Kahramanmaraş merkezli 11 ilde can ve mal kalıplarına yol açan depremlerin korkunç sonuçlarını kameraların kadrajlarından izledik.
Deprem bölgesine gidip felaketin boyutunu çıplak gözle görme imkanı bulunca, ekranlardan izlediğimizden daha da korkunç olduğuna şahit olduk.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Basın Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Ahmet Bayhan'ın organizasyonuyla ve Başkan Alinur Aktaş’ın da eşlik etmesiyle Bursa basını olarak deprem bölgesindeki çalışmaları yerinde inceledik.
Hatay’da koordinasyonun başındaki isim Başkan Alinur Aktaş. 31 belediye başkanı Alinur Aktaş’a bağlı çalışıyor. Felaketin ilk günlerinden beri deprem bölgesinde bulunduğu için kendisinden yerinde bilgi almak da bizim için büyük şans oldu.
Önce sabah saatlerinde İstanbul Havalimanı’ndan Gaziantep’e doğru yola çıktık. Nurdağı ilçesine varana kadar her şey yolundaydı. Depremin acı yüzünü ilk gördüğümüz yer Nurdağı ilçesi oldu. İlçede moloz yığınlarının arasında otobüsle şehir turu yaptık.
Günlerdir bölgede bulunan Başkan Ahmet Bayhan olaylara hakim olduğundan bizi bir yandan bilgilendirdi.
İlçeye girerken kelimelerle ifade edilemeyecek bir durumla karşılaştım. Acı, kaos, yıkım, kabus ilk aklıma gelenler… Bir yandan da tek ama kuvvetli bir kelime; dayanışma.
Ciddi bir dayanışma var. Burada çadır kent ve konteyner kent kurulmaya çalışılıyor. Bir yandan sağlık hizmetleri, eğitimler, çocuklara aktiviteler, kadınlara kuaför hizmetleri, veterinerlik ve depremden etkilenen hayvanlar için ayrıca alanlar oluşturulmuş. Barınma ihtiyaçlarından yeme içme ihtiyaçlarına kadar bütün ihtiyaçların karşılanmaya çalışılması gibi çaba var. Bunu yerinde gördük.
KELİMELERİN BİTTİĞİ YER; HATAY ANTAKYA
Hatay bambaşka dostlar… Hele Antakya…
Kelimelerle nasıl anlatılır bilmiyorum. Ekranlarda gördüklerimizden çok daha korkunç. 3 boyutlu bir şeyin içinden geçmişim gibi. Korku filmlerini aratmıyor Hatay. Bombalanmış gibi… Otobüsle ilerlerken bir sessizlik oluşmuştu. Herkesin boğazının düğümlendiği o kadar belliydi ki… Hatay’daki yıkımın gerçekten hiç bir ildeki yıkıma benzemediğini çıplak gözle gördük. Hafızalarımızda büyük yer edindi.
Özellikle ayakta kalan tek bir bina var mı diye çevreme baktım. Ayakta bir bina varsa ya yarısı yok, ya da yan yatmış. Geri kalan tüm binalar çökmüş. Ayakta dimdik duran bir bina bile yok. Bir bina bile! Kabus gibi… Hatay’ı böyle görmek gerçekten sarstı beni.
Başkan Alinur Aktaş, Hatay’da bize eşlik etti ve yapılan çalışmaları tek tek anlattı. Türkiye’nin her köşesinden gelen yardımları dağıtmak için kalabalık bir personel ile canla başla çalışıyor Başkan Aktaş ve ekibi… Bine yakın personel, 220 civarında iş makineleri, 220 civarında araç ile faaliyetlerini sürdürüyor.
Büyükşehir Belediyesi üç ayrı bölgeden toplamda 112 dönüm alana 2 bin 500 konteyner desteğinde bulundu. Tabii dışarıdan göründüğü gibi olmuyor bu işler. Hepsine su, elektrik verilmeli. Ayrı ayrı işleri var bu konteyner evlerin. Bu nedenle de BUSKİ, BESAŞ, BURULAŞ, zabıta ekipleri, hepsine ihtiyaç var ve oradalar.
Yine Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan oyun parkları, çocuklar için ne kadar önemli olduğunu da yerinde görmüş olduk.
Hatay’daki bütün sosyal yardımların Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından dağıtıldığını söyleyen Başkan Aktaş, Hatay’daki durumu şöyle özetledi; “Merkezde binalar çok kötü durumda. Sağlam gibi gördüğünüz binaların çoğunda orta ağır hasarlar var. Bin 585 personele kadar çıktık. Şu an 500 civarında personel 220 araçla bölgede hizmet etmeye çalışıyoruz. 15 günde bir ekip değiştiriyoruz. 120 bin bağımsız bölüm yıkılmış. Yani 120 bin tuvalet artık yok. Seyyar tuvaletler her konteyner ya da çadır kentin bir köşesine yerleştiriliyor. Dünyanın hangi gelişmiş ülkesi olursa olsun bu felaket karşısında apışıp kalırdı, kendine gelemezdi.”
Gerçekten Hatay’daki deprem ötesi bir şey. Yıkımın boyutu gerçekten sarsıcı. Deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleştik. Umarım bu olayı hafızalarımızda iyice tutar ve tekrar yaşanmaması için ne gerekiyorsa yaparız.
