Bizler hafta sonu kısıtlamasını hangi şehrin hangi otelinde geçirsek diye düşünerek seyahat sitelerindeki en ucuz tatili kovalarken ya da evlerimizin penceresine damlayan kar tanelerinin fotoğrafını çekip İnstagram’da paylaşmak için en iyi ışığı yakalarken, evlatlarını kaybeden anneler de gözyaşı damlalarını sildi bu hafta…

Hayat herkese adil davranmıyor ne yazık ki… Bu ülkenin kanayan yarası olan bir gerçek var maalesef. 30 yılı aşkın süredir bu ülke terör belasıyla uğraşıyor. Ve inanıyorum ki köklerinin kurutulmasına az bir zaman kaldı.

13 askerimizin Gara’da şehit edilmesinin ardından geride kalan gözü yaşlı anne, kalbi paramparça bir eş ve öksüz kalan çocuklar… İnsanların acılıyken ne dediğini bilememeleri kadar olayın dışında kalanların da bir o kadar ne dediğini bilmeleri gerekir. Ağızdan çıkanın kulağın duyması gerekir. Peki neyden bahsediyorum?

Türk Tabipleri Birliği’nin taziye mesajında kullanmış olduğu ifadelerden bahsediyorum.

Görseli de paylaşıyorum.

“Gare’de yaşamını yitirenlerin kederli ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyor, acılarını paylaşıyor ve 13 yurttaşımızın sağ salim kurtarılamaması nedeniyle de çok üzgün olduğumuzu belirtiyoruz.’’

Bir dakika…Anlamadık sanki değil mi? Orada bir cümle mi var kafamıza yatmayan? ‘’13 yurttaşımızın sağ salim kurtarılamaması’’ mı yazıyor? Nasıl olur da devleti bir terör örgütüne karşı küçük düşürmeye yönelik cürette bulunursunuz? ‘Kurtarılamaması’ ifadesini ne amaçla kullanıyorsunuz? Gerçekten özellikle şu koronavirüs salgın sürecinde tarih yazan sağlık çalışanlarının temsilcileri ya da bağlı oldukları birlik siz misiniz? Tabi ki değilsiniz. Adınızda birlik var siz ayrımcılık yapıyorsunuz.

‘Ne var canım bunda?’ diyenleriniz de olacaktır elbet. Bu açıklamayı yapan Türk Tabipler Birliği Odası Başkanı sözüm ona acısını dile getirirken, sanırım ağzından çıkanı kulağı duymamış. Dijitalleştirmek daha doğru olacaktır. Elinin yazdığını gözü görmemiş diyelim biz ona…. Niyeti, hedef okunu direkt olarak PKK’ya atmak yerine, devlete döndürmek değildir belki ama bu ülkenin Tabipler Birliği Başkanı kimliğiyle yapılan her açıklamanın farklı yere çekilebileceği ön görüsünde olup, yanlış anlamalara mahal vermeyecek akla da sahip olması gerekir.

Ve ben bu paylaşımı gördükten sonra merak ettim ve Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan’a ulaştım. Türk Tabipler Birliği’nin açıklamasını sordum. Ve bana “Bunu bana değil kendilerine sorun” dedi. Devamında da Bursa Tabip Odası olarak aynı konuyla ilgili yaptıkları açıklamanın ardından aldıkları eleştirileri anlattı.

Açıklamada terör örgütü ibaresini neden kullanmadıkları yönünde eleştirildiklerini söyledi ve şu savunmayı yaptı: “Adını neden geçirip de onları yücelteyim ki? Neden reklamlarını yapayım? Bugün A örgütü yapar yarın B örgütü sonraki gün C… Biz her türlü teröre karşıyız. İsim beyan ederek niye yücelteyim, bizim için asıl olan insan sağlığıdır.’’

Açıkçası Alparslan Türkkan’ın bu sağ duyulu açıklamasına ikna oldum.