Tatil günüyle dünü, Uluabat Gölü’nün bağrındaki ‘Avrupa Leylek Köyü’ne ayırdık, Eskikaraağaç’taydık. Bursa’nın böylesi turizm yerlerlerine, merkezi yönetimce ne yapılmıştır ki, belediyeler olmasa, vay Bursa’nın haline…

Eskikaraağaç, Türkiye’den Avrupa Leylek Köyleri Ağı’nda yer alan tek yer olduğu için uluslararası çapta bilimsel ve turistik önemi bulunuyor.
Bursa’nın merkezine yarım saat ötede, köysel niteliğini koruyan kırsalda, ayrıca çocuklar için de eğitsel ve sosyal güzel ortamdaydık.
Cumalıkızık’ın öne çıktığı, yanıbaşındaki Gölyazı’nın gölgesinde kalan köy, sakin insanı ve yöresel ürünleriyle dikkati çekiyor.

Bursa Üniversitesi’nden yürütülen projeyle 2010’larda elde edilen bu konum ve tanımlama içerisinde de, haliyle leylekleri misafir değil, yazlık bir ev sahibi olarak görüyoruz.

Uluaabat Gölü, Ramsar Sözleşmesi’yle belirli esaslara bağlı bir koruma altında, ama tarımsal ve turistik önemle de, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Karacabey Belediyesi için özel başlık oluşturuyor.
Velakin…
Bursa’ya ne yapıpıp yapmadığı tartışılan merkezi yönetimce, ‘Eskikaraağaç için nelerin yapılamadığı’ içerisindeydik.
Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izlerini çok aradık.
Hemen söyleyelim…

Duyduğumuz kadarıyla;

Leyleklerin beslenmesi ve düzenli göçten caymaları olasılığı açısından, ciddi endişe var.
Göl
ün, özellikle batısında;
Sahipsizlik görüntüsü oluşturan, epey boy almış, kıyıları sarmış ve epey öteye ulaşmış sazlık için ‘Milli Parklar’ın harekete geçmemesi eleştiriliyor.
Karacabey Belediyesi’nin çabalarını ve çalışmalarını dinlerken, özellikle sahilin etrafını dolaşmayı sağlayan aydınlatmalı yola ve parke taşla döşenmiş yollara teşekkür ediliyor.
‘Göl ve Kuş Gözlemi’ yapılan yeri devralmak ve güzel bir yeni proje oluşturmak isteyen ilçe belediyesinin, heyecanını yitirdiğini öğrendik.

Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden yerin tahsis alınmasına son aşamaya gelindiği, ama atanan yeni bürokrat dönemiyle sürecin durduğu konuşuluyor.
Açıkçası…
Bursa Valisi Yakup Canbolat’ın, merkezi yönetimce köye nelerin yapılmadığı ve düşen görevler açısından, yerel halkla sıcak temasa ihtiyaç olduğunu da, ifade edelim.

Hani derler ya, “Bu yerler, yabancılarda olsa…” diye, Eskikarağaç için de böyle diyebiliriz.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sanal turizm platformlarına baktığımızda, leylek köyümüzü aradık, göremedik, yeri var mı?
Tarım ve Orman Bakanlığı’na çok kafa yormalı mı, tarımsal odaklı olduğu için ‘Turizm’ başlığını görmek imkansız olabiliyor.

Karacabey Belediyesi’nin, köye yaptırdığı bir binayı, ‘Doğa Evi’ olarak, BEBKA işbirliğiyle dönüştürmek istemesi, güzel bir yeni adım oluyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Karacabey Belediyesi’nin kurumsal veya ortak sosyal ve kültürel etkinlikler, halkı mutlu ediyor ve turistik tanıtım oluyor.
İlçenin hemşehrisi…
Tabiat ve yaban hayatı fotoğraflarıyla tanınan gazeteci Alper Tüydeş’in, kadraja taşıdığı ‘Adem Amca ve Yaren Leylek’ öyküsü, köyün dış tanıtımı için de dönüm noktalarından oldu.
Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, geçtiğimiz günlerde Sırbistan’a gitmişti, oradaki leylek köyünde bir araya gelinmişti.
Dönüşte binilen uçağın kaptanı, ‘Yaren’ leyleği tanıyordu ve Özkan için güzel anı olmuştu.
Vurgulayalım;

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, icraat beyannamesinde köye özel başlık açmıştı.
Farklı mecralardan duyan, bilen ve merak eden, Eskikaraağaç’a geliyor, günü geçiriyor ve dönüyor.
Dünden birkaç söz ve fotoğrafı sosyal medyada paylaştığımızda, gördüğümüz ilgiyle de anlıyorduk.
Elbette ki…

Köyün sakin ve misafirperver halkı, en başta 3 milyonluk kendi kentinden fazla konuk bekliyor, onlar için de turizm, tarımla beraber önem kazandı.
Kenti yönetenler ve milletvekilleri, düzenli olarak köye konuk edilmek, sohbete koyulmak isteniyor.
Köye özel meydan, yöresel ürünlerin satışına yönelik korunaklı stant düzeni ve ATM noktası kurulması, ihtiyaç görülüyor.
Leyleklerin, tabiatın köyünde;

Bursa’nın tanınan simalarından Ahmet Okumuş’a ait Şehriyar Tesisleri’ne, mola için konuk olduk.
Gölün dingin, serin sabahında kahvaltı yapılabileceği, gün batımınının da ayrı bir güzelliğiyle balık veya buraya münhasır Osmanlı köftesi yiyebilirsiniz.
Vaktiyle dizi film setine dönen, farklı alanlarda tanınan isimlerin, yerli ve yabancı turistlerin de mola verdiği Şehriyar’da, Kuveyt’in eski kralının özel kalem müdürü ve eşi de, yanımızdaki masadaydı.