Çin’in Vuhan kentinde 1 Aralık 2019 tarihinde ortaya çıkan Koronavirüs

(SARS-CoV-2) adındaki Sars gibi bütün dünyayı sarstı. İnsanlar evlere kapandı. Üretimin tamamen durduğu anlar oldu. Bu süreçte ülkelerin birbirinin tıbbi malzemelerine el koydukları eşkıyalıkları gördük.

Pandemi dünya ekonomilerini çok ciddi şekilde alt üst etti. Hayatı pahalı hale getiren etkenlerin başında kopan Tadarik Zinciri geliyordu.

Tedarik zinciri: kabaca bir ürün veya hizmetin, üreticiler, tedarikçiler dağıtımcılar, toptancılar, perakendeciler ve son olarak tüketiciler arasındaki ilişkisini ifade eden bağlantılar bütünüdür. Bu ağ içerisinde birinin kopması sistemi allak bullak eder. Tedarik edilemeyen veya tedarikinde gecikmeler olan, zor bulunan mala talep çok olacağından fiyatı yükselir.

Korona salgını biterken Rusya Ukrayna savaşı başladı ki deyim yerindeyse tuz biber ekti. Kıtlığın açlığa dönmesi tehlikesi oluşmuştu ki; Türkiye; Ukrayna ve Rusya arasında arabuluculuğu sayesinde dünya’ya buğday sevkiyatı yapılmıştır. Rusya devlet başkanı Putin Amerikalı gazeteci ile Şubat 2024 yaptığı mülakatta Rusya ve Ukrayna; İstanbul'da yaptıkları görüşmeler sırasında bir barış anlaşmasına yaklaştıklarını söyledi. Ancak Batı'nın, özellikle İngiltere Başbakanı Johnson'ın emriyle Ukrayna anlaşmayı reddetti” Dedi.

(Rusya ve Ukrayna müzakere heyetleri İstanbul'da Dolmabahçe’deki Cumhurbaşkanlığı çalışma ofisinde 29 Mart 2022'de görüşmüştü.)

Pandeminin arkasından Ukrayna savaşı, yetmedi İsrail’in Gazze soykırımı ve bütün bölgeyi savaş alanına çevirme gayretleri, dünya ekonomilerinin bu olumsuz türbülanstan çıkmasına izin vermiyor.

Bu sarsıntının bize yansıması da kaçınılmazdır. Üstelik biz Trump döneminden beri ABD’nin kur operasyonundan tutunda, Standart&Poor’s, Moody’s ve Fitch gibi Kredi derecelendirme kuruluşlarının, borç batağında yüzen batık Yunanı yatırım yapılabilir gösterirken; Türkiye’nin notunu eksi gösterdiler

Doğrusu ABD ile örtülü bir savaşın içindeyiz. Güneyimizde devlet kurmak, bazı illeri bizden koparmak (Yahudilerin Vaat edilmiş topraklar inancı için alt yapı hazırlamak) peşindedir. Bize savunmamız için silah vermiyor, dışarıdan alınca da F-35 uçak projesinden bizi çıkartıyor. Bizde 5. nesil uçağı kendimiz uçurduk. Savunma sanayinde geldiğimiz nokta gurur vericidir amma bütün bunlar çok ciddi paralarla yapılıyor. Ayrıca 11 ilimizde yıkıma sebep olan asrın felaketi bir deprem yaşadık. 850 bin bağımsız bölüm yıkıldı. 104 milyar dolar maddi zarar oluştu. Aradan bir sene geçti devletimiz yaraları sarıyor evleri teslim ediyor. (En güçlü tanık muhalifinizdir) Halk TV’den İsmail Küğçükkaya anlatıyor “Yabancı gazetecileri gördüm onlarla konuştum. Farklı ülkelerden. İsveçlisi var Japon’u var. Deprem bölgesinde yapılan inşaatlara ne kadar şaşırdıklarını söylüyorlar Gerçekten Adana’dan başladım Gaziantep, Nurdağı’na. Olağanüstü bir çaba da var. Eleştirelim ama eleştirirken onun da hakkını vermemiz gerekir. Nedir sizi etkileyen? Dünyanın başka bir yerinde bu kadar çok inşaatın aynı anda yapılabilmesi kolay değildir diyorlar”

Batı Karadeniz’de 11 Ağustos 2021'de etkili olan aşırı yağış sonucu KastamonuSinop ve Bartın illerini etkileyen sellerde toplam 97 kişi hayatını kaybetti, 228 kişi ise yaralandı.  Kuzeyde seller yaşanırken yine bu tarihlerde güneyde yangınlarla mücadele ettik. İnsanımızı kaybettik. Ormanlarımız yandı. Binlerce hayvan telef oldu. Üstelik bunlar pandemi döneminde yaşanmıştır.

Dâhilde deprem, yangınlar, seller, dışarıda küresel salgın/pandemi, kur operasyonu, savaşlar Türkiye ekonomisine ciddi zarar verdi. Peki; Avrupa ülkelerinde durum nasıl? Enflasyonun çok düşük seyrettiği Hollanda’da 2022 yılında enflasyon 17,1, Letonya'da 22,4, Litvanya'da 22,5 ve Estonya'da yüzde 24,2 rakamına fırlamıştı. Bu ülkeler AB üyesi olup refah seviyeleri yüksektir. Bir tarihler Litvanya sefirini dinlemiştim, “AB üyesi olduk; yabancı yatırımcı akınına uğradık, yatırımlardan başımız döndü” demişti. Pandemi maalesef dünyada sadece cana değil mala da çok zarar verdi.

BBC News’in 27 Eylül 2022 tarihli haberi; İngiltere’de yapılan araştırmaya göre milyonlarca kişinin hayat pahalılığıyla başa çıkabilmek için ikinci işlerde çalışıyor

T24; 31 Ocak 2024 haberi; AB ülkelerinde Fransız, Alman, Avusturyalı, İtalyan, Yunan üreticiler traktörleriyle yolları kapatıyor. Üreticiler geçinemiyor, fahiş fiyatlar kol geziyor, daha fazla sübvansiyon talep ediyoruz...” diye haykırıyorlar.

Belçika AA 1 Mayıs 2023 tarihli haberi; Öğretmenler, polisler, itfaiyeciler, tren ve hava yolu çalışanları, ücret, çalışma ve emeklilik koşullarının iyileştirilmesi için sık sık grev ve protesto yoluna başvurdu.

Almanya 2023'ün başından bu yana hava alanlarında çeşitli branşlarda çalışanlar birçok kez greve gitti. Berlin-Brandenburg Havalimanı'nda 25 Ocak'ta iş bırakma eylemi sonucu yüzlerce uçuş iptal edilmiştir.

İngiltere Son 41 yılın en yüksek enflasyon oranı, son 45 yılın ise en yüksek gıda enflasyonuyla karşı karşıya kalmıştır. İngiltere'de 2022 yılının ikinci yarısından bu yana grevler ile zam taleplerinin dile getirildiği protestolarda ciddi artış var

Bu konuya haftaya devam edeceğiz fakat şunun unutulmaması gerekir.

Bütün bu olumsuz şartlara rağmen Türkiye ekonomisi 14 çeyrektir kesintisiz büyüyor. 2023'de ülkemizdeki yatırımlar %8,9 arttı, ekonomimiz %4,5 büyüdü. OECD ve G20 üyeleri arasında en hızlı büyüyen ikinci ülkeyiz. Bu büyüme sayesinde çarklar artarak dönüyor. İşsize iş imkânı sağlanıyor.

Unutulmasın ki; Enflasyonu düşürmek, pahalılığı dizginlemek emeklinin 

Durumunu iyileştirmek hükümetin işidir. Yani CB Erdoğan bu işi çözecektir.

28 Mayıs 2023 günü Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmış, Recep Tayyip Erdoğan 5 yıl süre ile bu göreve getirilmiştir.

Bu ayın sonunda yapacağımız seçim mahalli idare seçimidir. Belediyelerin hayat pahalılığı, emekli maaşları ile ilgili bir görevi yoktur. Belediyeler kente ve kent insanına hizmet ederler.

Yerel seçimi genel seçim noktasına çekmek sapla samanı karıştırmaktır. Yarın dizini dövmektir pişman olmaktır. Belediye başkanı seçerken “tek meziyeti düğünde oynamak, cenazede ağlamak olanı seçersek; şehirleri köçeklere teslim ederiz ki; telafisi zor, zararı çok bir yanlışa imza atarız.  İş yapanla şarlatanı ayırt etmeliyiz. Hem kendimiz hem kentimiz için