Bursa’nın tarihi dokusunda, kentin nice değerleri; şahsiyetleri ve öyküleri işlenmiş bulunuyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin dün bir davetine katıldığımızda da, bu düşünceye kapıldık.

Dün…

Mevlid Kandili’ydi!

Peygamberimiz Hz. Muhammed’in doğum günüydü ve böyle bir gün dolayısıyla vaktiyle O’nu kaleme alan tarihsel bir şahsiyetin kabri başındaydık.

Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Nurettin Yıldız’ın kurumsa bir birimle olarak imza attıkları organizayon, kent kimliği için de önem taşıyordu.

Her gün;

On binlerin geçtiği…

Çekirge Caddesi’de;

Ebedi istirahatgahında yatmakta olan Süleyman Çelebi, Hz. Muhammed’in kutlu doğumuyla beraber anlatıldığı ‘Mevlid’ eseriyle biliniyor.

Kabri başında;

Anma programı düzenleyen Bursa Büyükşehir Belediyesi, böylece yıllar sonrasıyla İslâm Alemi adına böyle bir buluşmayı gerçekleştiriyor.

Başkanlık Konutu’nun da yıkılacağı, 28 dönümlük aynı alanda çalışmasına başlanan ‘Külliye’ projesi de tekrar tanıtıldı.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Süleyman Çelebi’nin, yaşadığı o dönemindeki zorlu koşullara binaen ‘Vesîletü’n-Necât’ yani ‘Kurtuluşun Reçetesi’ eserini kaleme almıştı.

Kurtuluşun yolu;

Hz. Muhammed’in kişiliği, öyküsü ve amacında yazılıydı ve bu nedenle idraki için kaleme aldığı eser de, o doğumla yani ‘Mevlid’ olarak biliniyordu.

Bursa’nın bağrında;

Çok değerli şahsiyetler yatıyor.

Nitekim…

‘Ruhaniyetli Kent’ olarak bilinen Bursa, yüzyıllardan beridir bir ‘Evliyalar Şehri’ olarak tanımlanıyor.

Yabancı ülkeler arasında;

Kendi yetiştirdiği değerlerini küresel boyuta taşıyan, tanıtan ve anan anlayış, turizme de yansıyor.
…Ve!
Bursa Büyükşehir Belediyesi, son yıllarca bilinenlerden pek bilinmeyenlere ve fark edilemeyenlere kadar, tarihsel şahsiyetleri gündeme taşıyor.
Acılarda, mutluluklarda, kandillerde;

Eseri okunan Süleyman Çelebi, kabri başında bir devlet kimliğiyle anılmıyordu ve program yapılmıyordu.

Dün, gerçekleşti.

Aktaş, dini ve sosyal unsurlarıyla beraber Süleyman Çelebi Külliyesi’ni inşa etmek üzere, çalışmalara başlandığını vurguluyordu.

Yüzyıllar öncesiyle;

Bursa’da;

Bu topraklarda doğan, büyüyen ve hizmetlerde bulunan nice devlet, din ve bilim adımları, toplum adamları var.

Çekya’nın başkenti Prag’da ünlü edebiyatçı Kafka’nın doğduğu ev, bu ülke için de başlı başına bir değerdir.

‘İnanç Turizmi’ olarak;

Bursa’nın müthiş potansiyeli, öyküsü var ve farklı şekillerde iyi değerlendirilmesi gerekiyordu, güzel adımlar atılıyor.

Süleyman Çelebi

Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Bayhan’ın dün de sosyal medyada paylaştığı üzere, bir başka detaya dikkati çekiyor.

Mesajı;

Önce, Bursa halkına!

Bayhan, “Ulu Camii’nin ilk imamı, Mevlid-i Şerif’in müellifi Süleyman Çelebi’nin mezarının,  Bursa’da olduğunu biliyor muydunuz?” diye soruyor.

Türkiye ve Bursa’yı anlamak için popüler kültürün sürüklediği yere değil, olması gerektiğiyle yakınlaşmak gerekiyor.

Elbette ki…

Son yıllarda;

Tarihten kesitlerle dönemler ve kahramanlarının anlatıldığı film ve diziler, her ne kadar tartışılsa da, tanıtımsal katkıları da oluyor.

Muhteşem Yüzyıl’da;

Hazin sonuyla duygusal anlar yaşatan Şehzade Mustafa ve annesi Mahidevran’ın türbelerinin de bulunduğu Muradiye Külliyesi’ne ziyaretçi akını olmuştu.

Filmlere, dizilere gerek olmamalı!

Yıldırım Bayazid’in bir gece vaktiyle atıyla dibine vardığı Niğbolu Kalesi’nde, “Bre Doğan” diye seslendiği komutan, Bursa’da yatıyor.

Tartışmalara neden olan ve adını taşıyan devasa konutlarla anılan ‘Doğan Bey’, işte; o ünlü komutandır ve kabri de oradadır.