Ben bir hümanistim

Gülhane parkında...

O zaman buradan selam olsun

‘Sait Faik’e ve bütün ‘Nazım Hikmet’lere...

Ben bir ceviz ağacıyım

Şehrin tam ortasında.

Ağaçlar kaybolmuş, yeşil küsmüş

Şu beton yığınlarıysa

Güneşimi kesiyor.

"Öyle yıkma kendini,

Öyle mahzun, öyle garip…

Nerede olursan ol,

İçerde, dışarda, derste, sırada,

Yürü üstüne üstüne

Tükür yüzüne celladın,

Fırsatçının, fesatçının, hayının…

Dayan kitap ile

Dayan iş ile.

Tırnak ile, diş ile,

Umut ile, sevda ile, düş ile

Dayan rüsva etme beni. "

Ahmet Arif Bey’i de özledim böylelikle,

Beni kallavi sokağında gören

Atilla İlhan’ı da.

Anlamaz şimdi dilimden şiir sair bilmeyenler...

Ben bir ceviz ağacıyım

Yeşilin, yeşil yeşil toprağa kustuğu ‘o’ parkta

Kitapların insanlara küstüğü bu ‘Çağ’da

Ben yine bildiğim yerden başlarım şarkıya...

Hem ne demiş Sait Faik:

“Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey.”

Nilüfer Belediyesi 2022 yılını ağaçların, kuşların, bulutların, denizin ve toprağın sesini hikayelerine taşıyan; doğadaki güzelliklerin aksine insanların içine düştüğü çirkinliklere, sahteliklere, adaletsizliklere yazdıklarıyla itiraz eden Sait Faik’e armağan etti.

Başta oyunculuk olmak üzere sanatın her dalına bulaşmış; 3 yaşında resim çizmeye, 5 yaşında yazmaya başlayan bir çocuk olarak böyle anlamlı adımları, ‘insanların ruhuna yapılan yatırımları’ çok kıymetli buluyorum.

Öncelikle son zamanlarda çevreci programlarına katıldığım, özellikle hava ve su kirliliğiyle yakından ilgilenen Nilüfer Belediyesi’nin bu armağanını hem Bursa için hem de sanat için çok anlamlı bulduğumu ifade etmek istiyorum. Çok eskilerden beri “anadan doğma çevreci” olarak anılan Sait Faik doğanın geleceğinden duyduğu endişeyi dile getirmekten hiç geri durmadı. Özellikle şu cümleleri beni hep derinden etkilemiştir:

“Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz.”

Ne kadar haklı değil mi? Ne kadar haklıymış…

Şöyle der bir de “Severim toprağı, bu sessiz, mütevazı, sakin deli şeyi…”

Sait Faik’in birde hümanist yanı beni çok etkiler. E kendini sevmeyen, insanı sevmeyen, doğayı sevebilir mi? Buradan şunu da çıkarabiliriz belki ha, ne dersiniz? “Doğayı sevmeyen ‘insanı’ sevebilir mi?” Hepimiz hem doğanın hem de birbirimizin birer parçasıyız. Bence bunu görmeyi başardığımızda güneşin bu dünyaya, daha güzel doğduğuna şahit olacağız.

Bu konuda Sait Faik’te şöyle derdi: “İnsanları seven, çok seven, onlar için birçok şeyler yapmak isteyen bir insan olabilmek ihtirası içimde doğuyor.”

Modern Türk hikayeciliğinin yol açıcı ustalarından olan Sait Faik’in yalın diliyle geniş kitlelere ulaşan eserlerinde toplumun her kesiminden insanları görürüz. Bu da bize o dönemin ekonomik ve kültürel özelliklerinden, insanların psikolojik durumlarına kadar birçok konuda bilgi verir.

Çevreciliğe, yeşilliğe, insan olmaya bu kadar ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde Nilüfer Belediyesi’nin yaptığı keyifli bir programla 2022 yılını Sait Faik’e armağan etmesini çok anlamlı bulduğumu bir kez daha dile getiriyor çalışmalarından dolayı, sanata ve sanatçıya verdiği kıymetten dolayı Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’e teşekkürlerimi iletiyorum.

“Kimseler aşık değil mi bu şehirde?”

Peki kimler aşık bu şehre?

Sevgiyle, sanatla; tiyatroyla, şiirle “ŞUURLU” kalın efendim.