En önce başa yazalım. 
Eğer Gemlik Belediye Başkanı Uğur Sertaslan evlere şenlik bir basın toplantısı yapmasaydı böyle bir yazı yazmaya falan niyetim yoktu.
Lakin Sertaslan’ın basın toplantısında kendini savunmaya çalışırken kurduğu cümleleri birde ben yorumlamalıyım.
Yoksa Gemlik zeytininden yapılmış yağ kıvamındaki yazılar kafa karıştırıyor.
Başlığa da geleceğiz ama önce olan biteni hatırlayalım.
***
Evli ve 3 çocuğu olan belediye başkanı, genç bir hanımla tanışıp, âşık oluyor.
Gönlünü kaptırdığı bu hanıma bir ev tutuyor ve 1 yıl birlikte yaşıyor.
Kadın bir gün, “Hamileyim” diyor.
Başkan bunu duyunca, arkasına bile bakmadan kaçıyor.
Kadın günlerce, aylarca arıyor ama başkan kayıp.
Bu kadın, 3 ay önce çocuğunu doğuyor.
Belediye Başkanı ise daha çocuğunun yüzünü bile görmemiş.
Bu kadıncağız, kısa süre önce mahkemeye başvurup, babalık davası açıyor.
***
Böyle bir olay, baba belediye başkanı olmasa 3. sayfaya haber olur.
Baba belediye başkanıysa da, 1’e manşet, hatta sür manşet olur.
Çünkü ortada sıradan bir gönül ilişkisi yok.
Adam evli, 3 tane çocuğu var ve bir belediye başkanı.
Belediye başkanları, kendisine güvenilerek emanet edilen şehri, ilçeyi temsil etmeleri nedeniyle, ŞEHR-İ EMEİN (Şehrin GÜVENİLİR insanı) olarak anılmaktadır.
Yahu bu zat-ı muhterem, kendisine 3 çocuk doğuran, yıllarca aynı yastığa baş koyduğu karısını aldatmış, hem de zaaf ile bir kere falan değil, özel ev ev açıp, 1 yıl birlikte yaşamış, taa ki kadın, “hamileyim” diyene kadar yapmış bu işi.
Bunu yapan Gemlik’e ne yapmaz?
Ama hak, hukuk diye ortalığı inleten muhalif medyada ve bizim meşhuuur Bursa medyasının büyük kısmında tek satır haber yok.
Hepsi ölü taklidi yaptılar.
Efendim, özel hayatmış, gak, guk.
Hadi ordan.
Bill Clinton ABD Başkanıyken stajyer bir kızla, çocuk sahibi falan olmadan ilişki kurdu diye, tüm dünyada tefe konuldu, Oval Ofis’te olan biten, her şey tüm detayları ile dünyanın her yerinde yazılıp çizildi.
Yine çocuk sahibi olunmadan bir başka skandal ile CHP’nin Genel Başkanı Deniz Baykal, neredeyse dünyanın her yerinde tefe konuldu.
Uğur Sertaslan Clinton’dan da, Baykal’dan da önemli bir görevde mi?
***
Neyse, dün olayın kahramanı olan CHP’li Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan evlere şenlik bir basın toplantısı düzenleyince, maşallah bizim ölülerin hepsi diriliverdiler.
Hem de ne dirilmek…
Önce, olayın mağduru kadını yerin dibine gömdüler.
Meğer kadın kürtaj yapılması imkânsız hale gelmeden önce hamile olduğunu söylemeliymiş.
Mesele böylece hallolup gidecekmiş meğer!
Kalemşörlere bakın hele…
Önce deve kuşu gibi başlarını kuma gömdüler, başlarını kaldırınca da hedef gözetmeden saldırıverdiler.
Haaa, birde bu olayın haber yapılması çok ama çok ayıpmış!
Vay, vay, vaaay.
Yahu sözlüğe bir bakın bakalım, ‘ayıp’ teriminin karşılığında böyle mi yazıyor?
Okuyunca anlayacaksınız asıl ayıbı kimim yaptığını.
Sonra da aynaya bakmayı sakın ihmal etmeyin.
Ya Uğur Sertaslan hakkında ne yazdılar?
Hiiç canıım, sütten çıkmış ak kaşıkmış!
Pamuklara sarıp sevdiler.
Eee, ne de olsa Gemlik’in zeytini de, yağı da meşhur.
***
Onu bunu bırakın da, şimdi dürüst olun bakalım.
Bu kişi CHP’li Uğur Sertaslan değil de, AK Parti ve MHP’li bir belediye başkanı olsaydı ne yapacaktınız?
Bugün, “Aman canım ne var bunda, belediye zarar mı ettirilmiş sanki?” diyenler, size soruyorum soruyu.
Sertaslan iki ağladı sızlayıp, af dilenince, “Aman siyasi hayatına mal olmasın” diye yırtınanlara sesleniyorum.
Ne yapacaktınız böyle bir durumda?
Sahi, ya o mağdur kadın sizin bir yakınız olsaydı ne olacaktı?
Eşiniz, kardeşiniz, kuzeniniz olsa yine mi böyle yazıp, konuşacaktınız?
Hemencecik af edecek miydiniz yine?
“Aman siyasi hayatı bitmesin, istifa etmesin n’olur” mu diyecektiniz yine?
***
Şimdi gelelim sonuca.
Sayın Uğur Sertaslan’a düşen ilk iş, CHP’den istifa etmektir.
Tıpkı genç bir kızı whatsapp mesajları ile taciz ettiği iddia edilen Osmangazi İlçe Başkanı Metin Akyolcular’ın yaptığı gibi, O’ da derhal CHP’den istifa etmelidir.
Ya O, ne yaptı?
“Partim arkamda” dedi.
Tabii Uğur Sertaslan’a asıl yakışan ise Belediye Başkanlığından da istifa etmektir.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na düşen de, “Böyle bir olayın arkasında falan durmuyoruz. Konu yargıda sonuçlanana kadar Uğur Sertaslan’ın CHP üyeliğini askıya aldık. Belediye başkanlığından istifasını istedik. Yerine uygun bir arkadaşımızı önereceğiz” demektir.
Yoksa, “Bizim başkanlarımız çok dürüst” açıklaması güme gider.