Marmara Depremi’nin yıldönümü yaklaşırken, kural koyucu ve vatandaşı uyaran devletin kendi binalarındaki trajediyi de vurgulayalım.
Dün…
Devletin imar ve kentsel dönüşüm mevzuatı ile otorite yetersizliğini ve çelişkilerini gündeme taşımıştık.
Bugün…
Devlet olarak;
İçerisinde bulunulan ve süregelen bir başka trajediye, vahim duruma bir kez daha dikkati çekelim.
Zira…
Büyük coğrafyada;
Daha büyük zarar ve kaybın yaşandığı geçen yılki depremle devlet binalarının da çöktüğünü veya hasarlı duruma düştüğünü dile getirelim.
…Ve!
Bursa için de 3.5 milyona yaklaşan nüfusu ve devlet kurumlarının çokluğunu not düşelim.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanmış olan ‘2023 Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu’, çok şeyleri anlatıyor.
Marmara Depremi’nin üzerinden çeyrek yüzyıl geçti, ama yaşanan yeni depremle süren sorunlar ve tekerrür eden sonlar var.
Maalesef…
Devlet, kuralları koyuyor ve vatandaşını uyarıyor, ama kendi binaları da depremle çöküyor veya hasar alıyor.
Raporda;
Merkezi yönetimin fotoğrafı olarak çarpıcı detaylar var, ayrıca yerel yönetimlerin arasında, Adıyaman Belediyesi’nin yıkıldığını da hatırlatalım.
Devlet binaları…
Kamusal işleyişin sürdürülebilirliği ve dolayısıyla toplum hareket döngüsü olarak, merkezi yönetim kurumları öne çıkıyor.
Raporda;
Adıyaman ve Kahramanmaraş’ın ‘Çalışma ve İş Kurumu’ müdürlüklerinin ağır hasar ve Malatya Doğanşehir Sosyal Güvenlik Merkezi’nin yıkılması nedeniyle yeniden yapılmaları gerektiği belirtiliyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı, farklı bakanlık himayesindeki İŞKUR, GİB ve SGK binalarında, toplam 1.8 milyar TL tutarındaki hasar tespiti bulunuyor.
Elbette…
Hasarın tutarı değil, can önemli!
…Ve!
Deprem sırasında…
Olan;
Binalarda, insana oluyor!
Sözkonusu kurumlar itibariyle;
Genel idari hizmet binaları olarak toplam 209 bin 44 metrekare hasar olduğu ve gençlik merkezi olarak toplam 35 bin 475 metrekare hasar yaşandığına dikkati çekelim.
Devlete ait;
Sosyal hizmet binalarında 51 bin 84 metrekare, çocuklara yönelik sosyal hizmet binalarında 73 bin 367 metrekare, kadınlara yönelik sosyal hizmet binalarında 20 bin 240 metrekare, engellilere yönelik sosyal hizmet binalarında 6 bin 534 metrekare, yaşlılara yönelik sosyal hizmet binalarında 58 bin 327 metkerare toplamıyla hasar meydana geldiği görülüyor.
Yeni deprem faciasında;
Aynı imar adalarında, yıkılmayan, zarar görmeyen binaların ayakta kalmaları, diğerleri için devletin veya değil inşaat kalitesi ve haliyle ‘yapım ve denetim esasları’ uygulamasını tartışmaya itiyor.
Bu arada…
Devletin, yapı denetimi uygulamasından muaf, ama kurumların iç denetimsel mekanizmaya sahip olduğunu da belirtelim.
Bu tartışmalarda;
Devletin ihale mevzuatı da, nedensel olarak tartışmalara çekilse de, ortada da yapılan inşaat var ve denetim boyutu soru işareti oluyor.
Ülke geneliyle…
Mevcut kamusal yapılarda;
Güçlendirilme uygulamasıyla depreme karşı direnç sağlanmasına karar verilen binalar var, 25 yılda ne yapılabildi.
Bursa’da;
‘Maliye’ ana binası dahi ancak yeni tahliye edilebildi, okullar için de tartışma sürüyor.
Mudanya Belediyesi, uzun yıllara direnen mevcut olanın yeni hasarlı duruma gelmesi nedeniyle baraka misali mekanda hizmete çalışıyor.
Marmara Depremi’nin ardından, geçen yıl yaşanan büyük depremle de aynı sonuçlar ve sorunlar konuşuluyor.
Dün, dedik…
“35 yıllık…
Meslek hayatımızda;
Nice depremler gördük, toplantılar ve söyleşilere katıldık, yazılar kaleme aldık, ama en büyük sorun, ortak zihniyet…”