Sen burada mıydın yahu? Hoş geldin. Yüzünü gören cennetlik. Biz seni unutmuştuk ne iyi oldu da tekrardan gördük. Halbuki beklentimiz çok yüksekti. Sonuçta Avrupa görmüş adam dedik. Dedik ama zamanla bu beklentimiz yerini tam hayal kırıklığına bırakacak gibi olurken kapanmak üzere olan kapıya son an da yetiştin. Bravo!

Peki kimdi bu yetişen? Bursaspor’un geçtiğimiz sezon başı kadrosuna kattığı Bayern Münih alt yapısından yetişmiş, Almanyalarda top koşturmuş Cüneyt Köz’den başkası değil. Takımın tüm yükünü gençler sırtlamışken biz de tüm ilgi ve alakamızı onlara yönlendirmişken geri planda kalan tecrübelilerden de katkı görmeye hasret kalmışız. Gençler, ağabeylerinizin gol yükünüzü biraz olsun hafifletmesi nasıl iyi geldi mi?

Bursaspor’a Eskişehirspor karşısında Burak Kapacak ile birlikte attığı golle 3 puanı getiren Cüneyt köz, bu takımda olduğunu gösterdi. Çok basit anlatımla amacı gol yemeyi önlemek olan birisinin daha önceden bireysel hatalarla takımını geriye düşürdüğünü de hatırlarsak fileleri havalandırması, geçmişteki hataları silmek ve taraftarla arasındaki bağın düzelmesi adına güzel bir zeytin dalı oldu. Geçtiğimiz haftalarda görülen performans düşüklüğü ve oyundaki silik havasıyla eleştiri oklarının hedefinde olan Cüneyt, kendisine yöneltilen her eleştiride küsmedi ya da taraftara karşı gelmedi. Demek ki bunları ciddiye aldı ve profesyonelliğini gösterdi. Sanırım kaleminden ateş çıkanları utandırmaya da niyet etti.  Cüneyt’in golü akabinde, ’’Sonunda kendi kalesinden başka bir kaleye gol attı’’, ‘’Kedi olalı bir fare yakaladı’’, gibi yapılan sitemkar yorumlar da aslında bu camianın Cüneyt’e olan güveninin de farklı bir gösteriş şekliydi.

Ümit ederiz ki bu maçtan sonra Cüneyt’in performansı gözle görülür bir ivme yakalayarak devam eder de atılan goller sonrası kardeşlerinin yanına giderek objektiflere poz vermekle kalmaz. Mesela Özer Hurmacı gibi. Galiba Özer’in tek katkısı sadece ağabeylik bunu anladık. Sezon sonu gider mi ne olur onu yönetim bilir ama onun da bu tezimizi çürütmesine şunun şurasında 3-4 ay kaldı.

2020 yılına galibiyetle veda edecek olan takımın ilk devrenin son maçına moralli bir şekilde çıkacak olması da ikinci devreye Play-Off için daha da inançlı başlamasına sebep olacaktır.  Zaten takımda genel olarak hakim olan pozitif hava uzun süre daha devam edecek gibi duruyor. Unutmayın gülmek bulaşıcıdır. Gülmekle iyi oynamak arasında da doğru orantı vardır.

Klavyeye veda etmeden Burak Altıparmak’a da bir parantez açalım. Takımın ciddiyetten yer yer uzak kaldığı maçta varını yoğunu ortaya koyarak son ana kadar mücadele eden Burak Altıparmak, bir kez daha Bursaspor armasına yakışır şekilde oyununu birçok kesime ispat etti. Bir alkış da sana Burak! Hepinize mutlu yıllar takım, umarız yeni yılda şans sizinle olur ve umarız 2021 sizin yılınız olur…