TFF 1. Lig’in 29. haftasında Keçiörengücü deplasmanında alınan 1-0’lık mağlubiyetin ardından yeşil-beyazlı kulübe veda eden Selçuk Erdoğan, bir veda mektubu paylaştı. Erdoğan, Bursaspor’a şu sözlerle veda etti:

"Bursaspor’daki sportif direktörlük görevimden bugün itibariyle ayrılmış bulunmaktayım. Sezon başından bu yana yoğun uğraş ve emek verdiğimiz bu süreçte futbolun doğası gereği çok fazla inişler ve çıkışlar yaşadık. Elimden geldiğince, gücüm yettiğince, imkânlar çerçevesinde kulübün maddi ve manevi menfaatlerini korumak için mücadele ettim. Bursaspor camiasına, özellikle Bursa Atatürk Stadı’nda çıktığım maçlardan dolayı, hayranlıkla ve sevgiyle bakan biri olarak kulübün son birkaç yılda yaşadığı durumlardan dolayı son derece üzgünüm. Maalesef, futbolun doğası gereği oyunda süreçlerden çok sonuçlar değerli. Ligin son haftalarında takımın yaşadığı performans durumundan dolayı kendimi fazlasıyla sorumlu hissediyorum. Sezon başından bu yana hedef birliği yaptığımız, bana güvenip sorumluluk veren Sayın Başkan Mesut Mestan’a, kıymetli yönetim kuruluna, İbrahim Üzülmez ve ekibine, Musa Öztürk ve Coşkun Özdemir’e, takım için yoğun mesai harcayan Dr. Gökhan Özhan ve değerli sağlık ekibine, kulübün emektar çalışanlarına, altyapı direktörü Koray Tanrıverdi ve Vakıfköy ailesinin tüm üyelerine, Hakan Cenkçiler ve futbol okulunun emekçilerine, bu süreçte kulübe katkı veren ve iyi niyet gösteren Büyük Bursa’nın önde gelenlerine, gece gündüz demeden hiçbir çıkar gözetmeksizin Bursaspor armasının peşinden koşan tüm Bursaspor severlere ve sezon başından bu yana Bursaspor’u en iyi şekilde temsil etmeye çalışan oyuncu kardeşlerime teşekkür ederim.

Mesleğin kaderinde eleştiri fazlasıyla var ve beraberinde futbol da yorum oyunu. Görev aldığım süreçte eleştirilere hep açık oldum fakat ithamlar, suçlamalar ve buna benzer durumların da vicdana sığmadığına inanıyorum. Kalemlerinden sürekli zifir akan birkaç zat-ı muhteremin kesintisiz şekilde yaptıkları suçlamaları doğrudan ya da dolaylı, yazılı ya da sözlü herhangi bir şekilde kanıtlamaları halinde çok sevdiğim futbolun içinde yer almayacağıma dair söz veriyorum. Peki, bu büyük camiayı amaç değil de araç, sevgi kapısı değil de çıkar kapısı olarak gören ve yıllardır zarar veren o isimler çeyrek gramlık vicdanlarıyla yüzleşebileceklerinin sözünü verebiliyor mu? Yıllardan beri alıştıkları düzeni bozduğum ve dik durduğum için bunları yaşadığımın farkındayım. Camialar esastır ve her ne olursa olsun kul kaderini yaşar. Bursaspor camiasının sevgi, birlik ve beraberlikle çok önemli işlere imza attığı gibi kalan dönemde de şampiyon olduğu lige aynı inanç ve birliktelikle döneceğine inancım sonsuzdur. Bursaspor’un büyüklüğü değişmez."