Başlığa bakıp, “Hoplalaa” diyenler olacaktır.

Öyle ya; İslamafobi, “İslam korkusu” anlamına geliyor.

Müslümanlara duyulan nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve kin beslemeyi ifade ediyor.

Yani bu anlayış akıl, mantık ve sağduyudan yoksundur.

İslamafobi denilince akla önce Batı ülkeleri geliyor.

Batı’da İslam’a ve Müslümanlara karşı öteden beri ön yargıyla yaklaşan bir kitle var.

11 tane haçlı seferinin düzenlenmesinde de aynı mantık dışı anlayış hâkimdi.

Batı’da bugün de aynı anlayışın uzantıları devam ediyor.

İslam dinini ve Müslümanları aşılayıcı yayınlar yapılıyor, Müslümanların inancını yaşamasının önüne geçilmek isteniyor.

Batı dünyası ağırlıklı olarak Hıristiyan’dır.

Bu nedenle, Müslümanlara ve İslam dinine karşı her ne kadar akıl dışı olsa da böyle tavır ve davranışlar sergilemelerini anlayabiliriz.

Ancak anlaşılması asıl güç olan Türkiye’deki İslamafobi’dir!

Müslüman bir ülkede, üstelik Müslüman olduğunu söyleyen insanların bu anlayışa sahip olmaları gerçekten tiraji komiktir.

Bu anlayış Türkiye’de 1940 sonrasında ortaya çıktı.

O yıllarda Kur’an öğrenmek yasaklandı, Ezan Türkçe okutuldu.

Demokrat Parti iktidarında Müslüman Türkiye’de Müslümanlara yapılan bu eziyet sona erdi.

Ama bu anlayış daha sonrada devam etti ve 28 Şubat sürecinde zirve yaptı.

AK Parti iktidarı ile bu süreç de bitirildi.

Ama o çarpık zihniyet bitip tükenmedi.

Çünkü bazıları, ısrarla Müslümanlara her fırsatta hakaret etmeyi marifet kabul ediyorlar.

Bunu kimi zaman laiklik kisvesi, altında, kimi zaman özgürlük kılıfına sığınarak sürdürüyorlar.

Bu zihniyet, “İslamcılar” diye bir sıfat türetti.

Türettikleri bu sıfatın ardına sığınıp, her fırsatta yine saldırıyorlar İslam dinine ve Müslüman kimliğini açığa çıkaranlara.

Yani, “Bizim İslam dini ve Müslümanlar ile bir derdimiz yok. Biz İslamcılarla uğraşıyoruz” demeye getiriyorlar.

Sonra da dinini yaşayan veya dini hassasiyetlerini açığa çıkaranlara saldırıyorlar, hakaret ediyorlar.

İslami hassasiyetleri olan siyasetçilere her türlü hakareti yapıyorlar mesela.

Bu saldırılardan Cumhurbaşkanı Erdoğan en çok nasibini alanlardan biri oluyor.

Sosyal medyadan, buldukları ekrandan, gazete köşesi veya sütunlarından İslam dinine ve/veya Peygamberimize, inancını yaşayan siyasetçilere veya gözlerine kestirdikleri kişilere dil uzatıyorlar.

Güya yobazları eleştiriyorlar.

Oysa asıl dertleri İslam dini ve Müslümanlar olduğu gün gibi ortadadır.

Dedik ya, Batı’da Hıristiyanlık inancı hâkim.

Bu açıdan yaptıklarını anlarız.

Ama Müslüman olduğunu söyleyenlerin yaptıklarını neyle izah edeceğiz?