Bursa, epeydir farklı alanlardan sorumlu ‘Bakan’lar ağırlıyor, kurumsal ve kitlesel temaslar, proje adımları, işbirliği oluyor. Böylesine trafikte, “Bursa’dan, ‘Bakan’ çıkmalı mı?” sorusu da soruluyor.

Bursa, kendi milletvekillerinen veya yeni uygulamaya dayalı olarak, iş hayatı veya akademisyenlerinden ‘Bakan’ görmek isteyebilir.

Çünkü…
Başlıca kent; iktidarın büyük destek aldığı ve yönetiminde bulunan en büyük kent olma özelliği taşınıyor.

Geriye bakarsak…

Büyük rakımlı, ithal milletvekilleri arasında olup, aynı zamanda siyaset kurumunda yönetimsel görev üstlenenlerin, Bursa’ya pek de zaman ayıramadıklarını ve pek de müjde alınamadığı da tartışılıyor.

Bireysel olarak…

Bazı milletvekillerinin, hem bakanlar hem de bürokrasiyi markaja aldıklarını ve iyi baskı kurmaya çalıştıklarını biliyoruz.
Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Yıldırım Belediyesi’nin de, Ankara’dan iyi sonuçlar elde ettikleri de görülüyor.

AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan da, hayli çok ve sık bakan konuk edilen bir dönem yaşıyor.

Bursa için;

‘Yüksek Rakımlı’ ağabey derken…

Bursa’dan 2 ismin de, iktidarı elinde bulunduran AK Parti’nin genel merkezindeki yönetimsel görevlerini gözardı etmemek gerekiyor.

Açıkçası…
Bursa’ya atanmalı milletvekili Efkan Ala, dış ilişkilerden sorumlu bir genel başkan yardımcısı olarak, hayli yoğun görevde bulunuyor.
Bursa’nın yerli ismi Ayhan Salman’ın, AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu’nda yer alması, yerele üretkenlikte önemli siyasi avantaj oluşturuyor.
AK Parti ve Bursa’nın, önemle Salman’ı iyi değerlendirmesi gerektiğini de ifade edelim.

Bunları söylerken…

Ardı ardına seçimlere gidilecek süreçte, Bursa’nın kendi içerisinden bir ‘Bakan’ çıkarabilmesi de, hem doğal hem siyasi psikoloji beklentisidir.
Asıl mesele;

AK Parti’nin hiç olmadığı kadar siyasi markaja alındığı ve zamlar, pahalılıkla da zorluğa düştüğü gidişatta, teşkilatların bir ve diri tutulması, tek vücut olabilme ihtiyacı bulunuyor.

Bazı milletvekillerinin, girişim, çözüm ve müjdelerle kamuoyuna çıktığı mevcut koşullarda; Efkan Ala’dan farklı, güçlü performans beklentisi sürüyor.
İstanbul ve Ankara kaybedilirken, Ayhan Salman’ın Bursa’yı elde tutan sınavın il başkanı olduğunu da anımsatım.
Salman’ın, kendisini öne çıkarmayan bir tarzı var, bu nedenle perde arkasında da Bursa için gizli güç olduğunu da söyleyelim.
Elbette ki;
Bursa’ya, ‘Kırmızı Plaka’ yakışır!
Bu arada…

Muhalefeten;

Bursa’ya hiçbir hizmetin yapılmadığını ifade etmek de, ‘güneşi balçıkla sıvamaya çalışmak’ demek oluyor.

…Ve!
Muhalefetliğin, sadece sorgulayan ve eleştiren demek olmadığını, Bursa’ya hizmet yolunda, Ankara’daki yavaşlık ve tıkanıklığa karşı, toplumsal taleple tüm Bursa için itici güç rolünü anımsatalım.
Bursa’ya hizmette çözüm süreçlerinin akıcılığı için iktidar dahi olunsa, bürokratik mücadeleler veriliyor, ihalelere katılanların tarafları ve işi üstlenenlere dayanan nedenlerle işleyiş durabiliyor, yavaşlayabiliyor.
Bu son söylediklerimizi, halkın bilmesi de tam anlamıyla mümkün olmuyor, haliyle muhalafettin anlattığıyla biliyor, düşünüyor.