İktidarın Bursa’daki teşkilatının, genel merkezin A Takımı’ndan bir konuğu vardı, bugün… CHP, Bursa’da kıyasıya iç rekabete kapılmıştı, AK Parti ise, yerel seçim süreciyle vites büyütüyordu.

Yerel yönetimlerden sorumlu;

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz, teşkilatın farklı kademeleri ve belediye başkanlarıyla istişare, farklı başlıklarla güncel durum değerlendirmesi için gelmişti.

Samsun’u, 4 dönem yöneten ve ilerleyen yaşının verdiği deneyimle genel merkezin yerel yönetimler başkanlığını üstlenen Yılmaz,

İl durağı;

AK Parti’nin il merkeziydi.

Basına konuşmasının ardından yürütme kurulu ve belediye başkanlarıyla beraber, ilk aile içi buluşma gerçekleşti.

Genel açıklaması, aile içi motive edici sözlerinden pek de farklı değildi, ama Bursa için olumlu konuştu ve muhalefeti de ciddiye almadı.

İzlediğimizde;

Çarpıcı notlar edindik.

Yılmaz, Bursa’nın AK Parti’nin hep yanında olma özelliğine yönelirken, muhalefeti, halk için değil makam için dertlenmekle yorumladı.

Yerel yönetimler ve hizmet denilince;

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve kurumu, Yılmaz için öncelikli başlıklar arasına öne çekiliyordu.
Genel merkez otoriterliğiyle;

Yılmaz, Aktaş’ın belediyeciliğini olumlu fotoğrafla değerlendirirken, “Yaptığı güzel hizmetler ortada!...” diyordu.

Bursa’ya hizmetiyle Aktaş için “Yapmış olduğu çalışmalar, hizmetler için teşekkür ediyorum.” ifadesini kullandı.

Muhalefetin rekabette oluşturduğu masa; makam ve mevki için aralarında oluşan tartışmalar nedeniyle ‘Noter Masası’ diye tanımlandı.

Muhalefetin en iyi yaptığı şeyin, ‘Algı’ olduğundan söz ediliyordu ve “Yağmursuz gök gürültüsüne benziyor. Laf üretiyor.” deniliyordu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından çalışmaları süren ‘Hanlar Bölgesi’ projesinin sahasına geçti.

Tarihi, kültürel değerin açığa çıkarılmakta olduğu projenin son durumu gezilirken, tarihi açık ve kapalı çarşılar da gezildi.

Aktaş’la beraber;
AK Parti’nin İl Başkanvekili Kamil Bayramiç ile yerel yönetimlerden sorumlu İl Başkan Yardımcısı Ufuk Ay da, Yılmaz’a eşlik ettiler.

Halkın ilgisi vardı.

Kentlilerle diyaloglarda;

Yılmaz, Bursa’ya hayranlığını ifade ederken, “Alinur Başkan’ı tebrik etmek için geldim.” ve “Alinur Başkan’a destek vermek için geldik.” demesiyle de dikkati çekiyordu.
Tarihi belediye binasında;

Anı defterine yazıldı.
…Ve!
Yılmaz, önemsedikleri projeyi öne çıkarıyordu ve “Hanlar Bölgesi Projesi’nin sonuna geliniyor. Alinur Bey’in bu başarısını tebrik ediyorum” diye yazısını belleğe bırakıyordu.

İlk durağa dönelim…

Basına açık bölümde;

AK Parti’nin konuk genel merkez otoritesi tarafından, “İstanbul ve Ankara da, Bursa da bizim için aynı önemde” deniliyordu, ama…

CHP’nin yönetimindeki;

İstanbul’da, siyasal rekabet psikolojisi ve hedefiyle merkezi yönetim tarafından metrolar yapılmaya devam ediliyor, hız veriliyor.
Raylı ulaşımda;
Hükümetin, Bursa’da biten projesi yok!

‘Hızlı Tren’ 11 yıldır tamamlanmadı, tam 2 yıl öncesiyle başlanan ‘Bursa Şehir Hastanesi’ hattında da, tünelde ışık da biten tek istasyon da yok.

Başkan Aktaş’ın da, yerel siyasi iradenin de bu gecikmelerden rahatsızlığını da, Ankara’ya mesajlarını da biliyoruz.

Zira…

Basına kapalı bölümde;

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın projelerinin süratle bitirilmesi ve Acemler’deki 1335 yataklı Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi’nin de artık açılabilmesi, Yılmaz’a da aktarıldı.

Yılmaz, sıkıntı ve beklentilerinin farkında olduğunu ve gereken vites büyütmenin yapılacağını söylüyordu, ama yerel seçimler de kapıya dayandı.

Sözünü ettiğimiz projeler;

Toplum gözü ve içerisiyle tartışılıyor.

AK Parti, İstanbul ve Ankara’yı kaybetti, ama…

Özellikle;

İstanbul’a, merkezi yönetim tarafından üzerine alınan güçlü bir inisiyatifle “Yağdır Mevlam Metro”’ deniliyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi;

Ulaşım en başta olmak üzere, projeler ve diğer hizmetleriyle merkezi yönetimden aktif ve önünde gözüküyor.

Nitekim…

Yerel yönetimlerden sorumlu genel merkezin otoritesi de, anakent belediyesinin başkanını tebrik ediyor, muhalefete karşı arkasında duruyor.

Tarım politikası ve çalışmalarıyla yine anakent belediyesi öne çıkarken, merkezi yönetimden da beklenti aranıyor.

Zira…
Örneğin;

Dağ yöresine bakalım.

İlçelerin potansiyelinin değerlendirilebilmesi ve kente göçün önlenebilmesi için hükümetten güçlü makro talep bekleniyor.