Genel merkezi Bursa’da bulunan; Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ), bugün kongresini yapıyor. Balkanlar da, Anavatan da, Ata Toprağı’dır ve BAL-GÖÇ’ün bugünü ve geleceği de, milli meselesidir.

Atatürk Kongre Kültür Merkezi’ndeki kongrenin öncesiyle Prof. Dr. Emin Balkan, Doç. Dr. Kader Özlem ve Hasan Öztürk’le rekabet oluşmuştu.
Uludağ Üniversitesi’nin akademisyen ve hekimlerinden Balkan, daha önce genel başkanlık görevinde bulunmuştu.
Özlem’in Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu’na (BGF) ve Öztürk’ün de Mestanlı Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği'ne başkanlık yaptığını ifade edelim.
Vaktiyle…
BAL-GÖÇ;
Bulgaristan’da, devlet tarafından Türklere asimilasyon politikası ve uygulaması başlatıldığında,  kayıtsız kalmayan Türkiye’nin sesi olmak üzere, soydaş hareketi olarak kurumsallaşmaya da gidilmişti.
Çünkü…

Türkiye’nin devlet ve hükükümet politikaları nezdinde, tüm dünyanın dikkatini çekmek üzere, kulak verilecek sivil toplum hareketi oluşturulmuştu.
Bulgaristan; devletçe özür diledi.
Özellikle…
Balkanlar’ın siyasi ve idari yapısı da, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla yeniden şekillendi. Avrupa Birliği’ne katılımlar oldu.

İşte, o dönemeçle…

Balkanlar’da
Türklerin; soydaşların yaşamında, ülkelerine göre de, tanımlı azınlık veya iddia edilen demokratik sistemde, özgürlükler ve kültürel değerler açısından, farklı sorun, endişe ve engeller oluştu.
Avrupa Birliği’ne giren veya girmek isteyen; ‘Ata Topraklarımız’ olan ülkelerde, soydaşların varlığı ve geleceği, stratejik önem taşıyor.
Zira…

Balkanlar’da yaşayan soydaşlar ve Türkiye’deki ailevi ve sürdürülmekte olan bağlarla BAL-GÖÇ, ayrıca bir köprüdür.
Nihayetinde…

BAL-GÖÇ’ün, Türkiye’ye geçmişte göç eden veya göç etmek zorunda bırakılan camiası için de dayanışma, sosyal ve kültürel kenetlenme misyonuna da sahip olduğu, yereldeki misyondur.

Bu gelişmelere rağmen…

Yakın tarihte;

BAL-GÖÇ’ün çıkış noktasını oluşturan Bulgaristan’daki genel ve yerel seçimler, sancılı geçmeye başladı.

Eldeki demokratik hakların kullanılabilmesinde, tek vücut olabilme sorunu ve siyasete yansımaları, kayıpları gündeme getirdi, hedefi daralttı.

Türkiye’nin çok hareketli bir mecraya sahip dış politikasında, BAL-GÖÇ; varlık gösteremediği gibi, öncesiyle ‘kendisini anlatabilmesi ve neler yapabileceği’, ortaya konulamadı.
Son durumla…

Tüm Balkanlar için;

Türkiye’nin, devlet ve hükümet politikalarının da, güçlü  BAL-GÖÇ’e ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.
Bugün;

BAL-GÖÇ’ün kongresi ve seçimle oluşacak yeni dönem yönetim kadrosu, dış politikamız için de önem taşıyor.
Soydaşlarımızın sürdürülebilen yaşamı ve eşit haklar açısından, ülkelerarası ilişkilere katkısı da olmalıdır; BAL-GÖÇ’ün…

BAL-GÖÇ;

Dış politika, uluslararası misyona sahip sivil toplum örgütüdür, yerel hemşeri derneklerinden ayrı, farklıdır.

Bu nedenle;
Diğer hemşeri dernekleri ve siyasi partilerden farklı başkanlık ve yönetimsel rekabet gerçeği, beklentisi vardır.

..Ve!
Yönetimsel irade, erk açısından, hiçbir sivil çevre ve zümre de, BAL-GÖÇ’ün üzerinde güç, nüfuz sahibi olamaz.
Tarihsel…

‘Ata Toprakları’ açısından;

BAL-GÖÇ’ün kongresi, ‘Ata Toprağı’ meselesi!