Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ittifak kurulan yoldaş liderlerle gelinen Bursa’dan, 14 Mayıs’ın ve gelecek yıl yapılacak yerel seçimin umut ve hayalleriyle döndü.

Çalışan ve emeklilerin başlıca merkezlerinden Bursa, bu özelliğine karşılık, merkez sağ siyasete eğilimli davranıyor.

Şimdi…

Sol siyasetin başındaki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs’ta kendi odağında birleşen ittifakın kazanacağına inanıyor.

Gökdere Meydanı’nda;

CHP’nin önceleriyle göremediği, Demokrat Parti, Gelecek Partisi, Deva Partisi ve Saadet Partisi’nin elde edemeyecekleri kalabalık, ittifakla oluştu.

Böyle derken…

Memnuyete taşınan fotoğrafların ne derece kalabalık olduğu, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 42 bin seyircili stadyumunun tribünleriyle kıyas edilmesiyle doğru olacaktır.

Açıkçası…
CHP ve liderini memnun eden Bursa’daki mitingin kalabalıklığında, ittifak kurulan siyasi partilerin, il başkanlarının katkısı olduğunu düşünüyoruz.

Hatta…

Deva Partisi ve Saadet Partisi’nin, Bursa’nın yerelinde sahada halka ulaşmak için iyi çalıştıkları görülüyor.
Millet İttifakı olarak;

Mevcut hükümet sistemi, özgürlük, adalet, hukuk kavramları, halkın cebine inen söylemler, Sinan Ateş ve yerelde Bursaspor, meydan stratejisindeydi.

Diyarbakır’ın takımıyla maçlarda;

Bursa’nın bir milletvekili ve diğer başka CHP’li ve HDP’li milletvekilleri tarafından Bursaspor’un üzerini çizen tutumuna karşılık,  ‘dün hiç yaşanmamış’ gibi ittifak siyaseti gördük.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun Bursaspor’u görüntülerle yeren videolu paylaşımını taraftarlar unutmadı.

O dönemlerde;

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bursaspor ve kentine duyarlılık göstermişti, ‘Amed’ ismine de karşı çıkmıştı.

Bahçeli’nin aksine;

Bursa’nın haksızlıkla mücadele gündemine mesafeli kalan Kılıçdaroğlu, Amed’in ismine, coğraflasına sahip çıkan refleks göstermişti.

Kılıçdaroğlu, kent meydanlarındaki geleneğine binaen de, Bursaspor’un atkısıyla kentin önüne çıkıyordu, çıkarılıyordu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’deki gibi, Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında da, Bursa’ya özel somut proje vaadi yoktu.

…Ve!
Muhalefetin, kentsel ders çalışmadan ve perpektif koymadan ‘Bursa’nın önüne çıktığı’ izlenimi, dün de tekerrür ediyordu.

CHP’nin ‘Yoldaş’ liderleri…

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Bursa’ya hızlı trenin temelinden 2 yıl sonrasıyla 2 yıl başbakandı.

İstifasını verdiği/istendiği 2016 yılında bitmesi gereken proje, ayrıldığı 2016 yılıyla yani döneminde sonuca ulaşmadı.

Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da, AK Parti’nin hükümetindeki dönemde, özelleştirme ve bazı ekonomi kararları, ittifak tabanında tartışılıyor

Rakip ittifakta olmakla beraber, Bursa’nın listelerinden Deva’ya yer verilmese de, Babacan’ın canlı profili, dikkati çekiyordu.

.Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun açıklamasının merkezinde de, cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemine yüklenmek vardı.

Cumhurbaşkanı adayı olarak;

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bursa’yla buluşmasına dönersek, kullandıkları ana slogana, özel parantez açalım.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, süregelen olarak “Tek Millet. Tek Bayrak. Tek Vatan. Tek Devlet.” derken, Kılıçdaroğlu’nun “Tek Bayrak. Tek Vatan” ifadesi kullandığı dikkati çekiyor.

Eski yıllara kıyasla…

Atatürk, cumhuriyet ve devrimlerin öne çıkmadığı CHP’nin saha siyasetinde, Kürt seçmen stratejisi ve hatta HDP’nin çok konuşulan örtülüğü desteği açısından, ince detaylı otokontrol izlenimi oluşuyor.

Ekonomi gündemini iyi değerlendirmek isteyen Kılıçdaroğlu’nun, HDP’nin dolaylı ittifakında kilit öneme sahip özgürlük, adalet ve hukuk kavramlarını da araya iyi işlemeye çalıştığı dikkati çekiyor.

Kılıçdaroğlu, yeniden aday gösterilen Mustafa Bozbey’le gelecek yıl yapılacak yeni yerel seçimlerle Bursa’nın yönetimini elde etme beklentisini ve inancını da, ifade ediyordu.

14 Mayıs’ın rekabetinde;

CHP’nin diğer milletvekili adaylarına kıyasla Şahin Sevinç’in genel başkan gibi, özel seçim otobüsüyle ilçeleri ve semtleri dolaştığını, dikkatleri çektiğini de özellikle not etmiş olalım.

Mustafa Bozbey…

Çok önceden ilan edilen ‘Büyükşehir’ adaylığıyla farklı ilçelere gidiyor, programlar düzenleniyor, sivil toplum örgütleriyle buluşuyor, 14 Mayıs’ın sürecine de katkısı elde edilmiş oluyor.