Dünyanın en çok uyuyan ülkeleri belirlenmiş…
Korkmayın, uykucu şirinler arasında ülkemiz yok!
İlk beş sırada, Yeni Zelanda, Finlandiya, Hollanda, Avusturya ve Birleşik Krallık çıkmış.
Bu ülkeler günde 8 saatin üzerinde uyuyorlarmış…
Demek dert tasa yok o milletlerde, yastığı on metreden görür görmez mışıl mışıl uyuyorlar.
Peki bizim durumumuz nedir?
Türkiye’de insanların yarısı günde 8 saat uyuyor, bu rakam hafta sonları 9-10 saate kadar çıkabiliyormuş.
185 ülkeyi kapsayan araştırmaya katılan her iki kişiden biri sabahları enerjik uyanamıyormuş.
Neden acaba?
Araştırmayı inceleyen uzmanlar, dünya genelinde birçok insanın uyku problemi yaşadığını belirtip bunun birinci nedenini Kovid-19 salgınına bağlamışlar.
Bizim ülkemizde birinci nedenin bu olma ihtimali çok düşük geldi bana!
Hemen her gün uykularımızı kaçıracak öyle şeyler oluyor ki, hangi birisini saysam?
İlk üçe, 3Y kesin girer!
3Y ne mi?
Doğru tahmin ettiniz, yatak-yorgan-yastık!
İsteyen dördüncü sıraya da vicdanını yazabilir!
Yalnız çok uyuyan değil uyku yoksunluğu çeken ülkeleri de belirlemişler araştırmada…
İlk sırada Güney Kore ve Suudi Arabistan çıkmış…
Araştırmanın en ilginç bölümü de rüyalarla ilgiliydi…
İnsanlar uykularının yaklaşık iki saatini rüyada geçiriyor ve en çok köpek, hamilelik, yılan, seyahat konulu rüyalar görüyorlarmış.
Ülkemizde ise rüyalarımız doğa ağırlıklıymış, çoğumuz bahçe, tarla işleriyle uğraşıyormuşuz!
Sizi bilemem ama ben şu yaşıma geldim hiç rüyamda tarla bahçede çapa yaparken rüya görmedim…
Araştırmaya katılan deneklerin rüyalarında doğayı gördüğünü söylemesi, en çok belgesel izlemeyi sevdiğini söyleyenleri hatırlattı nedense!
Uyku araştırmasında bir konuyu bilerek veya bilmeden atlamışlar…
Ayakta uyuyan ve uyutulan ülkeleri de belirlemeyi unutmuşlar!
Hazır çok uyuyanı, az uyuyanı tespit etmişiniz, ayakta uyuyup otele para vermeyenleri de belirleseydiniz keşke!
Neyse, yazıyı burada bitireyim esnemeye başladım arkadaşlar!
ÇANAKKALE RUHU!
Bu hafta cuma namazını kıldığım camideki hocaların vaaz ve hutbeleri çok güzeldi.
Çünkü, konu Çanakkale Zaferi’ydi…
Hocalarımız, zaferin hangi ruhla, milli birlik ve beraberlik şuuruyla nasıl kazanıldığını anlatırken duygulandık, gururlandık…
Atalarımızı bir kez daha rahmetle, minnetle, dualarla andık…
Gönül isterdi ki, başkomutanları Mustafa Kemal Atatürk’ün adı da anılsın…
Bizim camideki hocaların, Büyük Önder’in adını es geçmelerine üzüldük ama başka camilerde geçmeyen hocalar olmuş.
Allah onlardan razı olsun!
Zafer ruhunun, milli birlik ve beraberlik şuurunun devam ettiğini görmek, Çanakkale 1915 Köprüsü’nün o muhteşem görüntüsü gibi onur vericiydi!
