Devletin bugün duyurduğu aylık yeni ve önemli bir bilgisel tabloda, yine süregelen acayiplik vardı ama şaşırmadık.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, yeni yılın ilk ayına ait işçi ve sendikalı olanlarının sayılarını açıkladı.
 

Ocak 2021’ait verilere göre…


Türkiye’de, farklı sektör ve iş kollarında, sendikalı toplam 14 milyon 371 bin 96 işçi bulunuyor.

Sendikalı olmak…

Asgari ücretin üzerinde maaşla çalışabilmek ve, ayrıca farklı mali ve sosyal haklara sahip olmayı getiriyor.

Türkiye olarak;

Sanayileşme, üretim ve ihracatı övgüyle çok konuşuyoruz, gurur veren rakamlara bakılıyor.
 

Emeğin hakkı, öne çıkmıyor!

Nitekim…

Sendikalaşma oranı, ortada!

Türkiye’deki sendikalı işçi sayısı 2 milyon 64 bin 476 ve toplam işçi sayısının ancak %14.40’ı oranına tekabül ediyor.

Ülkenin güçlü sanayi kimliği, istihdam ve ihracatıyla ters orantılı bir sendikal açık görülüyor.

Metal iş kolundaki sendikalı sayısı, yaygın tekstil iş koluna göre çok yüksek oranda bulunuyor.

Süregelen gerçekle…

Farklı sektör ve ölçeklerde;
 

Sendikalaşma zorluğu bulunuyor.

Çalışma hayatında, kayıt dışı istihdam gerçeği de var ve bu duruma karşı, devletçe çalışmalar yürütülüyor.

Açıklanan tabloda;

En çarpıcı durum, belediyelerde!
 

Türkiye’nin sanayici ve üretici kimliğine rağmen de, toplam ‘sendikalı’ işcilerin dörtte biri, belediye işçilerinden oluşuyor.

Son durumla;
 

Yerel yönetimlerde toplam 3 sendikaya üye işçi sayısı, 450 bin 494 olarak tespit edildi.
 

Siyaseten;

Göz önündeler!
 

Emeğin hakkına yatırımla da değerlendiriliyorlar ve muhalefet de, böyle özelliği siyasete tahvil ediyor.

Belediyeler;
 

Sendikalaşmanın, en yaygın ve en etkili sonuç getiren olduğu bir ‘iş kolu’ olma özelliği taşıyor.

Haliyle…
 

İş edinme umudunda;

‘İlk kapı’ oluyorlar!