Kıymetli okurlarım. Malum olduğu üzere yakın bir geçmişte koronavirüslerin yaptığı pandemi hem ülkemize hem de başka ülkelere ciddi zararlar verdi. Sosyoekonomik olarak bazı sıkıntılar çektik ve nihayet o zaman da öngörüldüğü gibi bu mikrobun eski etkinliği azaldı, aşılar ile insanlar korundu ve şu an o tehlike daha hafif boyutlara taşındı. Aşağıdaki satırlarda (daha önceleri de benzer makalelerim olmuştur) covid-19 yerine şu sıralarda bizleri hasta eden virüsler ifadesini de koyabilir ve bu şekilde de gereken tedbirleri almış olursunuz. Kolaylık olsun diye Covid-19 yazılarının altı çizilidir.

Bambu ağacını bilirsiniz. Tohumu ekildikten sonra 5 yıl içinde ancak filiz vermeye başlar. Ancak ondan sonra da öyle hızlı büyür ki tutana aşkolsun. Bazı türlerinin günde yaklaşık 1 metre kadar büyüdüğü bilinmektedir. Bir çok kullanım alanı yanında bol oksijeni doğaya salması küresel ısınmaya karşı olan yararını da kanıtlamaktadır. Bambu ne, Covid-19 ne alâka diyebilirsiniz. Siz sabahları 2 poğaça 2 bardak çay, öğle ve akşam ekmek içi tavuk döner, makarna ile beslendiğinizde ne alâka ise bu da aynı.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde okurken hocalarımdan öğrendiğim çok şey oldu (sağ olanlara sıhhat, ölenlere Mevlâmdan rahmet diliyorum). Hastadan çok iyi bilgi alın çünkü sizi teşhise götürecek en önemli şeyi zaten hasta size anlatacaktır derlerdi. Bu öğütleri meslek yaşamım boyunca hep uygulamaya çalıştım. Hastalarım bilirler. Normal doğum olup olmadıkları, anne sütü alıp almadıkları, aldılar ise kaç ay veya yıl emdiklerini bile sorarım. Nedeni çok daha iyi çıktı ortaya bugünlerde. Anne sütünü uzunca bir süre alan çocuklarda bağışıklık gücü çok iyi düzeylere geliyor. Anne sütünün ilk günlerdeki haline kolostrum denilir. Bilim insanlarınca bu madde bilinen en güçlü bağışıklık arttırıcı maddedir. Anne sütünün bağışıklık etkisi sağlayan hücrelerinin başka hücreler olduğu halde bebekte bir enflamasyona neden olmaması da çok dikkat çekicidir. Bağışıklık sisteminiz de güçlü oldu mu vız gelir tırıs gider koronası da, arkadaşları da.

Kıymetli okurlarım. Çok yazdım. Doğal beslenen insanlar hem bedenen hem de ruhsal açıdan sağlıklı oluyorlar. Vücudumuzda bulunması gereken vitamin, mineral ve daha bir çok molekülü tahmin edersiniz ki yiyecekler yolu ile almaktayız. Evinizin yanında  Salı günleri kurulan pazardan aldığınız gıda maddeleri diğer Salı biter ve yine pazara gider alırsınız. Aynı bunun gibi. Eğer tek taraflı beslenirseniz (ki artık maalesef böyle) çinko, magnezyum, demir, bakır, selenyum gibi mineraller ile bazı mikro besinleri alamazsınız. Vücudunuz da bunu acısını bir yerlerden günü gelir çıkartır.

2020 Yılı çalışmaları D vitamini, C vitamini başta olmak üzere likopen, quarsetin, resveratrol, kurkumin, ginseng ve benzeri maddelerin Covid-19 dan korunmada etkili olduğundan bahsediyor. Ancak bunlardan başka özellikle çinko son zamanlarda sıkça konuşuluyor. Özellikle ABD Başkanı Trump’ın Covid-19 enfeksiyonundan korunmak için çinko tabletleri kullandığı haberlerinden sonra çinko daha da öne çıkmaya başladı. Daha önceleri yapılan bir çok çalışma eksik çinko düzeylerinin virütik hastalıklara yakalanma sıklığını arttırdığını göstermekte idi.

Çinko eksikliği yaşlılarda ve kronik hastalıkları olan bireylerde sık görülen bir durumdur. Çinko, vücudumuzdaki bir çok enzimin (kimyasal reaksiyonlarda görev alan proteinler) ve insülin hormonunun yapısında bulunur. Vücudumuzda iskelet kemikleri ve kaslarımızda çinko bol olarak bulunur. Hücreyi çevreleyen zarlarda da bulunur ve bu yolla hücreleri oksitleyici radikallerden korur. Büyüme, gelişme, tat ve koku duyusunun oluşmasında, bağışıklığın güçlenmesinde, yara iyileşmesinde, sperm hareketinin güçlü olmasında, gebelikte, tiroid dokusunun sağlıklı çalışması için olmazsa olmaz mineraldir. Arpa, peynir, kırmızı et, tavuk eti, yumurta, süt ürünleri, balık, patates,kuru fasülye, çiğ kuruyemişler (özellikle ceviz, badem, ay çekirdeği), lahana, sakatatlar çinko açısından zengindir. Kırmızı ette bulunan çinko daha kolay emilerek vücuda alınır. Günlük ihtiyacımız 11-12 miligram kadardır. Bir miktar fazlası da alınabilir.

Beslenmek ağız tadı için değil, hayatın tadı için yapıldığında gerçekten koruyor kıymetli okurlarım…