Mevlana Celaleddin-i Rumi ölüm gününü 'Hakk'a vuslat' yani 'Yaradana Kavuşma' saymıştır.  “Bir yanda ölümdür ama o yanda doğumdur. Ölüm batma gibi görünür, ama aslında doğmaya hazırlıktır.” sözleriyle de Allah’a kavuşmak için gerçekleşen ölüm gününü düğün günü saymıştır. Ölüm, yeryüzündeki bütün canlıları kapsayan ilahi bir kanundur. 
İnsan ne zaman, nerede ve nasıl öleceğini bilmediğinden her an ölüme hazır olmalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) ölümü unutmamayı, Allah’ın razı olduğu iş ve davranışlarla ona hazırlanmayı ve Allah’ın rahmetinden ümit kesmemeyi tavsiye etmiştir. Ölümle buluşmuş bir Müslümana karşı diğer Müslümanların da yerine getirmesi gereken bir takım dini sorumluluklar vardır. Cenazeyi yıkamak, İslamiyet’in gereklerine göre defnetmek ve arkasından dua etmek bunlardan birkaçı… Bursa Diyanet İl Gençlik Koordinatörü Yunus Emre Kır vefat eden Müslümanın arkasından yapılması gerekenleri Sosyal TV’ye anlattı.