12  Kızgın Adam (12 Angry Men) adında ve Dünyanın en iyi filmleri arasında yer alan bir film vardır. Defalarca izledim. Babasını öldürmek suçundan yargılanan ve ölüm cezası almasına kesin gözü ile bakılan bir genç hakkında jüri son kararı vermek için bir odada toplanır. Aslın karar çoktan verilmiştir bile. Sadece formaliteler tamamlanacaktır. Ancak içlerinden bir adamın acaba hatamız var mı sorusu ile başlayan ve bir müddet sonra 12 jüri üyesinin de suçsuz bulduğu bir zanlının değerlendirilmesi çok net gözler önüne serilmektedir.

Yaşantımızda da  bazı yanlışlarda ısrar edilmektedir. Doğru diye sunulan pek çok bilginin gerçek durumunu sorgulayan bir takım bilim insanları zamanla doğruları bulmakta ve bunları bizlere sunmaktadırlar. Gerisi ise bizlere kalmış.

Yanlış beslenmekteyiz. Doğruları bilmiyoruz. Her denilen şeye hele işimize geliyorsa balıklama atlıyoruz. Günümüzde gıdalarımızı seçerken acabamı sorusunu kendimize sorar ve araştırıcı davranırsak beslenme konusunda pek çok yol alır ve doğruları buluruz. 2-3 kilo ile dünyaya gelip onlarca kat kilolara erişmemiz aldığımız gıdalar ile oluyor. Bu gıdaların kalitesi ile vücudumuz şekilleniyor. Doğa için geçerli olduğu gibi vücudumuz için de geçerli olan ne ekersek onu biçeceğimiz gerçeğini unutmamamız gerekmektedir.

Çok çarpıcı bir örnek vermek istiyorum. Yakın geçmişte Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Prof Dr Lütfü Akça  bir TV konuşmasında ev hanımlarına kızartma yağlar kanalizasyonları tıkamakta ve çok ciddi çevre kirliliğine yol açmakta  şeklinde açıklamalarda bulundu. Defalarca kızartma yapılan yağlar kanalizasyonları tıkıyor ise daha nereleri tıkadığını tahmin etmek zor değil. Her firma için geçerli olmasa da çocuklarımıza yedirdiğimiz patates kızartmaları, diğer bazı kızartılmış ürünlerin hazırlanmasının perde arkasını düşündükçe insan sağlığının ne kadar ucuz olduğunu anlıyoruz. Atık yağlardan biyodizel (yakıt) üretmek için firma kurup bu yağları toplamak isteyen bir firma sahibi bir müddet sonra işi bırakmak zorunda kalmış. Çünkü fast-food firmaları ve restoranlardan gelen kullanılmış yağların yarısı kömür gibi imiş ve çatal bile saplanmıyormuş. Biyodizel için gerekli yağların 2-3 kez kullanılması gerekirken, firma tarafından toplanan yağların çoğu 10-15 kez kullanılmış.  Yakıtı bir yana bırakın, yağ ne kadar fazla kullanılırsa içinde pek çok kanserojen bileşikler oluşması da cabasıdır işin.

Atık yağların 1 litresi 1 milyon litre temiz suyu kirletmektedir. Hatalı beslenirken üstüne bir de doğamızı kanserojenler ile kirleterek kısır bir döngüye sokuyoruz yaşantımızı...

Anne ve babalar, geleceğimize yön veren tüm görevliler; Çocuklarımızın geleneksel beslenme tarzımıza  uygun olarak yiyeceklerini seçmelerine, sevmelerine yardımcı olalım. Uzun ve sağlıklı yaşasınlar. ABD'li bir beslenme duayeni diyorki: Başka düşmana gerek yok. Biz Amerikalılar böyle beslendikçe zaten bir kaç nesil sonra yok olacağız.

Ülkemizin sayılı beslenme profesörlerinden biri  ''Dedem tereyağı yedi 117 yaşında öldü, babam margarinler ile büyüdü 59 yaşında öldü. Babam yarı ömrünü margarinlere hediye etti'' demekte. İşte tecrübe, işte kanıt. Suçlu ortada. Bundan ötesi varmı?

SİYAH ÇİKOLATA YARARLIMI?

Kıymetli okurlarım. Kakao , antioksidan sıralamasında en önlerde gelen tanelerden bir tanesidir. Bugüne kadar yapılan sayısız çalışmaya göre Kalp damar sistemi hastalıklarından tutun da kanserlerden korunmaya kadar bir çok yerde kakaonun yararlı etkileri olduğuna dair bilimsel çalışmalar var. Kakao oranı % 70 ve üzeri bir siyah çikolatanın yararlarını şu şekilde sıralamak mümkündür:

1-BESLEYİCİ İÇERİĞİ YÜKSEKTİR: 100 gram bitter çikolatada inanması güç olsa da 11 gram lif vardır. Bunun yanında günlük ihtiyacın yarısından fazla demir ve magnezyum içerir. Günlük ihtiyacımızın 2 katına yakın bakır içerir. Zeytinyağında bulunan ve sağlıklı olduğu kabul edilen oleik asit ve makul miktarlarda selenyum ve potasyum da içerir.

2-BOL ANTİOKSİDAN İÇERİR: Sağlık açısından çok değer taşıyan polifenol, flavonoid ve kateşin grubu antioksidanlar kakaoda bol miktarda bulunur.

3-KAN AKIMINI DÜZENLER VE BİR MİKTAR KAN BASINCINI DÜŞÜRÜR: Özellikle içeriğindeki flavonoidler damar kasılmasını azaltan NO maddesinin yapımını arttırır. Bu durum kalp damar hastalarında çok istenilen bir durumdur.

4-KOLESTEROLÜN OKSİTLENMESİNİ ENGELLER: Özellikle likopen denilen (domateste boldur) antioksidan madde ile birlikte kullanıldığında LDL denilen kolesterol içeren proteinin oksitlenmesini yani paslanmasını engeller ve bu yolla damarları korur.

5-CİLDİNİZİ GÜNEŞİN KÖTÜ ETKİLERİNDEN KORUR: MED denilen bir değer vardır. Bu değer en küçük kızarıklığa neden olan ultraviyole B ışını miktarıdır. Yapılan çalışmalar 12 hafta boyunca bitter çikolata yiyen kişilerde MED miktarının 2 katına çıktığını göstermektedir. Bu, kızarıklık için daha fazla güneş ışınına ihtiyacın olduğu anlamına gelir.

6-BEYİN SAĞLIĞI İÇİN YARARLIDIR: Flavonoidler hafıza üzerine olumlu etkilere sahiptirler.