İstanbul’un CHP’ye geçmesinden sonra, öncesiyle yapılan metro hatlarını ve süren projelerini üzerine alan hükümet, İstanbul’a sevdasının ne kadar büyük olduğunu, bugün bir kez daha gösterdi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı;

Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM) tarafından bugün sosyal medyada gündeme vurgulanan icraat, Bursa’ya yıllardır süregelen kayıtsızlığı, yeniden ve çarpıcı şekilde bir kez daha gösteriyordu.

Açıklamada;

İstanbul’un toplu ulaşımına çözüm için sürdürülen raylı sistem projelerine işaret ediliyor.
Tamamlanmasıyla;

Kaydedilecek büyük ilerlemenin mesajı veriliyordu ve “İstanbul’un raylı sistem ağı 395 km’ye yükselecek raylı sistem ağının % 50’si bakanlığımız tarafından İstanbul halkına kazandırılmış olacak.deniliyordu.

Mevcut durumla;
5 hattın yapımı sürüyor!

Bursa’da;

Merkezi yönetimin, il sınırları itibariyle yere serilmiş 1 milimetre dahi raylı sistemi yok.

Trajikomik olan;

Ana muhalefet ve destekleyen medyası, 20 yılı aşkın süre sonra merkezi yönetimin Bursa’da yapımına başladığı ilk projeyi dolamıştı.

Bursa Şehir Hastanesi’ni, kentiçi raylı sistemine entegre edecek bu ilk projeyle de, ‘Bursa’ya iktidarın kıyağı’ deme gafletinde bulundular.

…Ve!
Aslında;

CHP, Bursa’ya ayıp etti!

Ana muhalefet

Bursa’nın yereliyle;
Kentin ve kentlilerin hakkını yıllardır savunmak ve talepte bulunmak yerine, küt bir siyaset polemiği içerisinde oldular.

Yeri geldiğinde…

Bazı meselelerle;

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür eden bir politikayla Bursa’yı da acizlik içerisine düşürdüler.

CHP parlamenterliğinde;

Kürsü aktivistliği ve önerge yazışmalarıyla sınırlı kalan bir kentli vekaletiyle geride kalan yılların telafisine, katkı da koyamadı.

Dönelim;

Hükümete, ilgili bakanlığa…

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nı çifte seçime kadar yöneten Adil Karaismailoğlu, AK Parti’nin, İstanbul’a ‘Büyükşehir’ adayı aramaması gerektiren bir performansı gösterdi.
Murat Kurum’un adı geçse de, Karaismailoğlu’nun İstanbul’a başkan olması, en başta hakkı gözüküyor.

Bursa’da;

Raylı sistem icraatıyla…

Hayal kırıklığında;

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nı sürekli sorumlu gösteren bir anlayış, bir yanılgı, farklı mecralarda dikkatimizi çekiyor.

Velakin…

Nihayetinde;

Hükümetin meselesidir ve hükümetin Bursa’ya ne yapıp yapamadığı tartışılmayı gerektiriyor.

AK Parti’ye mensup bazı milletvekillerinin, kamu kurumlarına ziyaretlerini, kent lobisi kurmaya çalıştıklarını da biliyoruz.

Ne bakanlar geldi, geçti…

Bursa’ya, kentiçi raylı sistemi için yıllarca metro hattı, hatları yapılamadı, 20 yılı aşkın süre geçti.

Özellikle…

Bazı milletvekillerinin ağabeyliğe, müjdeciliğe yönelmesi ve çekilmesiyle de hayal kırıklığı büyüdü, çünkü söylemler tutmadı.

Bursa Şehir Hastanesi’nin yapımıyla eş zamanlı başlanması gereken raylı sistem entegrasyonu, sonradan yatırıma girdi.

Bursa’nın en büyük sağlık tesisi 2019 yılında açılırken, raylı sistemine ancak 2 yıl sonra başlandı, arada 5 yıl kaybedildi.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın, 5 yıl öncesiyle ısrarla üzerine gittiği beklentiyle projeye başlandı, ama merkezi yönetimin çalışması, İstanbul’da yapılanlar kadar, hızlı gitmiyor.

Bu arada…

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yeniden aday girmesi beklenen yerel seçimlere kadar en azından test sürüşlerinin başlaması dahi, belki de çoktan beri, ‘rahatsızlık yaratmaya başlamıştır’ bile…

Velakin…

Dedik ya;

Hükümetin ‘Metro’ icraatında, İstanbul’a bu ne sevdadır, ah!

Bursa’nın merkezi yönetime ait hızlı tren projesinde de, metro projesinde de, mali ve teknik sorunlar, proje değişiklikleri hep oldu, oluyor.

Velakin…

İstanbul veya başka kentlerdeki ulaşım projelerinde, neden böylesine benzeri sık sorunlar olmuyor, duyulmuyor.

İstanbul’a sevda, bu büyük kentin yönetimini CHP’den geri almaya mı dayanıyor, sanmıyoruz, AK Parti’nin dönemiyle demir ağlarla örülmeye başladı.

Bu arada…

Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) desteğiyle;

‘Yarısı Bizden’ sloganıyla başlatılan yeni, büyük kentsel dönüşüm kampanyasında, neden hemen ve sadece İstanbul var, neden Bursa yok?