Tokat merkeze bağlı Çat Beldesi Uluseki yaylasında hayvancılık yapan Süleyman Yıldırım’ın 6 çocuğundan en küçüğü olan Süleyman Asaf Yıldırım geçtiğimiz gün 18.30 saatlerinde kayboldu. Ağılın yakınlarında kaybolan küçük çocuğu bir süre kendi imkanları ile arayan aile sonuç almayınca durumu jandarmaya bildirdi. Olay yerine sevk edilen Jandarma ve AFAD ekipleri gece boyunca arama çalışmalarını sürdürdü. Arama kurtarma ekiplerinin yanı sıra belde sakinlerinin de katıldığı arama çalışmaları aralıksız devam edildi.

Sabahın ilk ışıkları ile birlikte jandarma tarafından ormanlık alan drone ile tarandı. Vatandaşlarında katıldığı arama çalışmalarında bir ize rastlanmadı. Bölgeye komando ekipleri sevk edilirken arama çalışmalarının kapsamlı bir şekilde sürdürülmesi planlanıyor.
Arama çalışmalarını endişe ile izleyen baba Süleyman Yıldırım, en son oğlunu ahırın önünde gördüğünü söyledi. Kaybolduğunu fark ettiklerinde arama çalışması yaptıklarını belirten Yiğit, “Aradık bulamayınca jandarmaya haber verdik. Şüphelendiğimiz kimse yok. Küçük çocuğa kim ne yapacak?” diye konuştu.

Annenin korkutan şüphesi

Tokat merkeze bağlı Çat beldesi yakınlarındaki Seküdağ Yaylası'nda hayvancılıkla uğraşan Süleyman-Sema Yıldırım çiftinin 6 çocuğundan 1,5 yaşındaki Süleyman Yıldırım’ı arama çalışmaları devam ediyor. Bölgede AFAD, jandarma ve UMKE ekipleri tarafından arama yapıyor. Tokat Jandarma Özel Hareket Tabur Komutanlığı ekiplerinden 'Boralar' bölgede arama çalışmalarına katıldı. Yurt dışı ve Türkiye genelinde pek çok terör operasyonunda görev alan 'Boralar' ormanlık alanda kapsamlı arama çalışmasına devam ediyor.

Yırtıcı hayvan şüphesi

Anne Sema Yıldırım, oğlunun ağılın önünde oynarken bir anda kaybolduğunu ifade ederek, “Ben eşimle birlikte ağılın içindeydim çıktığımda çocuk yoktu. Yaylaya dün yeni getirmiştim. Yarım saat sürdü veya sürmedi kapının önündeki çocuk nereye gidebilir? Dağları aradık bulamadık, dolaşmadığımız yer kalmadı, bulamadık. Artık aklıma yırtıcı bir hayvanın kaçırmış olabileceği geliyor” dedi.
Anne Yıldırım yaşadığı üzüntüyü dile getirerek, "Mavi kapüşonlu bir badisi vardı, beyaz bir pijaması ile ayakkabısı vardı. Yazın çocuk yaylada duruyordu ama ben yeni getirmiştim. Çocuğum elli ayaklı afacan bir çocuktu. Bir yere gitmiş olsa bile fazla uzaklaşmaz, yorgundu zaten. Bir kenara yatardı böyle olmaması lazımdı. Yanında kimse yoktu. Şüphelendiğim yabancı kimse yoktu yaylada" diye konuştu.