Her iktidarda, tartışılan ve eleştirilen politikalar, uygulamalar olur, ama 14 Mayıs’la çarpıcı süreç ve sonuç fotoğrafıyla karşılaştık. Muhalefette astrolojik müjdeler dahi paylaşılmıştı, ama bu da tutmadı.

Cumhurbaşkanı seçimi, 2. Tur’a kaldı, ama resmen kesin olan; parlamentonun yine Cumhur İttifakı’nın çoğunluğuyla geçeceğidir.
…Ve!
Yanlış stratejik kararlar alan ve sembolik oylardaki sağ merkezli siyasi partileri dahi TBMM’ye taşıyan CHP, bir de böyle küçülmeye gidecek.

CHP’nin masa dışı ortağı;

Siyaseti, çözümde kullanma yetisinden uzak duran HDP’nin seçmenlerinden de AK Parti’ye kaymayla karşılaştığı, CHP’ye değil, destek kararıyla Kemal Kılıçdaroğlu’na hayrı olduğu görülüyor.

Deprem bölgesinde evleri bedelsiz vereceğini söyleyen, emeklilerin hesaplarına 15 bin TL yatıracağını söyleyen Kılıçdaroğlu, 2. Tur’a gidilecek olması nedeniyle henüz ‘kaybeden’ olmadı.

Velakin…

Parlamenter çoğunluğu kaybeden Millet İttifakı’nın, ayrıca Sinan Oğan’ın desteğini de alamaması durumunda, Kılıçdaroğlu’nu Çankaya’ya taşıması, zor ile imkansızlık arasında gözüküyor.

Bursa’ya bakarsak…

CHP de, İYİ Parti de, yerelde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve yönettiğe kuruma indirgenen ‘şahsileştirilmiş’ siyaset izlenimine düştü.
14 Mayıs’ın gecesi…

Bursa, açık ara en büyük desteğini AK Parti’ye vermeyi sürdürdü, iktidarı ve yerel yönetimi için güçlü uyarı yoktu,  güvenoyu çıktı.

…Ve!
En büyük kale, düşmedi!

Bu noktaya gelinirken…
Sosyal medyada;
CHP Bursa İl Başkanı Turgut Özkan, bir astroloğun, ‘Cumhurbaşkanı’ seçimi için 14 Mayıs’ın öncesiyle gelecek öngörüsünü paylaştığını gördük.
Türkiye’ye bahar geleceğini ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk turda seçileceğini ifade eden astrolog, yanıldı.
Yeni seçim dönemiyle;

CHP’nin açıkça kendisini destleyen özel TV’ler ve sosyal medyada gayri hukuki bir şekilde iktidarın üzerine giden yayınlar da vardı.

Millet İttifakı’nda;

Yanlış politika ve stratejilerin, en başta CHP’yi ummadıkları sonuca götürdüğünü düşünüyoruz.

Zira…

Örgüt/teşkilat da, seçmen de tartışıyor.

Bursa’da da görüldüğü üzere…

CHP olarak;

AK Parti’nin iktidarına, son verilmek isteniyordu.
Velakin…

AK Parti’nin eski ayrılarınlarca kurulan Gelecek Partisi ve Deva Partisi ile vaktiyle süngü süngüye gelinen Milli Görüş’ün Saadet Partisi, CHP’nin örgüt emekçileri ve seçmenlerinin sırtında parlamentoya sokuldu.

Kazanan; Onlar oldular!

Siyasetin eylemi;
CHP’deki gibi Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a ‘şahsileştirilmiş’ görülen İYİ Parti de, hayal kırıklığı yaşadı.

Üstelik…

İttifakın büyük ortağıyla dahi yerel seçimler için açık bir rekabete de giren İYİ Parti, iddasındaki gibi en büyük hamleyi yapan olmak bir yana, mevcut 2 milletvekilliğini koruması da kolay olmadı.
Yani..

Aktaş’la uğraştılar, siyaseten de dahil olmak üzere, Bursa’da karşılığını görmek ve almak, mümkün olmadı.

Dahası…
CHP, yerel seçimler için ara sınavda başarılı olamadı, İYİ Parti de, Büyükşehir için kendi adayına endeksli işbirliği pazarlığı için de beklediğini bulamadı.

Ayrıca…
CHP ve İYİ Parti’nin, kendi siyasi camiaları ve seçmenlerinin iradesinin üzerindeki adaylık stratejileri de, yerellikten uzak kaldı.
Özellikle…

Kağıt üzerinde,

CHP, yine 6 milletvekildi, ama…
Bursa’da daha öhceki milletvekilliğiyle katkısı ve karşılığı görülmediği gerekçesiyle eleştirilen eski AK Parti’li Dr. Cemalettin Kani Torun, genel merkez kontenjanıyla 2. sıradan seçilen oldu.

CHP’ye gençliğinden beri emek veren son eski il başkanı İsmet Karaca seçilemedi, ama Saadet Partisi’nin son il eski başkanı Mehmet Atmaca, O’nun üzerindeki 3. sıradan; ‘Milli Görüş’ tabelasına dönmek üzere, parlamenter seçildi.

Tüm bunları anlatırken…

Millet İttifakı’nı parlamentoda yine muhalefette tutan ve Kemal Kılıçaroğlu’nun umudunu da 2. Tur’a iten başlıca etken, HDP faktörü görülüyor.

AK Parti, HÜDAPAR’la işbirliği nedeniyle eleştiriliyor, ama İmralı ve Kandil eksenli siyaset ve geçmişteki 30 bin insanın teröre kurban gitmesi, CHP’ye, ülke yönetimi açısından asıl güvensizliği tetikledi.

HDP’nin kapatılmaya karşı;

Çatısı altına girdiği Yeşil Sol Parti’nin, kendi başına girdiği genel seçimde umduğu sonucu alamamış görülüyor, ama Kemal Kılıçdaroğlu’na katkısı anlaşılıyor.

Bu arada…

CHP’nin, parlamento seçimlerinde elde ettiği oy, önceki seçimlerle hemen hemen aynı ölçekle ana muhalefetliğinin tekerrür ettiğini gösteriyor.

AK Parti’de…

Bursa’nın yereliyle;

Seçim döneminde…
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, beraber 17 ilçeyi hallaç pamuğu gibi attılar.

Bursa’dan milletvekilliğini sürdüren; AK Parti MKYK Üyesi Efkan Âlâ, sorumluluk merkezinde bulunduğu dış ilişkileri iyi kullandı.
Bursalı AK Parti MKYK Üyesi Ayhan Salman ile yeniden seçilen Ahmet Kılıç ve Refik Özen de, ayrıca kendi saha çalışmalarıya da etkili destek verdiler.

Millet İttifakı;
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı Bursa’da da sahaya sürmüştü, ama yerelliğin olmadığı mitingler, Bursa’dan da uzak kaldı.

Böyle ortamda;

CHP’nin Mustafa Bozbey’i önce milletvekili yapmaması ve Bursa’da, insanını sahaya sürmemesi, büyük yanlıştı.

Yerel yönetimleri kaleme alan olarak;
İmamoğlu ve Yavaş’ın, Bursa için bilgilendirilmeden, çalıştırılmadan meydana çıkarıldığını, vasat Anadolu kenti muamelesi yapıldığını gördük.
Zaten…

Muhalefetin Bursa’daki mitinglerinde, Bursa’ya projeler ve çözüm odaklanması yoktu, Bursaspor ve Sinan Ateş’le dokunuş hedeflendi.

Yerel seçim döneminde;

Bursa’nın yereliyle de CHP’nin içerisinde ortak doğrular ve farklı cephe yarışıyla ciddi hesaplaşma ve yapılanma gündeme olacağını düşünüyoruz.