmeleri aktarırken…
Yıllardır süregelen;
Çifçiler ile pazaryeri esnafı ve marketçi arasındaki aracılar, 22 yıldır aynı siyasi iradenin elindeki hükümet dönemiyle de tartışılmaya devam ediliyor.
Devlet olarak;
Büyük kurum ve işletmelerden en aşağıya kadar, etkin bir denetim ve güçlü bir yaptırım sistemi getirilmediği sürece, aynı şeyler konuşulur.
Bu arada…
Valilik’teki toplantıya;
Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Tarım A.Ş. Genel Müdürü Sedat Akar, davet edilmediklerini söylüyordu.