Sezon başında Bursaspor için 'Neler söylersiniz' dediğimizde beklentinin yüksek olmadığı görüşüne hepimiz şahit olduk.

Lakin gün geçtikçe alt yapıdan çıkan oyuncuların tecrübelilere taş çıkardığını görünce kıt kaynaklarla neler yapılabileceğini de gördü bu camia.

Beklenti yüksek olmadığında daha doğrusu sadece oyuna odaklanıldığında, maddi tatminkarlık yerine performans odağını ön plana koyunca skor tabelasının değiştiğini gördük.

Bu şehrin çocukları dediğimiz gençler kendilerini camiaya kanıtlama arzusuyla adeta takımı sırtladılar. Mustafa Er’in inanmışlığını da göz ardı etmemek lazım. 3 puan geldiğinde alkışlanan kayıpla geçen maçlarda ise yeri geldiğinde taşlanan bir teknik direktör, kulağını olumlu olumsuz tepkilere tıkayıp sadece işine odaklandı.  

Koronavirüs gölgesinde geçen bir sezonda geride bıraktığımız 13 haftada 17 puanla 9.sırada yer alan bir takım bu kadroyla yapabileceğini zaten maksimum seviyede yapıyor. 

Pandemi nedeniyle sıkıştırılmış bir fikstürde art arda oynanan maçlarda oyuncuların performansının düşebileceği ihtimalini de hiçbir zaman unutmazken çalışma ve kapanmanın sonucunun pozitif olduğunu da görmüş olduk. 

Demek ki çalışınca oluyormuş.  Üst üste 2 hafta alınan yenilgi sonrası gardını düşürmeyen bu takım Özlüce’de girdiği kampın meyvesini de aldı. 

Hatırlanacağı üzere Bolu kampı sonrası çıktığı ilk maçı kazanan Timsah, Altay ve Ümraniye mağlubiyetleri sonrası sıkı çalıştı ve istediğini aldı. 

Royal Hastanesi Bandırmaspor’u 2-1 yenen Yeşil Beyazlılar aynı zamanda tarihinde ilk kez bir resmi maçta karşılaştığı rakibine karşı ilk galibiyeti de almış oldu. 

İlk zaferin mimarı olan Özer Hurmacı bu sezon ilk kez golle tanışırken büyük takımları peşinden koşturan, takımın parlayan yıldızı Ali Akman da 4 haftalık gol hasretini sonlandırarak gol sayısını 8’e çıkardı ve Altay’dan Paixao ile krallığı taşımaya devam etti.