Türkiye’de küresel iklim değişikliği ve olumsuz etkilerini konuşuyoruz, ama aslında sonu gelmeyen sanayileşme talebi ve baskısı, yüksek nüfusla birleştiğinde, tehlike büyüyor.

…Ve!

Bursa’nın su ihtiyacını karşılayan Doğancı Barajı ve Nilüfer Barajı, oldukça sıkıntılı yıl geçiyorlar.

Kış ve bahar aylarındaki endişenin ardından, istenilen düzeyde olmasa da karların erimesi ve oluşan yağışlarla yaza rahat girilmişti.

Bu nedenle…

Barajların doluluğundan söz etmiştik ve taşkın olaylarına karşı tedbiren kontrollü su salıverilmesini kaleme almıştık.

Şimdi…

Kış geldi ve pandemi önlemlerinin çoktan kaldırılmasıyla beraber, günlük hayat ve sanayi normale döndü, kapalı mekan yoğunluğu arttı.

Su ihtiyacı ve tüketiminin artması, yağışsız haftalarla birleşince ve sıcak havalarla buharlaşma da olunca, barajlardaki su çekilmeye başladı.

Son durumla…

Barajlardaki doluluk;

Doğancı Barajı’nda üçte iki ve Nilüfer Barajı’nda üçte bir seviyesine kadar düştü, yeniden endişeli süreç ve bekleyiş oluştu.

Yağışsızlığın uzaması;

‘Yer altı barajları’ olarak nitelenen kuyuların rezervlerinin olumsuz etkilenmesi anlamına da geliyor.

Hatta…

Süregelen yapılaşma yayılımı, yeraltı kuyularının rezerevleri için yakın geleceği daha çok tehdit ediyor.
Yeri geldiğinde;

‘Büyük kent’ olgusu kulağa hoş geliyor.

Çünkü…

Yaşam daha farklı , iş edinebilmenin şansı ve umudu yüksek, ticaret hareketli, gayrimenkulde satış ve kira piyasası canlı, yüksek.

Böyle oluyor, ama…
En başta;

İçme ve genel kullanım amaçlı su ihtiyacı açısından da, ulaşım ve trafik sorunu yaşanıyor, kaçınılmaz gerçek oluyor.

Haliyle…
Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi, mevcut durum koşullarını okuyan; strateji üreten ve önlem alan bir süreçle Bursa için soğukkanlı olacaktır.
Şu an için…

Bursa’nın çifte barajında, su ihtiyaçı için hayati tükeniş anına varılmış değil, ama hava koşulları böyle gider ise, endişeyi artıracaktır.