Ne zamandır beklettiğim bir konu var. Bugün gündemimiz müsaade ederse onu yazmak istiyorum. 

Malum ülkenin gündemi epey yoğun. 36 şehidimiz, Bahar Kalkanı Harekatı, mültecilere sınırların açılması derken yeni gündemimiz; koronavirüs. CHP’li Özkoç’un Cumhurbaşkanı’na hakaretlerini hiç saymıyorum. 

Hakkını teslim edelim. Başta Sağlık Bakanlığı’mız olmak üzere devletimiz muazzam bir mücadele veriyor. Müthiş bir organizasyon. Teşekkürler Sayın Fahrettin Koca ve emeği geçen herkese... 

Tabi bu gündemler öncesinde kulağımıza gelen pek çok kulis bilgisi var. Yazının başında da belirttiğim gibi yaklaşık 20 gün önce yazmayı düşündüm ama gündemden dolayı ertelemek durumunda kaldım. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son dakikada kararını değiştirmezse büyük bir ihtimalle kabinede bir revizyon gerçekleşecek. Nisan ile Haziran ayları arasında gerçekleşmesi beklenen bu revizyon, 4-5 bakanlığı da geçmeyecek. Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın yol arkadaşı Binali Yıldırım, bakanların koordinatörlüğü gibi bir vazife ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacak. Yani Cumhurbaşkanı Yardımcısı sayısı artıyor. Kulislerde Yıldırım’ın bu göreve çok sıcak bakmadığı, meclis başkanlığına dönmeyi arzu ettiği konuşulsa da son sözü Erdoğan söyleyecek. 

‘Değiştirilmesi düşünülen bakanlar kimler?’ diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Ancak o konuya bu yazıda girmeyelim. Çünkü değişmesi muhtemel isimlerin güncel gelişmelere göstereceği performans da süreci belirleyecektir.
Örneğin yeri en sağlam bakanların başında özellikle depremlerde ve koronavirüse karşı gösterdiği  Fahrettin Bey geliyor. 

‘Ancak olası değişiklikte bakan eskilerine bir yönelim olur mu?’ diye sorarsanız hemen söyleyeyim; ‘sıfır ihtimal’. 

DEVA OLUR MU? 

Ali Babacan'ın 5 defa erteleyerek, uzun bir bekleyişin ardından kurduğu kısa adı DEVA olan Demokrasi ve Atılım  Partisi’nin de sanırım bir nasipsizliği var. Gündem oluşturmak adına sakin gündem kollayan ve bu nedenle ocak ayından bu yana 5 kez ertelenen partinin gündem oluşturma çabası bu sefer de koronavirüse kurban gitti.  Kurucular kurulunun zayıf olduğu sıkça dillendiriliyor kulislerde. Ancak bazı isimlerin kurucular kurulunda olmaması taktik. Önümüzdeki seçimlerde Eski Cumhurbaşkanı Gül’ü ‘tarafsız’ çatı aday göstermek için çaba sarf edeceklerinden dolayı Gül’e yakın isimlere partide yer vermediler. Hülasa beklentiler karşılık bulmadı. Bana göre bulmaması da normal denge siyaseti hiçbir zaman pik çıkışları içerisinde barındırmaz. 

Bursa tarafında da zayıf bir kadro kurulacağını şimdiden söylesek yanlış olmaz.