Oscar ödüllü ABD’li aktör Robert De Niro: “Kuduz bir köpek tarafından ısırıldığınız zaman kimi suçlarsınız? Köpeği mi, sahibini mi? Kuşkusuz sahibini. Bu yüzden bütün suç Amerika’nın. İsrail gibi bir ülkeyi desteklediği için” Bu söz doğrudur ama eksiktir. Şu ilave yapılmalıdır: ABD başkanları da İsrail’in kuduz köpeğidir.
ABD başkanı Trump, İsrail’in İran’a saldırısı ile ilgili “bizimle ilgisi yok, eğer İran misilleme yaparsa İsrail’i savunuruz” dedi. ABD’nin bilgisi, desteği, istihbaratı olmadan İsrail o harekâtı yapabilir mi? kaç gün önceden İsrail saldıracak diyen kendisi, Irak’taki elçiliklerini boşaltan kendisi. İsrail ise ABD adına tetikçilik yapıyor.
İsrail bildiğiniz “Kiralık katil” rolündedir.
Haydut batı ne diyor: İsrail’in kendini savunma hakkı vardır. Doğrusu: destekleriyle İsrail’in Müslümanlara saldırma hakkı vardır diyorlar. 1917 yılından buyana Filistin’de hırsız Siyonistler terör estirmiştir. Bugün bu terörü bölgeye yaymaya çalışıyorlar.
Beyaz sarayda Trump “makul ol” diye Netenyahu’ya bir nevi fırça atmış. Körfez turunda İsrail’e uğramamış. Bizzat Hamas’la ilgi kurup rehine kurtarmış vb. İnanmayın bunların tamamı tiyatrodur. Şuna bakacaksınız; Trump körfez ülkelerini gezdi 3 trilyon doları aşan bir söğüşleme ile ülkesine döndü. Olay budur.
Şunu da belirtelim. Cumhurbaşkanımızın “Dostum Trump” demesine aldanmayın. Günahı kadar sevmediğine inananlardanım. Diplomatik bir dildir o kadar.
Şair Ömer Ekinci Micingirt’in ABD tarifini aktaralım:
İsrail’in kuduz iti, Siyonizm’in baş ifriti, gangster medeniyeti,
Kan, gözyaşı, kin, entrika, kahrolasın Amerika.
ABD yönetimi öyle ahlaksızdır ki; Bunlarda mertlik, bizdeki ifade ile adamlık arayan yanılır.1980 Eylül ayında Irak lideri Saddam Hüseyin’i desteklemiş, silah mühimmat vererek İran üzerine saldırtmıştı. Bu savaş yaklaşık 8 yıl sürmüştü. Bir ara İran silah ve cephane noktasında sıkıntıya düşünce; İsrail üzerinden İran’a silah yardımı (silah satışı) yapılmıştı. (Ronald Regan dönemi İrangate olayı). Demem o ki bunlardan dost olmaz. Nitekim baba Bush döneminde biz karışmayız deyip Saddam’ı Kuveyt’e saldırttılar ve birinci körfez savaşı ile Irak’a karşı ciddi müdahale edilmiştir. İkinci körfez savaşında ise (oğul Bush dönemi) Irak işgal edildi. Irak’ın petrol ve doğalgaz kaynaklarının yüzde 80’e varan kısmı İngiliz ve ABD şirketlerinin elindedir. Saddam ise idam edilmiş ayrıca 1,5 milyon Irak vatandaşı katledilmiştir. (Bir Not: milletvekilliğim döneminde çok önemli bir devlet görevlisi: CIA elemanı Saddam idam edilmedi. İdam sahnesinde görünen kişi benzeri dublörüydü. Kendisi Riyad’da yaşıyor demişti)
Orta Doğu’da petrol, doğalgaz ve hidrokarbon rezervleri olmasaydı bugün İsrail’in varlığı hayal bile edilemezdi. Orada enerji merkezli küresel güçlerin savaşı var. “İsrail o bölgeye, Ehli salip (Haçlılar) tarafından, bölge ülkelerini dövmek ve sömürmek için yerleştirilen bir sopadır” Bölge ülkeleri sopayı tutan elle değil de sopa ile kavga edince; kaybediyorlar. İrlandalı yazar Bernard Shaw ne demişti? Kan kokusu almış bir köpekbalığından daha tehlikelisi, petrol kokusu almış emperyalistlerdir!
Fransız siyaset adamı (1749-1791) Honore Gabriel Mırebeau “Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er geç ulaşır” demişti. Günümüz dünyasında ise adalet “topal değil kötürüm” oldu dersek yeridir. Bugün ki dünya düzeni, haçlıların kurduğu bir düzendir. Sistemi “adil bir dünya” için değil, kendi çıkarlarını korumak için tasarladılar. Bunun içindir ki uluslararası hukuk uygulamada sorun çözemiyor.
Anonim bir söz vardır: “Yazılı yasalar örümcek ağları gibidir: zayıfları (sinekleri) yakalar, güçlüler (eşek arıları) ise deler geçerler.”
Eğer İsrail olmasaydı, onu icat etmemiz gerekirdi (Joe Biden 18.10.2023)
Biden İsrail’e desteğe gittiğinde bu sözü niçin söyledi? Güya Yahudilerin Filistin topraklarında güvenli bir şekilde yaşamaları için söylemiş. Bu koca bir yalandır. Yahudiler dünyanın farklı ülkelerinde çok daha güvenli bir şekilde ve refah içinde yaşıyorlar. İsrail o topraklarda işgalci olduğu için her an bir saldırı olacak korkusuyla diğer ülkeleri tehdit olarak görür. Bu yüzden İsrail’de Yahudi kadınlar 24 ay erkekler 36 ay askerlik yapmak zorundadır.
Dikkatinizi çekmiştir. İsrail saldırısına İran misilleme yapınca füzelerle evi yıkılan Yahudi bir kadın ağlayarak “bu bizim gerçekliğimiz, hayatta kalmamız her şeyimiz şansa bağlı, kendimi rulet masasında hissettim, bir genç kız, bir yaşlı kadın bunu yaşamamalı…” Dedi. Bu kadının sadece evi yıkıldı ve hüngür hüngür ağladı. Acaba Gazze’de taş üstünde taş bırakmayan İsrail zulmünden, yanarak ölen kadınlar ve çocuklardan, açlığa mahkûm edilerek açlıktan ölen Gazze halkından haberi var mı?
Siyonist İsrail gitti İran’ı vurdu. Neden vurdu? İran nükleer silah yaparsa yarın bir gün o silahı bana karşı kullanabilir. Ahlaksız, yalancı ve utanmaz Siyonist, senin elinde bilinen rakam 400 civarında nükleer silah var, o zaman senin o bölgede yok edilmen, ortadan kaldırılman (hak ile yeksan) olman gerekmez mi?
Bu saldırının gerekçelerinden biride ABD’nin İran’ı nükleer müzakerelerde istediği noktaya zorla razı etme hamlesidir. Bu işi taşeron olarak İsrail üzerinden yapıyor.
İran’da Ayetullah rejimi, ABD için “büyük şeytan” derler. Bende diyorum ki; ABD’nin büyük şeytan olduğu yerde İngiltere tam bir İblistir, hinoğlu hindir. Dikkat ediniz İngiltere her işin içinde olmasına karşın hedefte kendini göstermez. Görüntüdeki ABD Bir nevi İngiltere’nin görevlendirdiği Bodyguard (yakın korumadır)
Sovyetler Birliği dolayısıyla Varşova paktı varken iyi kötü bir denge vardı. ABD istediği gibi at koşturamıyordu. Bugün denge kayboldu. Rusya’yı Ukrayna ile kendi sınırlarına hapsettiler. İstanbul’da Rusya Ukrayna barışı yapılmak üzeri iken; İblis İngiltere’nin başbakanı Borris Johnson, Zelenski’ye gitti ve barışı engelledi. Anlaşılan Rusya’nın Ortadoğu’ya bulaşmaması için savaşın devamı istenmiştir. Asıl önemlisi bu bölge için belli ki harita ve rejim değişiklikleri dahil uzun süredir bir plan yapılmış ve uygulama için harekete geçilmiştir. Hatırlayınız Oğul Bush dönemi ABD dışişleri bakanlarından Condoleezza Rice’ın 7.8.2003 Washington post gazetesinde yayınlanan yazısında “Fas’tan Basra körfezine kadar Ortadoğu’da bulunan 22 devletin rejiminin, sınır ve haritalarının değiştirileceğini, Türkiye’nin de bunların içinde olduğunu vurgulamıştı”
Günümüzün güç merkezi ülkeleri insanlıktan ve insani değerlerden uzaktır. Filistin’de
Kudüs’te Gazze’de barbarca katliam yapan, soykırım suçlusu Kuduz Netenyahu ve destekçileri ABD ve Batı bloğu, aynı derecede suçludur.
Merhum Cemil Meriç; “Cinayete ses çıkarmayan, caninin suç ortağıdır.” Demişti.
Şu gerçeği rahatlıkla söyleyebiliriz. “Suçlar insanların yüzünde görünseydi, batıda ayna kullanılmazdı” Dikkat edin dün İngilizler, bugün İngiliz’in sulbünden gelen
(Öz evladı) ABD, dünyanın dümenindedir ve dünyada huzur yoktur.
Ziya Gökalp’in İngilizlerle ilgili şiirinden birkaç mısra ile bitirelim.
Kardeş dalgın çıkma yola, Bir yol tut ki emin ola,
Onda varsa bir İngiliz, Gitme sakın, fena bu iz:
Boğazlardan kaçmış iken, İstanbul’a girdi sulhen:
Dağıtarak ordumuzu, Parçaladı yurdumuzu
O göründü bu ülkede, İman kaldı tehlikede.
Kâbe bile ona tutsak, Hak unutmaz, biz unutsak.
ABD başkanı Trump (Temmuz 2023) ikinci kez seçildiği seçim kampanyasında dönemin görevdeki ABD başkanı Je Biden için “Aptal, o çocuğu” demişti.
Aktör Robert De Niro ise ödül vermek için çıktığı sahnede görev başındaki Trump’a sinkaflı sövmüştür.
Son söz: Bizim yemeden içmeden savunma sanayiinde çok güçlü olmamız gerekiyor.
Yoksa bu o. çocukları bizi rahat bırakmaz