Türkiye’nin gündemine öyle sorunlar geliyor ki, daima öncesiyle de yaşanıyor ve yine tekerrür ediyor. Bugünlerde yine böyle bir kronik sorunla daha karşı karşıya bulunuyoruz.

Kış denilince;

Hastalıklar

Özellikle;

Grip, çok önemli!

Zira…

Koronavirüs salgını yaşandığında, grip vakalarının da tehlikeli ve ölümcül olduğu vurgulandı.

Kış iyice yaklaştı.

Okulların açılmasıyla günlük hayat normalleşti ve havaların soğumasıyla beraber, sosyallik de kapalı mekanlarda yoğunlaşacak.

İşte!

Bu koşullarda;

Sağlık otoriteleri tarafından mevsimsel açıdan özellikle ‘Ekim’ ayıyla ‘Grip Aşısı’ yaptırılması telkin ediliyor.

Velakin…

Türkiye, grip aşısının tedariki ve stokuyla ilgili olarak, bu yıl da aynı ‘sıkıntı’nın yaşanması tartışılıyor.

Mevcut durumda;

Grip aşısı, 3 firma tarafından üretiliyor ve ücretinde son 2 yılda 5 kata varan bir artış oldu.

Sağlık bu!

Paradan kaçınılmak istenmese de, parası ödenerek dahi aşıya ulaşmak mümkün olmuyor.

Çünkü…

Tedarik, stok sıkıntısı var!
Bursa Eczacı Odası’na başkanlık görevini bir süre önce devreden Okan Şahin’le geçen yıl konuştuğumuzu, kendisiyle bu yıl da konuştuk.

Sözlerine başlarken…

Aşılardan 2’si olarak;

Vaxigrip Tetra ve Influvac Tetra’ya vatandaşın ödeme yapmayacağı, devletin yani SGK tarafından parasının karşılanacağı hatırlatılıyor.
Diğeri olan;
Fluarix Tetra’nın ise…

Vatandaşlar tarafından ücreti karşılığı alınabileceği, ama her 3 firmaya ait aşı için de, hekim tarafından E-Reçete edilmesi gerektiğine işaret ediliyor.

Prosüdür böyle gözüküyor, ama…

Şahin, “Aşı tedariki ve stokundaki sıkıntı nedeniyle devlet, parasını karşılayacağı aşıları, öncelik, risk gruplarıyla zamana yaydı. Ücretli aşıya da tedbir getirildi ve satışına bloke koydu, E-Reçete edilemiyor.” diyor.

Bu nedenle…

Sağlık Bakanlığı’nca;

65 yaş ve üzerine aşıların uygulanması için tanımlamaları yapılırken, E-Reçete’ye işlenebiliyor.

Kronik hastaların durumu ve derecesine göre, ardından bu gruba geneli itibariyle aşılama işletilmiş olacak.

Türkiye’nin yaşlandığını ve grip aşısı uygulamasında önemli orana sahip olduğu dikkate alınırsa, tedarik ve stok sıkıntısı derinleşecektir.

Maalesef…

Henüz;

Çocuklar, kapsamda yok!

Okan Şahin, Türkiye’de milyonlarca sığınmacı bulunduğunu da ayrıca gündeme taşıyor.

Ciddi kaygıdan söz eden Şahin, “Ükemizdeki yabancılar, insanımız kadar, sağlığı için dikkatli ve duyarlı değiller. Bu nedenle farklı tür hastalıklar açısısından da, endişe var.” ifadesini kullanıyor.

Yüzyıllar öncesiyle;

Atalarımız tarafından “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” denilmiş, ama Türkiye’de, sağlıkta, çelişki ve kronik sorunlar içerisindeyiz.

Düşmana karşı…

Savunma Sanayii’nde;

Dışa bağımlığa karşı, teknolojik üretimlerimiz ve dünya tarafından takdir edilen övgü ve başarılarımız var.

Velakin…

Bariz örnekle;

Grip aşısında, insanımızı koruyacak önlemde; aşı uygulamasında nüfusa karşılık verecek tedarik, stok sorunu yaşanıyor.

Dahası…

Hayati her anda;

Yaşlıların ve çocukların canı, kurtarılması esastır, ama griş aşısı meselesinde de, çocuklar, henüz kapsamda bulunmuyor.

Yerli ve milli savunma sanayimiz güçlendi, ama ilaç sanayisinde de tam anlamıyla aynı refleksi görmeliyiz.

Çünkü…

Barışta ve savaşta;

Tedavi ve ilaç, ülkenin ve milletinin sürdürülebilirliği için silahlı savunma kadar önem taşıyor.

Ne olacak, bu vaziyet?

Tuhaflığa bakın…

Öğrencilerin cep telefonu ve bilgisayarları için vergi indirimine giden devlet, aynı dönemde sağlık için grip aşılaması yapamıyor.

Muhalefete baksak…

Onların derdinde;

Sözden öteye geçmeyen ekonomi popülizmi ile Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’ya özgürlük istemek var.

Şu günlerde…

Dert;

‘Genel Başkan’ koltuğu!