Bekâra boşanmak kolaydır, siyasetçilere de vaat etmek.

Nedense iktidara gelmeden önce bolca vaat verirler ama iktidara gelince bunların çoğunu hatırlamazlar bile.

Neyse ki, arşivler var.

Buyurun size en sıcak örnek.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, MHP’de Genel Başkan olmayı çok istemişti.

Israrla olağanüstü kurultay toplamaya çalıştı.

Hatta bir yolunu bulup, korsan bir kurultay toplayıp MHP’nin tüzüğünü bile değiştirmeyi başarmıştı.

Sonrasında da bilindiği üzere bu korsan kurultay iptal edildi.

Akşener, MHP’de çok istediği kurultayı toplamayı başaramayınca kendisine bir parti kurdu.

Sonrasında girdiği seçimde Cumhurbaşkanı adayı oldu ama ilginçtir bu seçimde aldığı oy partisinin aldığı oyun bile altında kaldı.

Kızıp istifa bile etti.

Ama bir şekilde ikna edilerek koltuğunda oturmaya devam etti.

Neyse biz İYİ Parti’nin kuruluş gününe dönelim.

Takvim yaprakları 25 Ekim 2017’yi gösterirken Ankara Yenimahalle’deki Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantı İYİ Parti’nin kuruluşu ilan edildi.

Sayın Akşener o toplantıda uzunca bir konuşma yaptı.

Konuşmasının bir bölümü şöyleydi:

“Siyasi partiler kanunu demokratikleşecektir. (!) ‘Atıyorum Seni - Seç Beni’ modeli kaldırılacaktır. (!)

Genel merkeze yönetici atarken, yeterli sayılan iradenin, atananları değiştirirken yok sayılması, kabul edilebilir değildir, değiştirilecektir. (!)

Genel merkezin, seçimle gelen hiçbir kademeyi görevden alma yetkisi olmayacaktır. Yargı kararları hariç, seçimle gelen, seçimle gidecektir. (!)

Milletvekili ve diğer siyasi mevkilere aday belirlenmesi, üye ve hatta seçmen tercihlerinin etkin olacağı bir şekilde düzenlenecektir. (!)

Montesquieu’ya göre, “KANUNLARIN ANASI, SEÇİM KANUNUDUR.”

Açık, şeffaf, demokratik, denetlenebilir bir siyasal partiler ve seçim yasası oluşturma mecburiyeti vardır. (!)

KATILIM, GÜÇ DEMEKTİR. (!)

SANDIK DEVLETİN NAMUSUDUR. (!)”

***

Parantez içindeki ünlemle bana ait olan bu cümlelerin, geri kalan kısmının tamamını Sayın Akşener kurdu.

Peki, ben cümlelerin sonuna neden mi ünlem koydum?

Anlatayım efendim.

İYİ Parti Mamak İlçe Başkanı Mehmet Vural 2 Şubat 2022 tarihinde istifa ettiğini duyurdu.

Kendisi ile birlikte ilçe yönetimi de istifa etti.

Vural, istifasının nedenini sağlık sorunları olarak gösterse de, asıl nedenin partinin bazı güçlü isimlerinin üzerinde kurduğu baskı olduğunu sağır sultan bile duydu.

Neyse biz devam edelim.

Bu istifanın ardından Genel Merkez tarafından Mamak’a atanan 4 ilçe başkanı da dikiş tutturamadı.

Kâh görevden alındılar kâh istifa ettiler.

Bu duruma da seçimle iş başına gelen delegeler tepki göstermeye başladılar haliyle.

Bu delegelerin bir kısmı, sosyal medya hesaplarından kibarca uyarılar yapmaya devam ediyorlar.

Bir kısmı ise isimlerini saklamamız koşuluyla basına bir metin gönderdiler.

Hah işte bu metinde çok önemli vurgular var.

Ne mi diyorlar?

Buyurun birlikte okuyalım:

“İyi parti kurulalı yaklaşık 4,5 yıl olmuş, bu süre içerisinde her yıla bir tane düşecek şekilde 4. ilçe başkanı ve yönetimi de MAMAK ilçemizde atama ile göreve gelmişlerdir.

Bu atamalardan bıkan, memnuniyetsiz olan ve üyelerin seçimi ile ilçe delegesi olan bizler parti tüzüğümüzün 37. maddesinin 4. Fıkrası gereği olağan üstü kongreye gidilebilmesi için noter kanalı ile tüzüğümüzün ön gördüğü sayıda delegeler olarak imzalarımızı Haziran ayında tamamladık.

Bunları genel merkezimize ulaştırdık.

Ama genel merkezimiz bugüne kadar gereğini yapmamıştır.

Şu an kadar hiçbir cevap alamayan ve tüzüğe rağmen genel kurulun neden yapılmadığına isyan eden biz delegeler soruyoruz;

İYİ Parti’yi de kuranlar da benzer sıkıntılarla MHP’den ayrılarak partimizi kurmamışlar mıydı?

MHP de itiraz ettiğiniz demokratik hakların kullanılmamasına neden kendi partimizde de göz yumuyorsunuz?

Tüzüğe uyulmayacaktı ise neden İYİ Parti Tüzüğü’nde seçilmiş delegelere Olağan Üstü Kongreye gitme hakkını neden verdiniz?

Mamak’ta İYİ Parti’ye gönül veren bizler, sabırsızlıkla Genel Başkanımızın devreye girerek, tüzüğümüzün gereğini yerine getirerek kongre kararı alınmasını bekliyoruz.”

***

Şimdi sizlerden ricam önce Meral Akşener’in partisini kurarken kurduğu iddialı cümleleri bir kez daha okumanız olacak.

Şahsen ben önce Sayın Akşener’in partisinin kuruluş toplantısında yaptığı konuşmayı okuyup, ardından da Mamak delegelerin yakarışlarını okuyunca, “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?” diye sormadan edemiyorum.

Öyle ya, Sayın Akşener şu sıralar bolca vaat veriyor?

Ancak genel başkanı olduğu partide kendi ağzı ile verdiği sözler bile tutulmuyor?

Nasıl olacak?

Nasıl inanacağız?