ABD’li Ünlü Aktivist Mildred Lisette Norman şöyle diyor: Ömrünü doldurduğu halde vazgeçemediğiniz her şey sizleri esir eder ve bu materyalist çağda çoğumuz sahip olduğumuz malların esiriyiz. Norman o kadar haklı ki. Günümüzde iyilerden vazgeçip bizlere sahte mutluluk veren her türlü nesnenin peşinde koşmaya başladık. Para, mal, şöhret olma hırsı, ömrümüzü çürüten gıda sandığımız şeyler bunlardan bazılarıdır. Tabii ki vücudumuz da, ilâhi adalet de intikamını sessiz veya gürültülü bir şekilde bizlerden almaya başladı.
Kıymetli okurlarım, kronik hastalık denildiği zaman yavaş yavaş ilerleyen, ilerledikçe de vücudumuzu yıpratan ve sonunda ya bir hastalık ya da dolaylı olarak etkilediği bir organımızın iflası ile bizi yaşamdan kopartan durumları anlıyoruz. Gücüm yettikçe bu hastalıkların anası sayılabilecek obezite ile ilgili hem doğru hem de güncel bilgileri sizlere aktarmaya devam edeceğim. Aşağıdaki satırlarda bazı yabancı tıp dergilerinde yayınlanan ve sizlere yararlı olduğunu düşündüğüm makalelerden örnekler vereceğim.
1-KAHVE, ÇAY VE YEŞİL ÇAY: Dünyada sudan sonra en çok tüketilen içecek olan çay bitkisi ve yine sık tüketilen kahve ile kafeini vücutlarımıza almaktayız. 240 mililitrelik bir kahve 96 miligram (mg) kafein sağlarken aynı miktar yeşil çayda bu oran 29 mg.dır. Günde bir erişkinin maksimum alması gereken kafein oranı 400 mg olmalıdır. Çocuklarda ise bu oran kilogram başına 2.5 mg.dır. Yapılan çalışmalar kafeinin şeker hastalığı gelişimini önlediğini göstermiştir. Ayrıca kafeinin bunamayı ve beynimizin dejeneratif hastalıklarını önlediği, dikkati arttırdığı, egzersiz performansını arttırdığı, enerji tüketimine olumlu etkide bulunduğu da kanıtlanmıştır. Bunun dışında polifenol grubundan bazı antioksidanları içeren kahve, çay ve yeşil çay iyi birer antikanserojendirler. 2013, 2018 ve 2020 yılında yapılan 3 çalışma bu içeceklerde bulunan EGCG (epigallokateşin gallat) adlı maddenin güçlü bir kanser hücresi büyümesini ve yayılmasını engelleyen, aynı zamanda da bu hücreleri öldüren madde olduğunu kanıtlamıştır. Yeşil çayda ve siyah çayda bulunan L-theanine adlı amino asidin sakinleştirici özellikleri de bulunmaktadır.
Kahvede bol bulunan CGA (klorojenik asit), yeşil çayda bulunan EGCG ve her iki içecekte ortak bulunan kafein iştahı azaltarak, enerji harcanmasını arttırarak özellikle göbek çevresindeki yağların harcanmasına yol açmaktadırlar.
2-YEMEKTEN SONRA YAPILAN EGZERSİZ: Yiyecekler önce midemize gelir. Burada 2-4 saat arası işlemden geçer ve sonra bağırsaklara ulaşırlar. Obezlerden bahsetmiyorum (bu daha ayrı bir konu) ama normal bir bireyin egzersiz yapması için sindirimin tam anlamıyla tamamlanmasına gerek yoktur. Mideye alınan gıdaların bir miktar yerleşimi sağlandıktan sonra egzersize başlayabilirsiniz. Orta ölçekli bir öğün için bu süre 1-2 saat, atıştırma yaptıktan sonra ise yarım saattir. Aksi halde hele egzersiz yoğunluğuna da bağlı olarak bir süre sonra sindirim sitemine ait yakınmalar ile karşılaşabilirsiniz. Yağ, protein ve lif açısından zengin gıdaların sindiriminin daha uzun süreceği unutulmamalıdır.
3-KARACİĞER YAĞLANMASI VE SEBZELER: Özellikle hayvanlar üzerinde yapılan sayısız çalışma karaciğer hücre harabiyetinin onarılmasında ve yağlanmış karaciğerde brokoli, lahana ve turpgillerin belirgin yararları olduğunu göstermektedir. Bu etki moleküler düzeyde karaciğer hücrelerinin arınmasını sağlayan enzimlerin aktive edilmesi iledir (detoksifikasyonu arttırıcı etki). Lahana grubunda bu etkinin pişirmekle de kaybolmadığı bilinmektedir. Bu sayılanların balzamik sirke, limon ve sarımsak ile hafifçe kavrulması hem lezzeti hem de yararlı etkiyi arttırmaktadır.
DİŞLERİNİZİ TAHRİP EDEN GIDALAR
20 Temmuz 2021 Tarihli bir makaleye göre beyaz un dişleri tahrip ediyor. Beyaz un ve pirinçteki karbonhidratlardan ağız içinde bulunan bakteriler hemen fermantasyon yolu ile asit üretirler. Bu asit de diş minesini zamanla bozarak çürüklere neden olurlar. 2011 de 198 çocuk üzerinde yapılan bir çalışma patates cipslerinin de aynı mekanizma ile bu çocuklarda diş çürümelerine neden olduğunu göstermiştir. Özellikle öğün aralarında bu tip gıdaların alınması çürümeyi daha da hızlandırmaktadır. İşlenmemiş tam tahıllar ve lif içeriği yüksek olan gıdaları tercih etmek de olayı tersine çevirebilmektedir.