İstanbul Tuzla'da çekim esnasında tartıştığı kişiyi darp ettiği iddiasıyla gözaltına alınan Halil Sezai Paracıkoğlu, ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılmıştı. Olayın ardından kamera görüntüleri de ortaya çıkmıştı. Yeniden ifade vermek üzere adliye çağrılan Halil Sezai Paracıkoğlu, savcılık ifadesinin alınmasının ardından "silahla kasten yaralama" ve "silahla tehdit" suçlarından tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. 

İFADESİ YAKLAŞIK 2 SAAT SÜRDÜ

Kartal'da bulunan İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'na polis ve avukatı eşliğinde gelen Halil Sezai'nin sağ elinin sargılı olduğu görüldü. Sezai'nin savcıya ifade vermesi yaklaşık 2 saat sürdü. Ünlü şarkıcı, savcılıkta ifadesinin alınmasının ardından "silahla kasten yaralama" ve "silahla tehdit" suçlarından tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

Anadolu 7. Sulh Ceza Hakimliği, şarkıcı Halil Sezai Paracıkoğlu'nun, "silahla kasten yaralama" suçundan tutuklanmasına karar verdi.

Hakimlik, olayın oluş şekli ve mevcut delil durumu, dosya kapsamındaki suç vasfının şüpheli lehine değişme ihtimalini dikkate alarak, şüphelinin "silahla tehdit" suçundan tutuklama talebini reddetti.

NE OLMUŞTU?

Tuzla'da 15 Eylül'de Halil Sezai Paracıkoğlu,  67 yaşındaki Hüseyin Meriç'i darp ettiği görüntülerin ortaya çıkmasının ardından gözaltına alınmış ve emniyette ifade vermesinin ardından serbest bırakılmıştı. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı darp olayıyla ilgili soruşturmayı genişletmesinin ardından Paracıkoğl'nu savcılık ifadesinin alınması için adliyeye çağırmıştı.

SAVCILIK İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

İfadesinde Hüseyin Meriç'i yaklaşık 2 yıldır tanıdığını belirten Sezai, "Geçmişte Hüseyin Bey'le defalarca yemek yiyip vakit geçirmişizdir. Daha sonra bu samimiyetimize güvenerek çekim için bu villayı kullanabileceğimizi düşündüm. Hüseyin Meriç ile görüşmeye gelirken sevdiği bir çiçeği aldım." dedi.

"SİNİRLE KENDİSİNE BİRKAÇ DEFA VURDUM"

İfadesinde, "Hüseyin Bey ile samimiyetimize istinaden bu odun parçasını şaka amacı ile kendisine uzattım" şeklinde beyanda bulunan Sezai, şu şekilde devam etti: Bahçedeki tartışmamızda ben kesinlikle Hüseyin Bey'in ikametinin içine girmedim."

Tüm tartışma villanın ortak müştemilatında gerçekleşmiştir. Daha sonra Hüseyin Bey sokakta küfürlerine ve tehditlerine devam edince bir anlık sinirle kendisine birkaç defa vurdum. Ben de o sırada kendisine küfür etmiş olabilirim. Şahsa bu sırada 'Ezan mı okuyorsun sen? Ezan okumak sana mı kaldı' şeklindeki söylemim olayla veya dini değerlerle hiçbir alakası yoktur."

"OLAY ESNASINDA ŞEHADET GETİRDİĞİNİ DUYMADIM"

Sezai ifadesini şu şekilde sonlandırdı: Tamamen Hüseyin Bey'in geçmişte villanın bahçesinde sürekli yüksek sesle ezan ve ilahi tarzı kayıtlar açıp taciz amaçlı dinlemesinden dolayıdır. Olay esnasında kesinlikle ezan okuduğunu veya şehadet getirdiğini duymadım. Kendi konserlerimde dahi ezan okunduğunda konserime ara verip ezanın bitmesini beklemişimdir. Yaşanan bu kavga esnasında Hüseyin Bey de beni darp etmiştir. Ben de yaralandım"