Bursa’da, güçlü tarımsal niteliğiyle bilinen kırsal bir ilçenin belediye başkanı, bu özelliği dün gündeme taşıdı. Bereket anlatılıyordu, ama tezgahlardaki ‘pahalılık’, tezatlık oluşturuyordu.
Sosyal medyada;

Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, bazı köyleri ziyaretle tarımsal verimliliği anlatan paylaşımlarda bulundu.
Görüntüleri izleyince…

Mahsullerin sezonuyla;

Domatesin, sivribiberin, çarliston biberin, kırmızı biberin bolluğu, bu toprakların bereketi, dile getiriliyordu.
Böyle durumla;

Özkan tarafından üreticiler ve tüccarlar için güzel temenniler ifade ediliyor, ama tüketiciler de aynı açıklamayla öne çıkarılmalıydı.
Çünkü…

Üreten Türkiye ve üstelik üreten Karacabey’e, kentimizin toprağının bereketine rağmen, meyve ve sebze fiyatları pahalı seyrediyor.
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yönetiminden ayrılan selef, meyve ve sebze mevsiminde tüketilirse, hem sağlıklı hem de ucuz olacağını söylüyordu, ama bu olmadı.
Yaz aylarıyla…

Pahalılık devam etti!
Kente 1 saat uzaklıkta;
Karacabey’de ilçe belediye başkanı tarafından sezonu ve bolluğuyla gündeme taşınan muhsüller, Bursa’nın merkezi 3 büyük ilçesinde, kış aylarından farksız etiketler taşıyor.
Karacabey denilince;
Ayrıca…

Soğan da akıllara geliyor, yine pahalı!
Karpuz ve kavun, ayçiçek üretiminde de, Karacabey’in dikkati çektiğini, ayrıca belirtelim.
Başkan Özkan, mahsullerin bollu ve bereketinin tüccarlara da hayırlı olmasını dilerken, üreticilerden alımın iyi fiyatlarla olmasını da istiyor.

Böyle denilirken…
Pazaryerlerini, marketleri, çarşıları arşınlayan, ucuzu bulabilmek için dolaşan tüketiciler adına da, çağrıda bulunmak gerekiyor.
Üretiden tazgaha varınca;

Bursa’nın toprağındaki bolluğun ve bereketin, kentin pazaryerleri, market ve çarşılarına tam anlamıyla yansımadığı görülüyor.
Akaryakıt giderleri öne sürülüyor, ama Bursa’nın mahsulleri, başka kentlerdeki mahsullerle aynı fiyata ve hatta pahalıya satılabiliyor.
İhracat da, ülke insanını vuruyor!
Çünkü…
Bursa’nın toprağının dahi bolluğu ve bereketinin, kur avantajı nedeniyle ihraç edilince, tezgahtaki kalite de düşebiliyor.
Bursa’nın dünyaca ünlü incirine, kendi yerel insanımız ulaşımıyor, ama ihraç edilmesi için yeni dış pazarlar arandığını hayretle duyuyoruz.
Milli ve manevi hassasiyetlerin önemsendiğinden söz edilen Türkiye’de, aynı hassasiyeti, bu toprağın bereketi ve ucuzluğuyla da görmeliyiz.
Pazaryerleri cep yakıyor!
Ticaret
te;

Serbest piyasa özgürlüğü var, ama pazaryerlerindeki rekabette, tüketiciler için fiyatta rekabeti tam anlamıyla görmek de mümkün olmuyor.
Karacabey Belediye Başkanı Ai Özkan, nihayetinde yönettiği ilçesinin tarımsal kimliğini, toprağının bereketini gündeme taşıdı, ama tüketiciler için çok zor yıl geçiyor.
Toprağın bereketi; üreticileri memnun etse de, aracılar ve ihracatçıların alım fiyatlarıyla da memnuniyet aranıyor.
Elbette ki…
İhracat için;
Talep edilen nitelikte mahsül elde eden üreticilerde, iyi alım fiyatlarını elde edenler olduğunu da duyuyuoruz.
Sorun;

İç tüketimde, kalite ve fiyat istikrarında!
Devlete görev düşüyor.
Halka, “Satın almayın” demekle olmaz, yaz aylarının mahsulleri de mevsiminde pahalı satılıyor.
TV’lerde izletilen;
Ambalajlı gıda reklamlarında, devlet tarafından altyazıyla “Günde 4-5 porsiyon meyve ve sebze tüketin” uyarısı koyduruluyor, ama anne ve babalar; evladının yiyeceği, ihtiyacı kadarı dahi satın almakta güçlük çekiyor.