Hain tuzaklarda kan, uykularda, Vurulduk ey halkım, unutma bizi
İşkenceler için tahta çarmıha, gerildik ey halkım, unutma bizi
(Zülfü Livaneli)
Zülfü Livaneli’nin 1970’li yıllarda yazdığı bu şiir “Vurulduk Ey Halkım” diye başlıyor. Yazının başlığını “Satıldık Ey Halkım” diye atınca çağrışım yaptı. Bu şiire beste yapan Selda Bağcan hapis cezası almıştı. Şiiri Anonim olarak belirtmeseydi Livaneli’de hapse girerdi. Malum o dönem sol gençlik ciddi eylemler yapıyordu. Ordu içinde bir cunta Mahir Kaynak tarafından deşifre edilmiş, nihayetinde 1971 muhtırası gelmişti. Sol gençlik adeta silindirle ezilmiş, Mahir Çayan ve arkadaşları Mardin Kızıltepe’de operasyon sonucu öldürülmüş, Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edilmiş, 1960 darbesi ile inşa edilen vesayet sistemi yeniden tahkim edilmişti. Yazımız ile şiir arasındaki benzerlik lafzidir (sözel, söylemsel). Esasla ilgili değildir.
Neden Satıldık diyoruz? ABD ile önce alttan alta şimdi ise açıktan bir savaş hali var. Dikkat ederseniz bu savaş bir haçlı seferidir. Türkiye’ye istikamet vermeye kalkan on ülke elçisine bakarsanız, ABD öncülüğünde haçlı ordusunu göreceksiniz.
Yaşadığımız Mit krizi, gezi olayları, Musul konsolosluğu işgali, 17-25 Aralık hükümet darbesi, 15 Temmuz askeri darbe girişimi tamamen Amerikan yapımıdır.
Bütün bunların yanında Ak Parti iktidarında en uzun süre bakanlık yapan Ali Babacan Ak Parti oylarından bir iki puan çalabilmek hesabıyla parti kuruyor.
“Ak Parti büyük bir davanın adıdır. Eğer bir gün bu davaya ihanet edersem yüzüme tükürün” diyen Ak Partili eski Başbakan Davutoğlu’da parti kurdu.
Ekonomik saldırılar, kur operasyonları, kredi derecelendirme kuruluşları aracılığıyla yapılan manipülasyonlar işin bir başka boyutu.
NATO’da birbirimizle müttefik gözüküyoruz amma ABD güneyimizde bir devlet kurup Türkiye’yi bölmeye çalışıyor. Bize ihtiyaç duyduğumuz silahları parasıyla vermezken, terör örgütüne bedava silah yağdırıyor, ayrıca teröristleri askeri açıdan eğitiyor.
Sadece ABD’mi? PKK üst düzey yöneticilerinden Duran Kalkan; Arkalarında Avrupa'nın da olduğunu itiraf ederek "Avrupa, ateşkes ilan etmeyecek, savaşı sürdüreceksiniz' diye bize defalarca dayatmalarda bulundu." dedi. Bu nedenle Ehli Salib/Haçlılar diyoruz.
TDV İslam Ansiklopedisinde HAÇLILAR; XI. yüzyılın sonlarında Avrupa dünyasının “Kudüs’ü kurtarma” sloganı ile Türk’leri Anadolu’dan atmak ve tüm Ortadoğu’yu ele geçirmek için başlattığı siyasî amaçlı askerî harekâta katılanlara verilen ad. Olarak açıklanır.
Batı bizi bu topraklardan atmak için Selçuklu döneminde de hamleler yaptı. Tarihçi Halil İnalcık Hoca "Batı, İstanbul'un fethini ve Ayasofya'yı hiç unutmadı" demiştir
Amma bugün TBMM kürsüsünde CHP Milletvekili Prof. İbrahim Kaboğlu Ayasofya’nın tekrar cami haline çevrilmesi konusunda “Sadece Ayasofya değil, Sultanahmet camisi de müze olmalıdır.” Hezeyanıyla zırva da zirve yapıyor.
Fidel Castro’ya atfedilen bir söz var “Eğer düşmanın seni övüyorsa sende bir puştluk (güvenilmezlik, kalleşlik) var demektir”
“Kılıçdaroğlu, bize umut veriyor. CHP’den bir heyeti Suriye’ye davet edebiliriz” YPG terör örgütünün elebaşlarından Ferhat Abdi Şahin söylüyor. (Türkiye’nin kırmızı bültenle aradığı bu terörist 1996-2012 arasında Türkiye’yi hedef alan tam 17 terör saldırısının talimatını vermiş, bu saldırılarda Türkiye toplam 212 şehit vermiştir.)
Tezkereye “Hayır” oyu verdikten sonra, PKK elebaşı Mustafa Karasu, “CHP’nin hayırlı bir iş yaptığını” söylüyor.
Kemal Kılıçdaroğlu, PYD’nin silahlı gücü YPG’yi “terör örgütü olarak değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum olarak gördüğünü” söyledi. YPG için, "Onlar bize mi saldıracaklar, hayır efendim" dedi ama YPG/PKK terör örgütü 820 havan ve roket saldırısı gerçekleştirdi, Şanlıurfa ve Mardin’de 20 sivil şehit oldu, 159 kişi yaralandı. Türkiye spor olsun diye mi Suriye’de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarını yaptı. Bu nasıl bir kafadır.
Raf ömrü geçmiş olan KK bugün “Helalleşme” hokus pokus’ u peşinde “buna siyasi üçkağıt” denir. Kimlerle helâlleşeceksin?
İdam ederken başına şapka geçirdiğiniz İskilipli Atıf hocadan mı?
Şapka takmadı diye astığınız Şalcı Bacı’dan mı?
Hukukçuların yer almadığı İstiklâl mahkemelerinde sanığın idamına, tanığın bilahare dinlenmesine deyip darağaçları kurduğunuz insanların ruhaniyetiyle mi?
Boraltan köprüsünü geçip Türkiye’ye sığınan Azerbaycan Türkü’nü Sovyetlere teslim edip hunharca katledilmelerine neden olduğunuz canlardan mı?
Açık oy gizli tasnifle çaldığınız seçimlerden dolayı milletimizden mi?
Beynelmilel Ezanı aslından çevirtip, Kuran’ı yasaklattığınız için mi?
Sattığınız camiler için mi? (Bu camilerin bazıları çok çirkin amaçlar için kullanıldı) Devlet deyince insanların aklına Tahsildar ve Jandarma geldiği için mi? Kılıçdaroğlu; milletimiz bu göz boyamaları artık yemiyor. Ardıcın közü olmaz, yalancının sözü olmaz! Ne demiştiniz? Hiçbir işçi işinden olmayacak dediniz ama sadece İstanbul’da 13.312 işçi işten çıkarılmış, yerine 44,995 yandaş işe alınmıştır. Hele bir helâllik iste; “Haram olsun” nidalarının yükseleceğinden eminiz.
Kanal İstanbul için elçilere mektup yazma densizliği gösteren KK için MHP lideri Bahçeli “KK şayet Türkiye’ye çekilmiş bir silah değilse; biliniz ki, esir edilmiş bir siyasetçi olduğuna kesin kanaat getirmiş durumdayım” dedi
Esir alma konusunda gazeteci Tamer Korkmaz
Mister Kemal, Almanya’da Kempinski Otel bahsini duymak bile istemiyor!
Haliyle, akla şu geliyor:
Şu Kempinski Otel’de "farklı" bir video, misal "Civciv çıkacak, kuş çıkacak" tarzında bir video çekilmiş olabilir mi, acaba?
Son günlerde Kılıçdaroğlu’na "Kasetle gelen kasetle gider!" falan diye laf vuranları gördükçe, Malum Kuşkular bir kez daha tavan yapıyor!
Ali Kılıç ile Gürsel Tekin (o gün KK ile beraberdi) bu "tehlikeli topa" hiç girmiyorlar. Ali Kılıç Maltepe belediye başkanıdır, iki dönemdir sorunsuz ve banko adaydır.
Ehli salibin “Tahta çarmıha” çivilemek istediği Türkiye, büyük bir savaş verirken; içeride Kemal Kılıçdaroğlu ve müttefiklerinin düşman sevindiren hareketleri, bize “Satıldık ey halkım” başlığını attırıyor maalesef.
