Neden görmedi?

Çünkü, meslek hayatımda ilk kez orada düzenlenen konferansın moderatörlüğünü üstlendim, hafta içi!

Buna küresel ısınmanın etkileri diyebilirsiniz!

Katıldığı TV programlarında kurduğu en uzun cümlesi “Evet, benden önceki konuşmacılara aynen katılıyorum” ile yayın tarihine adını suskun harflerle yazdırmış bir yazarın, konferansta moderatörlük yapması bana göre kıyamet alameti!

Peki bu cesareti nereden aldım?

Konferansın konuşmacı konuğundan!

TR-Düşünce Kulübü’nün Düşünce İklimi adını verdiği konferanslar serisinin 23.ncü konuğu; yakın geçmişte aynı kurumda tam 20 yıl birlikte çalışmaktan gurur duyduğum, meslek heyecanını, enerjisini, haberdeki fikri takipçiliği ve arşivciliğini her daim takdir ettiğim, Bursa basınının duayeni Olay Gazetesi Başyazarı Ahmet Emin Yılmaz’dı!

O Ahmet Emin abi ki, beni yıllarca OLAY TV’deki programlarına konuk alarak, canlı yayın heyecanımı yenmem için az mücadele vermedi.

Özellikle seçim dönemleri uzun uzun konuşayım diye programına reklam arası bile vermiyordu.

Hele, ekran karşısındaki izleyicinin gözünü almamasını için kafam sürülen pudralar, terlediğimde kaşıntı yapmasın diye stüdyodaki klimaların tamamını çalıştırmasını unutamam.

(OLAY TV’nin kapanmasına, programlarda benim kafama kullanılan pudra ve klimalardan kaynaklı masrafların da etkili olduğunu söyleyenler var ama bu tamamen reytingimi çekemeyenlerin uydurması! İnanmayın!)

İşte Ahmet Emin abime bu vefa borcumu ödemenin tam zamanıydı!

Konferansta moderatörlük yapacak cesareti kendimde bulduysam, o TV programları sayesinde edindiğim deneyim ve özgüvendir.

TR-Düşünce Kulübü Genel Başkanı Ercan Yakut ve yönetiminin de moral desteğini unutamam…

“Konferans sonrası, Kızılay için kan ve kök hücre bağışı da yapılacak salonda… Ya programın moderatörlüğünü üstlenirsin ya da ilk kan bağışını senden başlatırız” deyince, mikrofon enjektörden daha cazip geldi gözüme!

Başkan Yakut’un, çok konuşup kan sulandırıcı espriler yapma ihtimalime karşı, kürsüye bir adet koli bandını koyarak, verdiği ince mesajı da takdirle karşıladım.

Vesselam, canlı, kanlı, heyecanlı ve buram buram Bursa kokan tarihi konferansa imza attık o akşam…

Ahmet Emin abim, önce mesleğimizin 50 yıllık değişim, gelişim sürecini anlattı salonu dolduran davetlilere, ardından da Bursa’nın 50 yıllık sosyo-kültürel, ekonomik ve mimari değişimini…

Fıkra tadındaki anekdotlar, verdiği tarihsel bilgilerle harika bir sunum yaptı.

Bu arada…

Benim moderatörlüğümle salonda ilk şoku yaşayan Yılmaz’a, konferans bitiminde ikinci bir şok daha yaşattı TR-Düşünce Kulübü… Üzerinde köşesi bulunan gazete sayfa görünümlü güzel bir pasta sürpriziyle mesleğindeki 45. yılını alkışlarla kutladılar.

90. yılı için de konferansa gelme sözü aldılar Ahmet Emin abiden ama ben moderatörlük için söz vermedim.

O akşam programı sunarken yaptığım espriler yüzünden salondakilerin çoğunun kanı çekilmiş, Kızılay elemanları damar yolu bulmakta zorlanmışlar!

 Çok üzüldüm!

Daha da çıkmam kürsüye!