Bursa’nın iş insanlarından; sektörel eğitimci kimliğin farklı safhalarını arşınlayan Gıyasettin Bingöl, kuruluşunu sağladığı ve “Hayatımın özeti!” diye tanımladığı Mudanya Üniversitesi’nde gazetecileri konuk etti.

Mütevelli Heyeti ve işbirliği taraflarıyla;

Düzenlenen basın toplantısında, öncelikle Bursa’nın ilk ve vakfedilerek projeye taşınan özel üniversitenin öyküsü anlatıldı.

Sözlerinin başında…

Bursa’ya üniversite için gelmeden öncesiyle ırgatlık ve çobanlık yaptığını ifade eden Bingöl, ticaret hayatıyla sektörel olarak da kendisini eğitime adadığını ve farklı alanlarıyla  lkesine, kentine katkılarda bulunduğunu anlattı.

Ayrıldığı Erzurum’da çok kitapevi olmasına rağmen, Bursa’da ise genel anlamla kitapevin açan olduğunu, ardından dershane işletmeciliği yaptığını ve bir kolej kurduğunu söylüyordu.

Üniversite kurmasıyla;
Eğitime katkılarını taçlandıran, ama kendisinin son projesi olarak tanımlayan Bingöl, Erzurum’dan göç eden ailesine ait kamyoneti de, üniversitesine sergi yapıyordu.

Buluşmada;
Önemli mesajlar vardı.
Aynı ilde birden fazla devlet üniversitelerinin açıldığı, özel vakıf üniverselerinin yayıldığı günümüzde, ‘özgürlüğü önemseyen’ ve ‘bilime katkılarda bulunacak’ üniversite hedefi vurgulandı.
Özel üniversitelerin öğretim kadrosunda asgari doçentliğin öngölüdüğü, ama Mudanya Üniversitesi’nde 16 profesörün görev yapacağı belirtiliyor.
YÖK, vakıf üniversitelerinde ücret politikası için öğrdenciler lehine uyarılarda bulunurken, Bingöl ise; ‘örtülü olarak, alacağı ücretleri düşünen üniversite’ olmayacaklarından söz ediyordu.
Hedef;
Nitelikli akadamik eğitim ve bilimsel eksen olarak gösterilirken, farklı ülkelerin öğrencileriyle beraber, ‘dünya üniversitesi’ ortaya atılıyor.
YÖK’te ana yönetim kadrosunda vaktiyle görev yapmış; Bursa’lı akademisyen; Prof. Dr. Atilla Eriş’in de, mütevelli heyetinde olduğunu belirtelim.

Bingöl’ün açıklamasında;
Türkiye’nin kaydettiği gelişme ve ilerlemeye paralel olarak, rağbet ve ihtiyacın görüldüğü bölümlerin kurulması ve adaylarca öncelikli tercih edilmesi, dikkati çekiyor.
Kız öğrencilerin fazlalığı ve geneli itibariyle Bursa’dan olması, Bingöl tarafından, “Bursa, dışarı kız vermek istemiyor.” esprisiyle yorumlandı.

Yüksek öğretim hayatına geçilecek ilk yılında, üniversite adayları tarafından tam doluluk tercihiyle karşılaşmak, mutluluk ve gurur veriyordu.
Hatta…
Adayların tercihe esas başarı sıralamalarına göre, vakıf üniversiteleri arasında, bölümlerine göre en ön sıralarda tercih edilmek, yolun en başında elde edilen başarılar arasında gösteriliyordu.
Sorular arasında…

Farklı mecralarla kamuoyuna taşınan üniversite başarı ve memnuyet anketleri, Mudanya Üniversitesi’nin beklentisiyle beraber, ifade edildi.
Bingöl, bazı üniversitelerin, herhangi bir başarıyı tek başına ve öne çıkardığını belirterek, böylelikle algı gündeme geldiğini söylüyor.
Eriş, yüksek öğretim kurumlarını değerlendirmeye alan anketlerin; verilerinin; üniversitelerce kendi durumlarını gözden geçirmeleri için dikkate alınabilmesi gerektiğini ifade ediyordu.
Mesele;

Öğretim niteliği, öğretim kadrolarının bilimsel çalışma ve makaleleri ile bilime katkılar olarak öne çıkarılırken, bu doğrultuda da, Harvard, Oxford ve MIT gibi üniversitelerin, tartışmalara çekilmediğine işaret ediliyordu.
Mudanya Üniversitesi için…
Bursa Uludağ Üniversitesi’nce, işbirliğiyle destek ve sağlık bilimleri öğretiminde MedicalPark Hastaneler Grubu’yla ortak çalışma,  kurumlararası işbirliği için de güzel örnek oluşturuyor.

Bingöl, üniversiteyi örtülü para kazanma aracı görmediğini söylemekle beraber, basın toplantısından sonraki sohbette, önemli bir açıklık getirdi.

Üniversiteyi eğitim, toplum faydası için vakfettiğini vurgulayan Bingöl, “İlk 4 yıl süresince, üniversiteye her yıl bütçesinin beşte biri olarak, ‘doğrudan kaynak’ vereceğim.” bilgisini paylaştı.
Bu arada…

Bingöl, bazı çevreler tarafından ortaya atılan bir iddiayı da değerlendirdi ve son noktayı koydu.

Üniversiteye ait yerin önceden alındığını, imar izni ve ruhsatı hazır olduğunu, ama bölgesel imar planının iptali nedeniyle oluşan ara dönemde, gayri hukuki söylemle karşılaşılmasından yakındı.
Bingöl, “İnşaat sürecine girildiğinde, para cezası kesildi, ama mahkemeye itiraz etmemizle de, iptal oldu. Her şey, yürürlekteki son plan dahilinde…” şeklinde konuşuyordu.
İddia ve karalamalara karşı, projenin inşaatının en başından itibaren, sahadaki uygulamaların, video kayda alındığını anlattı.
Basın toplantısından sonraki sohbette de, “Bir miktar üzüm bağları vardı, kendi yerime naklettim, videosunu da kaydettim. Yanıbaşındaki önde duran bir incir ağacına dahi dokunmadık, çitle önlem aldık.” diyordu.
Elbette ki…

Mudanya Üniversitesi’nin mimari projesinde, Bursa’nın büyük ölçekli devlet ve özel sektör uygulamalarına imza atan Hasan Sözüneri’nin ismini yine görmemiz, şaşırtmadı.

İnşaat projesi ve müteahhitliğinde, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nin efsane eski başkanı Necati Şahin’in imzası var.
Şahin, Gıyasettin Bingöl için “Bir hedefi vardı ve inandığı için yaptı.” derken, Sözüneri de, eğitim kurumu alanında, ilk kez bir üniversite yerleşkesi projesine imza atmış oluyordu.
Sağlık bilimleri alanında;
İşbirliğiyle çalışılacak MedicalPark Hastaneler Grubu’nu temsilen, MedicalPark Bursa Genel Müdürü Metin Arslan da, kendi üniversitesini kuran sektörel grup olarak, deneyimli ihtisas kadrolarıyla Mudanya Üniversitesi’ne güç vereceklerini vurguluyordu.