Ana muhalefetin Bursa’da yönettiği en büyük belediyenin başkan adayını, vaatleri ve değerlendirmeyle izledik. Gazetecilerle buluşmasında, dikkat çekici ve ilginç bir portreyle karşı karşıya kaldık.

Nilüfer’de, CHP’nin 5 döneme ulaşan iktidarını devam ettirmek için sahaya sürülen Şadi Özdemir, 5 yıldızlı randevuyla Crowne Plaza’da konuştu.

Vaatlere baktığımızda…

İlçe ve belediyesine münhasır bir yönetim ve icraat politikasının, bakış ve tarzıyla sürdürüleceği görülüyor.

Böyle derken…

Nilüfer Belediyesi’nde ayni siyasi iradenin 25 yıllık yönetimine rağmen, ‘boşlukları doldurmak isteyen’ projeler de dikkatimizi çekiyor.

Özdemir’in, kampanyasındaki sloganıyla da, “Fark yaratacağız, değer katacağız!” dediğini hatırlatalım.

Malum…

Yerel yönetim ve farklı özel organizasyonlarla öne kültürel ve sanatsal gündem ve etkinliklerin en öne çıktığı bir ilçe…

Bursa Büyükşehir Belediyesi, 800 seyircili, çok amaçlı üniteleriyle ‘Kongre Kültür Merkezi’ ve ‘Batı Spor Kompleksi’ yapacağını duyurmuştu.

Özdemir de, İzmir Caddesi’nin güneyinde Görükle; Kurtuluş’ta 700 seyircili ve çok amaçlı ‘Balkan Spor ve Kültür Merkezi’ vaadinde bulundu.

Yanı sıra…

‘Modern Sanat Merkezi’ ve ‘Balat Açık Hava Tiyatrosu’ yapılması hedeflenirken, Muhsin Ertuğrul’un ilk köy filmini çektiği Çalı’daki binanın da ‘Sinema’ dönüşümü planlanıyor.

Fiziken ulaşım ve trafik amaçlı projeler ve sosyal açıdan paraların konuşulduğu bir fotoğraf yok.

Velakin…

Toplumun farklı katmanlarını, ekonomiye katacak ve güçlendirecek farklı türlerde uygulamalar vurgulanıyor.

Bir ilginç detay daha…

Nilüfer Belediyesi’nin önceleri kapsamında bulunan, ama sonradan Karacabey’e tanımlanan ‘Leylek Köyü’ Eskikarağaç’ın elden çıkmasına karşı, bu unvana ortak olan bir adım gündeme taşındı.

Özdemir, Nilüfer’in sınırlarındaki Fadıllı’nın Eskikaraağaç’tan daha yoğun leylek popülasyonuna sahip olduğundan söz ediyor ve ‘Leylek Köyü Fadıllı’ hedefi de ortaya konuluyor.

Eskikarağaç’ın, Avrupa Leylek Köyleri Ağı’nda yer aldığını, Adem Amca ve Yaren Leylek’in dünyaca ünlendiğini not düşelim.

Şadi Özdemir, halkın katılımcılığını ve ortak aklı önemseyen bir başkanlık tarzını, kendi olası dönemiyle daha güçlü vurguluyor.

Kentsel dönüşüme odaklandığında;

Yüklenici ile mülkiyet sahiplerini karşılıklı gözeten bir anlayış ve yöntemden söz eden Özdemir, bir çözümü ortaya atıyor.

Finansman kolaylığı için yüksek yapılaşma anlayışı ve baskısı yerine, yüklenicilik yapan yatırımcıya, başka yerden arsalarla telafi yapılabileceğini de önemle dile getirdi.

Gazetecilere konuşurken…

Bir diğer muhatabı da, sıklıkla ön masada ve göz göze geldiği, diyaloglara girdiği önemli bir başka muhatabı vardı.

Nilüfer’i 4 dönem yöneten ve 5 yıl aradan sonra bir kez daha ‘Büyükşehir’ adayı gösterilen Mustafa Bozbey’le anlık diyaloglara girdi.

Başkan seçilmesi ve Bozbey’in de kazanması durumunda, ilçe belediyesinin farklı projelerine doğrudan veya dolaylı destek beklentisini vurguladı.

Özdemir, “Atatürk Kent Ormanı’nı Nilüfer Belediyesi’nden almışlardı, seçilmeniz durumunda bakımını siz yaparsanız, yeri bize verirsiniz.” demekle de, taleplerine başladı.

Sıklıkla “Büyükşehir Belediye Başkanımız” diye hitap edilen Bozbey’in, isteklere ‘tümden istekli bakmadığı’ portresi verdi.

Açıkçası…

Büyük ölçekli yatırım planlamasına göre, ilçe belediyesinin finansman arayışı ve anakent belediyesinden destek beklentisi, ağır basıyor.

Özdemir, CHP’nin belediyecilik diliyle ‘Öğrenci Yurtları’ da vaat ederken, Ekrem İmamoğlu’nun ‘Kent Lokantası’ uyarlaması da hedefleniyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin BURFAŞ’la başlattığı ‘Kahve Kafeleri’ benzeri de, Özdemir’in vaadiyle ‘Gezgin Kahveci’ olarak geçiyor.

Bir dipnot…

Şadi Özdemir’i 30 yıla yakın süredir tanıyoruz, 2000’lere doğru ‘Bilişim’de öncü bir sektörel yere sahip iş insanı olarak tanıdık.

…Ve!

Farklı kentlerdeki gibi;
Nilüfer Belediyesi’nin donanım ve yazılım uygulamalarıyla ‘Akıllı Belediyecilik’e geçmesine yönelik adımları için hizmetler üretmişti.