Kovboy kelimesinin TDK sözlüğe göre 2 farklı anlamı vardır.

İsim olarak: Amerika'da sığır çobanı

Mecaz olarak: Gangsterliğe özenen kimse

Her iki tarif, yeni seçilen ABD başkanı Trump’a yüzde 100 uymaktadır.

Üçüncü dünya savaşı senaryolarının konuşulduğu, hatta taşeronlar eliyle başlatıldığı bir dönemde, ABD’de başkanlık seçimi yapıldı. Sığır çobanı, gangster benzetmesi yaptığımız, deli dolu ama ne ise o görünen Donald Trump, karşısına küreselcilerin, derin yapıların çıkardığı yapay (suni) kişilik Kamala Harris’i ezdi geçti. Hem de ne ezme; Sadece başkanlığı değil temsilciler meclisi ve senatoda da çoğunluğu aldı.

Bazı yorumcular yargıyı es geçip yasama ve yürütmede alınan bu sonucu abartarak “Kuvvetler birliği” diyorlar.  Biz Trump güçlü bir sonuçla geri döndü diyelim.

ABD’de seçmen iki kötüden birini tercih etmiştir. Her sonucu hazırlıklı bir kesim var ki; o hiç kaybetmiyor.  ABD’de her iki parti (Demokratlar ve Cumhuriyetçiler) Siyonist lobilerce kontrol edilmektedir. Bu sebeple “Siyonistler” her seçimin kazananıdır.

Siyonizm bilindiği gibi: Filistin topraklarında bir Yahudi devleti kurma amacıdır.

Joe Biden Katolik bir hristiyan olmasına rağmen ben bir Siyonistim bunun için Yahudi olmak gerekmiyor diyordu. Doğrudur, çünkü Yahudilikte misyonerlik yoktur. (Yahudiliği yaymak gibi bir çalışma olmaz) Çünkü Yahudi olunmaz, Yahudi doğulur. Bunun içinde Yahudi bir kadının doğurması gerekir.

Kampanyada her iki aday arasında “İsrail’i sahiplenme ” yarış vardı. Mevcut yönetim bilfiil İsrail’le omuz omuza katliam ve soykırım yapmaktadır. Trump ise olan biteni görmezden gelip “İsrail’in kendini savunma hakkı vardır” diye zırvalamıştır.

Netenyahu denen soykırımcı katil, önceki seçimde sonuçlar daha alınmadan Biden için sevinirken; bu seçimde de Trump seçildi diye seviniyor. Hulasa Siyonistler her ABD seçiminde kazanan taraf oluyor.

Trump’u kazandıran: Demokrat Biden’in sadece dünyada değil ABD’de bile nefret uyandıran siyaset tarzıydı. Harris’de bu nefreti oluşturan siyasette pay sahibidir.

Merhume Alev Alatlı; Trump’ın Hillary Clinton karşısında kazandığı önceki seçim için; Trump’ın kazandığına değil, Hillary Clinton’un kaybettiğine sevindim demişti ki yerinde bir ifadedir. Türkiye olarak bizi sevindiren nokta: mendebur Biden siyasetinin kaybetmesidir. Demokratların adına aldanıp demokrasi yanlısı oldukları anlaşılmasın. Sömürmek, darbe yapmak ABD politikasıdır. Başkanlar sadece uygulayıcıdır.

1960 darbesinde Cumhuriyetçi başkan Eisenhower iş başındadır.

Talat Aydemir’in 22 Şubat 1962 darbe girişiminde Demokrat başkan Kennedy,

Talat Aydemir’in 21 Mayıs 1963 darbe girişiminde de Demokrat başkan Kennedy

1971 müdahalesinde Cumhuriyetçi başkan Richard Nixon

1980 darbesinde Demokrat başkan Jimmy Carter

28 Şubat 1997 Post modern darbesinde Demokrat başkan Bill Clinton

27 Nisan 2007 tarihinde gece yayımlanan E-Muhtıraya, Ak Parti hükümetince karşı muhtıranın verdiği tarihte Cumhuriyetçi başkan George W.Bush iş başındaydı.

15 Temmuz 2016 darbe girişiminde Demokrat başkan Barack Obama görevdeydi. 

Görüldüğü gibi Türkiye’de 8 darbe ve muhtıra girişimi var. Bunların beşinde ABD’de Demokrat partili başkanlar vardır.

Geçen seçimde başkan adaylığı döneminde “muhalefeti destekleyip Erdoğan’ı nasıl devireceklerini” anlatan Joe Biden, Nisan aylarında Ermeni soykırımı diye havlardı. Bu sene Nisan ayında ona ve ekibine ne olduysa Türkiye ile ilişkileri yumuşatmayı düşündüler. İki liderin Beyaz sarayda Mayıs ayında görüşmesi için çalışıldı.

Türkiye ABD’ye “ziyaretin program yoğunluğu nedeniyle gerçekleşmeyeceğini” bildirdi. Joe Biden ekibi “Görüşme için yeni bir takvim verin” mesajı gönderdi. Ancak Biden ekibine bir takvim verilmedi. Çünkü ABD seçimleriyle ilgili iyi bir analiz yapmıştık. Trump’ın seçimleri kazanacağı sonucu çıkıyordu.

İngiltere AB’den ayrılma (Brexit) kararı aldığında; bunun dünya siyasetinde bir fay kırılması olduğunu düşünmüştüm.  Daha açık bir ifade ile: Bir yerde İngiliz tasarrufu varsa; orada bir hinoğlu hinlik vardır. Nitekim 2020 yılında AB’den ayrılma gerçekleşti. Devam eden süreçte Rusya Ukrayna savaşı başladı (2022) İki ülke İstanbul’da anlaşmaya çok yaklaşmıştı. İngilitere başbakanı Boris Johnson Ukrayna ile görüşüp anlaşmanın olmasını engellemiştir. İsrail 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’de soykırım yapıyor. İsrail Filistin dışında Lübnan’a da saldırdı. Hamas liderleri Heniye ve Sinvar, Hizbullah lideri Nasrallah öldürüldü.

ABD olmasa İsrail bölgede nefes alamaz. Gerek Gazze ve Lübnan katliamında, gerekse İkinci dünya savaşından bu yana, ABD’nin yancısı İngiltere’dir amma günahlar ABD’ye yazılır. İngiliz aklı su üstünde görünmez, adeta denizaltı gibidir.

Fransız asker ve devlet başkan Charles de Gaulle: İngiltere’nin Avrupa birliğine alınmasına karşı çıkıyordu. Sebebi:  İngiltere; ABD’nin birlik içindeki Truva atı olur iddiasıydı. Olayların akışına bakınca; Charles de Gaulle haklı çıkmıştır.

Trump savaşları durdurmaktan söz etti. Bunu başarabilir mi?

ABD adalet bakanlığı Donald Trump'ı öldürmeye yönelik İranlı bir yetkili tarafından hazırlandığı iddia edilen kiralık katil planıyla ilgili 3 kişi hakkında suç duyurusunda bulundu. Bu duyuru seçimin hemen sonrasında yapıldı. Acaba ABD’de derin yapılar Trump’a “bırak savaş durdurmayı sen İran’la oyalan mı diyor”

Amerika’da Trump’un bazı duvarları yıkacağına inanılıyor. Bunu ne derece başarabilir.  Mesela: Kennedy suikastını açıklama sözü vermişti. Neden açıklamadın sorusu sorulduğunda; Bana gösterilenleri görseydiniz sizde açılayamazdınız dedi.

Şimdi ise 11 Eylül dosyasını, Kennedy dosyasını ve Epstein (ABD'de pedofili, çocuklara yönelik cinsel istismar ve fuhuş ağı) dosyasını açıklayacağını söyledi.

ABD’de Abraham Lincoln, James Garfield, William MCKinley ve John F. Kennedy suikast sonucu öldürülen başkanlardır. Theodore Roosevelt, Franklin Roosevelt, Gerald Ford, Ronald Reagan ve George W. Bush suikast girişiminden kurtulmuştur.

Seçim kampanyasında Pensilvanya’da (kulağından vurulmuştu) kısaca kulağını çektiler.

Bizimle ilgili neler olabilir. Biden’e göre daha rahat görüşme sağlanacak bir figürdür ama Trump zücaciye dükkânına giren bir filden farksızdır. Bize kur atağı ile zarar vermiş biridir. Her halükârda temkinli ve dengeli bir politika izleyeceğiz.

Güvenecek miyiz? Asla güvenilmezler. Namus sözü verseler de mi?

Meşhur kıssadır. Mahkeme de hâkim, şahit olan kadına yemin ettirirken;

 “Size sorulan sorular hakkında, gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz?” deyince;

Kadın yemin ederken “Namus” kelimesini es geçer.

Hâkim “namus” demeyi unuttun tekrar et!

Kadın “Bilerek söylemedim çünkü ben genel evde namusumu satarak çalışıyorum”

 Batının namusu yoktur! Bu güne kadar vardır diye hep aldandık.

Merhum Denktaş; Yılların tecrübesi ile “Batı başka konuşur, başka yapar, sözüne güven olmaz, sözleşme yapmak yeterli değil ayrıca önlem almak gerekir” demiştir.