Toprakları’ndan soydaşlarla da kucaklaşılan Bursa’da, bir Pazar günü olmasına rağmen, önemli gün yaşandı. Toplumsal ve diplomatik önem taşıyan bir büyük camianın ‘sivil toplum’ kuruluşu, bugün sandık başındaydı.

Türkiye’nin dinamik dış politika dönemi ve gündeminde, genel merkezi Bursa’da bulunan Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği’ni (BAL-GÖÇ), uzun yıllar  sonrasıyla sık duyacağız.

BAL-GÖÇ’te…

Düzenlenen olağanüstü yeni kongreyi kazanan ve 11 yıl sonrasıyla tekrar ‘Genel Başkan’ olan Prof. Dr. Emin Balkan, farklı ve dinamik bir yeni döneme imza atmak üzere, görevi devralıyor.
Başarısına kutlamalar sürerken…

Balkan’ın ayırdığı özel zamanla kendisiyle konuştuk ve ilk sözlerini de sütunlarımız için not ettik.

Çok konuşulan, tartışılan…
Olağanüstü kongre sürecine işaret eden Balkan, öncelikle “Zor bir süreç geçirdik, özellikle belirtmek istiyorum.” ifadesini kullanıyor.
…Ve!
Yaşanan tüm tartışmaların, gerilimlerin, rakiplerle rekabetin artık geride kaldığına değinen Balkan, “BAL-GÖÇ için kucaklaşma, güçbirliği zamanı… Hayatı beraberce sürdürdüğümüz tüm Balkan göçmenleriyle kucaklaşmaya hazırım…” diyor.
Aylar öncesiyle…

Yola çıktığında;
Bu sütunlardan aktardığımız üzere, yeni dönemin önemli bir yeni politikasını ve açılımını, bir kez daha vurguluyor.
Balkanlar’ın farklı ülkelerinde yaşamakta olan ve Bursa’yı da merkez yapan tüm soydaş topluluğunun BAL-GÖÇ’ü olacaklarını söylüyor.
Hatta ve yanı sıra…

Balkan, “BAL-GÖÇ’ü, sadece Balkanlar’la da sınırlı kalmayan, oradan Avrupa ve ABD’ye de uzanan, iletişim ve beraberlik yürüten bir BAL-GÖÇ olmayı da, hedef olarak görüyoruz.” şeklinde konuşuyor.

Balkan’a, bugünkü kongrenin öncesinde dün paylaştığı “3 Temmuz’da yarışırız, 4 Temmuz’da kucaklaşırız…” sloganını anımsattık.
Seçim sonuçlarının açıklanmasıyla beraber, ‘kongrenin yapıldığı salondan itibaren kucaklaşmanın başladığı’ ortaya konuluyordu.
BAL-GÖÇ;
Bulgaristan’dan zorunlu göç düşüncesinin başlamasıyla beraber, Bursa merkezli olarak, zulümle karşılaşan soydaşların ve anavatanın sesi olmuştu.
O yılların ardından…

Prof. Dr. Emin Balkan’ın Ocak 2002’den Aralık 2011’e kadar geçen ‘Genel Başkan’ görevindeki yıllarında, yeniden canlılık kazanılmıştı.

Bulgaristan’la eski yıllardaki gibi durumlar yok, zaman içerisinde Türkiye’de, resmi ziyaretle Bursa’da soydaşlardan özür dilenmişti.
Birkaç yıldır…

Yunanistan’la Batı Trakya’daki Türkler’in ‘Azınlık’ haklarıyla ilgili ciddi sorunlar ve ayrıca Bosna-Hersek’teki federatif yapıda, oradaki soydaşları ve Müslüman nüfusu tedirgin eden gelişmeler yaşanıyor.
Elbette ki…

Türkiye olarak;

‘Osmanlı’ devletinin yüzyıllarca var olduğu Balkanlar’da, soydaşlarımız, tarihi ve kültürel değerlerimiz için adımlar yürütülmesi, birilerini rahatsız ediyor.

Dış politika açısından da;

BAL-GÖÇ’ün önemi büyük, çünkü Bulgaristan’dan zorunlu göç meselesinde, sivil toplum örgütü olarak, kendisine kulak veriliyor ve toplumsal ses ve kitle hareketi olarak, dış dünyada izleniyordu.
Tüm bu nedenlerle…
Balkanlar’da soydaşların hak ve özgürlükleri, demokrasi sisteminde kenetlenerek birliğini ve gücünü gösterebilmesinde, BAL-GÖÇ’ün kendisine görev ve sorumluluk göreceği bir yeni dönem başlamış olacak.
BAL-GÖÇ’ün yeni yönetimi…
Görevi devralacak yeni yönetim ekibi; beraberliği ve değişimi amaçlayan, deneyim sahibi farklı konumlarda olanlar ile kadınlara geniş yerle dikkati çekiyor.
Yönetim Kurulu;
Emin Balkan, Ahmet Ağların, Ayhan Işık, Ayten Hacıoğlu, Berkun Çiftliklioğlu, Elvan Demir, Emir Cemal Beşkardeş, Erçin Şentürk, Erhan Pamukçu, Fahriye Vatansever Ağca, Fatih Akın, Fenni Altınsoy, Feriha Er, Fikret Uzun, Fikret Yüksel, Füsun Karakurt, Gülcan Uludağ Mutaf, Gülçin Tütüncü, Günay Yılmaz, İsa Sabahyıldızı, Mehlet Güler, Mert Tiryaki, Metin Edirneli, Nejla Alagöz, Nurettin Göler, Öznur Beloğlu, Sabahattin Soğukpınar, Sadık Yılmaz, Seher Tunçgezer, Sema Çoklar Uzun, Yeşim Bedeloğlu, Yüksel Özgür ve Zerrin Fırat.
Denetim Kurulu;
Kemal konu, Hayriye Güven, Ahmet Memişa.
BGF Delegeleri;
Emin Balkan, Ahmet Can, Barış Sultansu, Besim Hacıoğlu, Fahriye Vatansever Ağca.