Sosyal medya son derece zeki insanların o derece güzel makaleleri ile dolu ki. Bunlardan bir tanesi stres ile ilgili. Diyor ki; Şeker küpü olarak doğdum, neşe küpü oldum, bir zaman sonra zekâ küpü oldum, derken sabır küpüne döndüm ve şimdilerde sinir küpüyüm.

Stres, bazı iç ve dış etkenler nedeni ile insan bedeninde bir takım değişikliklere neden olan durumdur. Bunalım, gerginlik, kişinin üzerinde bir baskı hissetmesi hali, duygu durumunda değişiklik ve daha pek çok farklı şekillerde stresin etkileri görülebilir. Fiziki mekân koşullarından mikroplara, besinlerden ayrılıklara, ergenliğe kadar hem iç hem de dış faktörler stres etkisi yaratabilir. Stresi anlatmaya sayfalar yetmez.

The Independent Gazetesi’nde stres ile ilgili güzel bir makale vardı. Bu yazıya göre stres periyotları enerjimizi, beyin yanıtlarımızı, hormonlarımızı, bağışıklık sistemimizi daha hızlı çalıştırabiliyor, meşgul edebiliyor. Aynı zamanda besinlerden gelen ve vücudumuz için kesinlikle gerekli olan bazı maddelerin daha çabuk tüketilmesine neden olabiliyor.

Besinlerden gelen ve vücudumuzun olmazsa olmazlarından olan bu maddelerden bazıları ve eksikliklerinde bedenimizde oluşturdukları bozukluklar şunlar:

1-Çatlamış dudaklar: Genellikle B6 vitamini eksikliğinde görülüyor.

2-Diş taşları: Genellikle B5 vitamini eksikliğinde görülüyor.

3-Tırnaklardaki beyazlıklar: Başka nedenlere bağlı olsa da genellikle çinko eksikliğinde karşımıza çıkıyor.

4-Kabızlık veya ishal: Pek çok nedeni olsa da magnezyum eksikliklerinde karşımıza çıkabiliyor.

5-Diş eti kanamaları: Genellikle C vitamini eksikliklerinde karşılaştığımız bu durum son zamanlarda daha da önemli hale geldi. Sanayi tipi beslenme, hazır gıda alımı C vitamini eksikliklerini de doğurmaya başladı. Tütün kullanımı ve kanda şeker yükseklikleri de C vitamini düzeylerini süratle azaltabiliyor.

6-Kol ve bacaklarda ortaya çıkan lekelenmeler: E vitamini eksikliklerinde karşımıza çıkabiliyor.

7-Sık sık üst ve alt solunum yolları enfeksiyonları: Yeterince A vitamini alamama sonucu oluşabiliyor.

Aynı makale bir insanın stres yüklü olup olmadığını anlamak için bir ipucu da veriyor. Stres yüklü olan kişi genellikle konuşmalarında bazı zarfları (dilbilgisinde zarf, fiilleri nitelendiren kelimeler olarak tanımlanır) özellikle kendisi ile ilgili zarfları sık kullanmaktadır. Örneğin, hızlı konuşurum, dikkatli konuşurum, dışarı çıkarım cümlelerindeki ilk kelimeler kişinin kendisini tanımlayan zarflardır. Kısacası stres yoğunluğu olan kişiler bir konuşma esnasında olayı hemen kendileri ile ilgili konulara çekerler.

Yılların iç hastalıkları uzmanıyım. Obezite ve beslenme bozuklukları konusunda hatırı sayılır bir tecrübeye sahibim. Ancak bir insanı hasta eden en önemli faktör nedir diye bana sorsanız alacağınız cevap strestir. Stres deyip geçmemek lâzım. İçin için insanı kemirip bitiriyor.

HAYVANLAR ALEMİ

Bizler bu dünyanın sadece kendimize ait olduğunu sanıyoruz. Dikkat edin, bir karıncadan tutun da bir file kadar ilâhi düzende onların da yiyecek yemekleri, içecek suları, soluyacakları oksijeni, üreyecek sistemleri dizayn edilmiş. Hiç bir kişinin bunların yaşamlarını kötüleştirmeye, bunları yok edecek davranışlarda bulunmaya hakkı yoktur. Örneğin ayılar kovanlarıma saldırdı benim de onları vurma hakkım var (veya vurdum) diye birçok haberi duyuyorsunuzdur. Eğer ayılar şehir merkezine iniyor ve öyle saldırıyorsa tartışıp çözüm üretelim, bunun çaresi kolaydır. Ancak bizler onların doğal yaşam alanlarına gidiyor ve kendimizi haklı çıkartıyoruz.  Yani bağdan gelip dağdakini kovuyoruz. Çeşitli caydırıcı önlemlere bir miktar para harcayıp o hayvanları öldürmeden tedbir alan kıymetli insanlar var. Onlara çok saygı duyuyorum. Duyarsız ve bencilce davrananlar yanında duyarlı insanların sayısı da artıyor.

Yaratılanı sev yaratandan dolayı. Ne kadar güzel anlatıyor her şeyi.