Birkaç gün önce Nilüfer’deki Emir-Koop İlkokulu ile ilgili bir haber çıktı bazı yayın organlarında. Okul Aile Birliği, ‘personel giderlerinin karşılanacağı’ gerekçesiyle velilerden ‘destek’ adı altında dönem başına 200 lira istemiş. Ve veliler de çok tepki göstermiş.

İlgili haberde bu ifadeleri kim kullanıyor? Eğitim-İş Şube Başkanı kullanıyor. Sayın Başkan yine aynı haberde, “Emir-Koop İlkokulu’nda tuvaletlerde temel temizlik malzemeleri olmamasına rağmen, idareci odalarının koltuklarının değiştirilmesi, yerlerin laminant parke kaplanması da veliler açısından bir diğer açmazdır” demiş. Ve devamında da “Zorunlu eğitim parasızdır ve Okul Aile Birliği adı altında velilerden para toplamak da tüccarlıktır” ifadelerini kullanmış.

Okullarda ideolojiden uzak olmak gerekir. Şimdi o okulun idarecileri Eğitim Bir-Sen değil de başka bir sendika üyesi olsa bu haber yapılır mıydı? Ve sayın Şube Başkanı aynı şekilde açıklamalar yapar mıydı? Bence yapmazdı. Çünkü bu işlerin ve haberlerin nasıl yapıldığını iyi bilirim.

Daha rezil durumdaki okul haberlerinin bazen görmezlikten gelindiğine, hafif kusurların olduğu okul haberlerinin de nasıl abartıldığına bizatihi şahit olmuşumdur.

Benim bu yazıyı kaleme alma ihtiyacım şundandır.

Birincisi Okul Aile Birliği tarafından para toplanan tek okul Emir-Koop İlkokulu değildir. Hemen hemen tüm okullarda bu para toplanır. Ayrıca Emir-Koop İlkokulu’nda toplanmak istenen para çok kısa sürede toplanmış. Velilerin neredeyse tamamı gönüllü olarak katılım göstermiş.

Ayrıca ben çok kişiden Emir-Koop İlkokulu’nun methini duydum. Şimdi böylesine bir durumda gündeme gelmesine şaşırdım ve üzüldüm.

Ben Okul Müdürü Zeliha Yüce’nin çıkan haberden gardını düşürmemesini aynı çalışma azmini sürdürmesini dilerim.

Zira Nilüfer’de parmakla gösterilen bu okula ideolojik yaklaşımla çamur atmak, bir eğitimcinin kendini inkar etmesidir.