Türkiye’de, sisteme dayalı ve erken seçim çağrısına aynı güçle karşı duran bir hükümet yapısı var, ama muhalefetin sert çıkış ve manevralarıyla da siyaset, oldukça ısındı.

Türk Siyaseti’nde;

Ekonomi politikası ve koşulları, icraatın önüne geçmiştir, ama AK Parti ise, hükümetiyle icraatı da yanına koyan anlayışı getirdi.

Durum böyleyken…

Yıllarca;

Türk Siyaseti’nin geleceğini, farklı mecralara taşıyan ekonomideki koşullar ise, yeniden gündem oluşturuyor.

Böyle derken..
Merkez Bankası’nın faizleri aşaya çekerken, kurların yükselmesine de anlam verilemeyen durum yaşanıyor.

TL’nin değer kaybına karşılık…

Büyük sermaye odaklarından sokaktaki vatandaşa kadar, sabit veya belirli bir vadeyle elinde parası olanın kur artışına neden olabilen dövize yönelmesi de, ayrıca tartışılmayı gerektiriyor.

Piyasalarda;

Dövüz kurları ve ithalatla doğrudan veya dolaylı ilgisi olmayan, üstelik yerli ve milli mallarda dahi, tuhaflık yaşanıyor.
Adeta;
‘Zam’ eylemi var.

…Ve!
Siyaseti, etkiliyor.

Bu süreçte…
Millet İttifakı’nı sürdüren CHP ve İYİ Parti’nin siyaseti ısındıran ve manevraların yürütüldüğü adımlar, erken seçim çağrısına dönüştü.

AK Parti; yatırım kredileri için düşük faiz isteyenlerin, Merkez Bankası’nın faizi aşağıya çekmesine eleştiride bulunmasına, tepki gösteriyor.
Ekonomide;
Son durum ve gidişat endişesi, muhalefetin eline koz veren durum oluştururken, iktidar, siyaset güreşininin minderine çekilmek isteniyor.

Açıkçası…
Siyaset, teyakkuzda!
Gelecek yıl;
Erken genel seçim veya genel ve yerel bir arada sandık başına gidileceğine dair olasılık, dolaşımda bulunuyor.

AK Parti’nin tek başına iktidarına güç veren MHP adına, Bursa’da enterasan bir açıklamalar yapıldı.
Siyaseten…

Dününe kıyasla;
Ülke menfaati gerekçesiyle iktidarın yanında yer alan MHP, özellikle İYİ Parti’nin etkisiyle rahat olamıyor.
Bursa’da;

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, MHP’nin illeri dolaşan programı için “Buralarda, vatandaşlarımızın sıkıntı ve şikayetlerini tespit ederek, muhataplarına ileteceğiz.” diyor.
Dolaşmaya gerek yok.

Muhataplarıyla;

Ankara’da sürekli beraberler ve genel başkanları düzeyinde periyorduk olarak da, bir araya geliniyor.

Türkiye’nin tüm illerinde;

Fırıncılar tarihin en zor dönemini yaşıyor, çünkü piyasadaki zamlarla da beraber, birkaç firmanın elindeki un üretimi piyasasında, fiyatlar uçtu.

Farklı illerde;

Ekmek fiyatlarına zamlara, ilgili komisyonlar nezdinde belediyeler tarafından da dahil olmak üzere, karşı duruşlar oluyor.

Un piyasasında;

Otomatik pilotla uçuluyor!
MHP’nin;

Bursa adına, hızlı tren meselesi başta olmak üzere, yerel medyada da tefrikaya dönen hayal kırıklığı için muhalefet konumu veya soyut milletvekilliği temsiliyle neler yapıldı veya yapılamadı?

Bursa’daki konuşmasıyla….

MHP Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu da, başbakanlığın sistemden kalkmasıyla ne değiştiğini ortaya atttı.
Sözlerinin devamıyla…
Vahapoğlu;  “Siyaset yoluyla kriz yaratmada iki metot var. Bir güvensizlik oyu, iki gen soru. Bu iki imkanyeni yönetim sistemiyle kalkmış oldu.” diyordu.
Ayrıca;
Artık3-5 oyla hükümetlerin yıkılamadığını belirten Vahapoğlu, “Devletin iki görevi var; bir güvenlik, iki refah. Bu ikisini sağladıktan sonra gerisinin çok önemi yok. Ellerindeki oyuncak alındığı için feryat ediyorlar.” ifadesini kullanıyor.
Epeydir;
Türkiye’de tartışmaya çekilen ekonomi gündeminin, refahın tartışılması anlamına geldiğini unutmayalım.
Vahapoğlu, siyasetin istikrarına bianen “Cumhuriyet tarihine bakıyoruz, 98 yıllık cumhuriyetin 66 tane hükümeti olmuş. Ortalama bir buçuk yıl etmiyor.” diye de konuşuyordu.

Hatırlatırsak;

AK Parti’nin hükümete ilk gelmesine neden olan erken seçime götüren, dönemin koailasyon hükümeti ortağı olarak, aynı MHP’nin kendisiydi.

Türkiye;

Tarihi büyük depremin fiziki ve ekonomik yaralarını sarmaya çalışırken, 2001’deki ekonomi krizine düşerken, MHP, erken seçim istedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Keles; Kocayayla’daki otağında otururken, erken seçime gidilmesinin kaçınılmaz olduğunu savunmuş ve böyle bir sürece girilmişti.