Vatan için mücadelede,
sosyal medya bunalımı!

Orman yangınlarıyla adeta vatan mücadelesi verilirken, toplumda kaosa neden olabilecek; sokağa dökebilecek sosyal medya paylaşımları yapılıyor.

Her kıvılcım…

Büyük faciya neden olabilir, ama pekçok ildeki orman yangınlarıyla da planlı bir eylemle karşı karşıya kalındığı düşünülüyor.

Böyle olaylar silsilesinde…

Nene Hatun’un, Kara Fatma’nın torunları kadınlarımız, yangınların söndürülmesi için alevlere meydan okuyarlar.

Bu şuur yaşanırken…

Ankara’daki fabrika yangınına ‘Ankara yanıyor’ ve Kahramanmaraş’ta atık tesis yangınına ‘Maraş yanıyor’ etiketleri açılıyordu.

Farklı ilçeleriyle…
Bursa da, böyle paylaşıldı.
Hatta…
Bir başka ülkede;

‘Drone’ yöntemiyle ormanlık alanlere ateş kümeleri atılmasına ait video da, Türkiye’deymiş gibi paylaşıldı.
Bilinçli, sağduyulu paylaşımlarla…

Bir kıvılcımın dahi fark edilmesi, ihbarda bulunmak ve dikkat çekilmek istenmesi, son derece önemli, hayati refleks oluşturuyor.
Böyle düşünürken…
Başka yerlerde de;
Kentlerin yandığını çağrıştırmak, toplumu devletin üzerine süren bir düşünceyi körüklüyor.

Tartışılması gereken;

Halen vatanın ciğerlerini yakmaya devam eden orman yangınlara karşı, devletçe ne derece hazırlık olup olmadığımızdır.

Öncelikle…

Türk Hava Kurumu, yangınların havadan söndürülmesi için kurulmuş bir teşkilat değildir, ama yangın söndürme görevini de sorumluluk kabul etmiştir.

Durum böyleyken…

THK Onursal Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, kurumun atanmış kayyım heyetini derhal görevden almalı ve süreci işletilen nihai bir yönetim dönemine geçirilmelidir.
Kurban derilerinden önceleri önemli gelir kaynağı eden kurum, tam yetkisinin elinden alınmasıyla da sendelemişti.

Maalesef…
Tabiatının, orman alanlarının zenginliğiyle bilinen Türkiye’de, tabiat yangınlarına yönelik güçlü teşkilat veya güçlü dönemsel hazırlık yok.
Yangınlar, bağrımızı yakarken…

Kızılay’dan cep telefonlarına 10 TL yardım çağrısı gelirken, böyle bir çağrının da, aslında Türk Hava Kurumu’ndan gelmesi beklendi.
Türkiye, insanıyla güçlüdür.
Ormandaki yangını söndürenlere bisikletiyle su götüren, ancak saran ve boğan alevlerde canını kaybeden çok genç vatandaşımızın ‘şehit’ sayılması gerektiğini düşünüyoruz.