Dehidrasyon (gizli susuzluk), aldığınızdan daha fazla sıvı kullandığınızda ya da kaybettiğinizde ve neticesinde vücutta normal işlevleri yerine getirmek adına yeterli su ve sıvı mevcut olmadığında meydana gelmektedir. İnsan günlük belli bir miktarda sıvı kaybeden. Kaybedilen sıvıların yerine yenisini koyulmadığında susuz kalınmış olur. Uzman Dr. Mete Ekşioğlu, gizli susuzluk hakkında bilgiler verdi, “50 yaş üzerinde bizim vücudumuzun susuz olduğu algılayan bazı bazı merkezler var. Bunlara reseptör diyoruz. Örneğin; kalbin duvarlarında, bazı damar kavşaklarında. Bunlar sayısız derecede var ama, yaş ilerledikçe bunların sayısı azalıyor ve kişi artık epey bir su kaybedene kadar susuz olduğunu anlamıyor. Bakıyorsunuz ki belirli yaşında üstündeki insanlar kapalı çarşıda dolaştığı sırada düşüp bayılıyorlar. Acile geldiklerinde hemen biraz tuzlu serum verirdik ve kendine gelirdi. Demek ki 50 yaşın üzerinde bunu bir disiplin haline sokmak lazım, belli saatlerde su içmek lazım. Gizli susuzluğun yeni tanımlanan kriterleri; Yüzde kızarma, baş ağrısı, halsizlik, gece rüyalarda okyanus görme, dere görme, su görme, sersemlik hali ve depresyon belirtileri. Bu sebeple 50 yaş üzerindeki kişiler özellikle su içmeyi alışkanlık haline getirmeli, susuz kalmayı beklememeli. ‘Benim vücudumda yeteri kadar su var mı, yok mu?’ Bunu kabaca anlamak için idrar rengine bakmak lazım. İdrar rengi açık olduğu sürece sıkıntı yok ama, koyulaştığı zaman susuzluk başlamış demektir” diye konuştu.