Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ürdün Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Yurtdışında Yaşayan Ürdünlüler Bakanı Ayman Safadi ile ortak basın toplantısında konuştu.

Fidan, "Saldırılar bir an evvel durmalıdır. İsrail'in saldırısını en güçlü şekilde kınadık. Türkiye ve Ürdün olarak bölgede sükûnetin sağlanması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Türkiye ile Ürdün arasındaki ilişkilerin gelişmesi bölgemiz adına da yararlıdır. Sayın Bakan, değerli kardeşim Ayman'a ziyareti için tekrar teşekkür ediyorum" dedi.

TÜRKİYE-MISIR NORMALLEŞMESİ

Fidan, Türkiye-Mısır normalleşmesi hakkında, "Türkiye ve Mısır bölgelerinde güçlü iki kardeş ülkedir. Tarihi, coğrafi, kültürel, inanç bağlarından dolayı iki ülkenin birbirlerinden ayrı kalma lüksü yoktur. İki ülke Cumhurbaşkanlarının iradeleri ile birkaç yıl önce süreç başlatıldı. Başta istihbarat diplomasisi ile süreç yürütüldü. Son noktada Kasım 2022'de Doha'da iki Cumhurbaşkanı bir araya geldiler. Buradaki kararlarla Dışişleri Bakanları bir araya geldiler, konular ilerletildi. Bugünkü ortak kararla Mısır ve Türkiye olarak büyükelçilerimizi atıyoruz. Bu aşamada da normalleşmede önemli bir aşamayı geride bıraktık. Bundan sonra ilişkilerimiz bütün alanlarda büyük bir hızla ilerleyecek" dedi. 

Safadi ise, "Sayın Büyükelçi Murat Karagöz'ün vefatından dolayı baş sağlığı dilemek istiyorum. Her iki ülke yararına büyük çaba harcamıştı. Bir kez daha Sayın Bakan'a, ailesine baş sağlığı dilemek istiyorum.

Hayrete düşüren olay! Gökten balık yağdı Hayrete düşüren olay! Gökten balık yağdı

Türkiye ile ilişkilerimiz çok önemli. Bu ilişkiler sadece ortak çıkarlarımız için değil, bütün bölge için de çok önemli ve yararlıdır. Biz de bu ilişkileri artırmak için koordinasyonu artırmak istiyoruz" dedi.

Safadi, şöyle devam etti:

"Filistin'in saldırılarını ele aldık. Bu saldırılar öyle bir zamanda oldu ki, İsrail işgali meşrulaştırma çabalarına denk gelmekte. Toprakları istimlak etmekteler. Yasa dışı şekilde hem İslam hem Hristiyan varlıklarını ele geçirmeye çalışıyorlar. Filistin-İsrail görüşmeleri için çaba harcamamız gerekiyor.

Suriye konusunda siyasi, insani ve güvenlik sorunlarının çözümünü ele aldık. En fazla Suriyeli sığınmacı kabul eden iki ülkeyiz. Sığınmacıların şerefli şekilde ülkelerine dönmeleri konusunda desteklenmeleri ve hayatlarını kurmaları ve BM'ye bağlı diğer kurumların da çabalarının desteklenmesi gerekir. Sadece bizler ülkeler olarak değil, bütün kuruluşlar da bu konuda çaba harcamalı."