İnsanın tanımı için anatomik yapısına ek olarak dünyayı zihninde kavramsallaştırabilerek düşünen bir canlı olduğu fikrinde birleşiyor bilim insanları. Hayvanlar da düşünebilmekte ama bu imgesel seviyede kalmaktadır. Kısacası insan düşünen, konuşan ve etrafındakileri yorumlayarak hayatını idame ettiren bir canlı türüdür. Dışarıdan görünen anatomik insan ile bu tanıma uyan insan oranını siz okurlarımın yorumlarına bırakıyorum.

Karayolcular iyi bilirler. Ulaşamadığın yer senin değildir derler. Ulaşamazsan o artık senin değildir ve zorla senin olmasını istersen onun adı istiladır. İstila edilen her yerde de bir gün isyan çıkar. Kadın istemiyorsa ve onu kazanamadıysan ya kazanacaksın ya da o sayfayı kapatmayı bileceksin. Birçok günahsız yavrunun yanında anneleri katlediliyor. O yavruların sesi uzayda dolaştıkça bu utanç bitmez.

Çocukken anlatmışlardı hiç unutmam. Almanya’da yaşayan ve gece kulübünde çalışan bir Alman kızla arkadaşlık eden bir Türk genci bu kızı gece kulübünde bir adamla sarmaş dolaş görünce kıskançlık nedeni ile bıçaklayıp öldürmüş. Sonuçta adamın cezaevine gitmesine değil, psikiyatrik tedavi görmesine karar verilmiş. Normal bir insan bunu yapmaz diye. Eğitimi eksik ve feodal yapının etkisinden kurtulamayan toplumlarda bu caniliklerin önüne geçmek çok zor. Gereken en ağır cezayı verirken eksikliklerimizi de gözden geçirerek çok acil önlemler almamız gerekiyor. Erkek çocuk için tarla satıp görkemli, şatafatlı sünnet düğünü yapar, kız çocuğunu 2 tencere vererek evlendirirsen bozuk temeli atmaya başlarsın. Erkeği kadını mı var. Her ikisi de anne baba yavrusu. Hiçbir köpek veya kedinin yavru ayırımı yaptığını gördünüz mü. Hepsini hayata hazır hale getirene kadar emzirir, soğuktan ve yabancı, kendilerine zarar verecek olan düşmanlardan korur.

Lütfen kadın cinayetlerinde elbirliği ile bir toplumsal algı yaratalım. Ülkemin önde gelenleri, belediyeler, üniversiteler, sağlık ve eğitim kurumları dahil birçok etkili ve yetkili birimler daha da gayret göstersin ve bu yarayı kapatalım artık.

Unutulmasın, ulaşamadığın yer artık senin değildir…

MEME KANSERİ

Kanserin adı çıkmış ve korkutuyor. Oysa 6 yaşında adet görüp 20’li yaşlarda menopoza giren vakaların artık görülmeye başladığı günümüz dünyasında birçok kronik hastalığın pençesindeyiz ve süründürerek bizleri öldürüyor.

Kanserde temel olay hücremizdeki DNA denilen maddenin normal işlevinden çıkmasıdır. Pek çok sebep (kimyasallar, kanserojen maddeler, kalitesiz gıdalar, radyoaktivite, bazı mikroplar, kronik hastalıklar, hareketsizlik) DNA yapımızı etkileyebilmekte ve ortaya istenmeyen, istilacı hücreleri çıkartabilmektedir. Yani kanser hücrelerin ithali ile değil, bizzat vücudumuzun kendi ürettiği hücrelerden oluşmaktadır. Hücrelerimizi ne kadar zararlı etkilerden korursak kanserleşmenin de o kadar önüne geçeceğimiz aşikârdır. Hayatı boyunca antioksidandan fakir beslenen, kaslarını çalıştırmayan, toksik ortamlarda bulunan bir insan kansere kapı açmış olur. Aksini yapanlar ise sağlıklı hücreler yapar. Unutulmamalıdır ki vücudumuz her saniye yüz binlerce hücre yapmaktadır.

Yakın zamanda tıp dünyasının en saygın dergilerinden birinde çıkan makale şöyle diyor: Kadınlarda en sık görülen kanser olan meme kanserinden korunmada yeşillik tüketmenin çok büyük önemi var. Bu konuda yapılan bütün çalışmalar bunun doğruluğunu teyit ediyor. Oysa günümüzde özellikle gençlerin ve çocukların beslenme kültüründe yeşilliklerin hemen hemen hiç yeri yok. Genellikle besleyici içeriklerden yoksun, hazır, katkılı, şeker ve trans yağ ağırlıklı beslenme hakim. Bunun ileride çok canlar yakacağını iyi bilip tedbiri şimdiden almak gerekir. Bir tarafta kadın cinayetleri, diğer tarafta gıda cinayetleri. Doldurun insanlık anketini.

SOLUNUM YOLLARI ENFEKSİYONLARINA DİKKAT

Daha önceleri bu enfeksiyonlardan korunma yollarını çok yazdım. İnsanı genellikle direk hasta eden soğuk değil, soğuk havada bir arada bulunmanın daha yoğun yaşanmasıdır. Genel önlemlerinizi alın. Buna ilâveten özellikle kronik hastalığı olanlar ve sigara içenler vücutlarındaki C vitaminini çok çabuk tüketirler. Bunu gıdalar veya takviyeler ile yerine koyamazsanız enfeksiyonlara yatkınlığınız artar. Diğer yandan D ve A vitaminlerinin de bu konuda önemi vardır. Kış aylarında ülkemiz insanlarında D vitamini azalmaktadır. Ölçümü hemen her sağlık merkezinde yapılmaktadır. Eksikliği çok ciddi oranda bağışıklık sisteminizi zaafiyete uğratabilir.