İngiltere’de Bristol Üniversitesi ve Swansea Üniveristesi araştırmacıları, Miyosen ve Pliyosen dönemlerinde yaşadığı düşünülen megalodon köpek balığının boyutunu ilk kez ortaya çıkardı. Büyük okyanusta ve Atlas okyanusu’nda fosilleri bulunan balığın yalnız yaşadığı ve su yüzeyine çıkan büyük balinalarla beslendiği biliyor.



SADECE YÜZGECİ YETİŞKİN BİR İNSAN BOYUTUNDA

Araştırmacılar heybetli görüntüsüyle popüler kültürde sıkça konu edilen  dev köpek balığının sadece yüzgeçlerinin yetişkin bir insan boyutunda olduğunu ortaya koydu.

1975 yapımı Jaws filminde tasvir edilen büyük beyaz köpekbalığı, megalodonun uzak bir soyundan geliyor ve genellikle uzunluğu 6 metreden fazla oluyor. 



MATEMATİKSEL YÖNTEMLER KULLANILDI VE KARŞILAŞTIRMA YAPILDI

Araştırmacılar, yaklaşık 23 ile 3 milyon yıl önce yaşayan ancak son zamanlarda The Meg de dahil olmak üzere Hollywood filmlerinde ün kazanan megalodonun toplam boyutunu bulmak için matematiksel yöntemler kullandı ve günümüzde yaşayan akrabalarıyla çeşitli karşılaştırmalar yaptı.

TOPLAM UZUNLUĞU 16 METREYİ BULUYOR

Sonuçlar, 16 metrelik bir megalodonun yaklaşık 4,65 metre uzunluğunda bir kafaya, 1,62 metre boyunda bir sırt yüzgecine ve 3,85 metre uzunluğunda bir kuyruğa sahip olduğunu gösteriyor. Bu, yetişkin bir insanın, megadolonun sırt yüzgeci ile yaklaşık aynı boya sahip olduğu anlamına geliyor.



"RÜYA PROJE"

Bristol Üniversitesi’nden paleobiyoloji alanında yüksek lisans derecesi olan Jack Cooper, çalışmayı "rüya projesi" olarak nitelendirerek, “Köpek balıklarına her zaman hayran oldum. Lisans öğrencisiyken, Güney Afrika'da büyük beyazlarla çalıştım ve elbette aralarına çelik bir kafesle korunarak daldım.

İşte bu tehlike duygusu, aynı zamanda köpekbalıklarının çok güzel ve iyi adapte olmuş hayvanlar olması, onları incelemeyi çok çekici kılıyor. Megalodon, bana s altı yaşındayken paleontoloji peşinde koşmam için ilham veren hayvandı, onu incelediğim için çok mutluyum. Bu benim hayalimdeki projeydi. Ancak, sahip olduğumuz tek şeyin çok sayıda izole edilmiş diş olduğunu düşünürsek hayvanla ilgili hala pek çok araştırmaya ihtiyacımız olduğunu düşünebilirsiniz” dedi.