Aile Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, kadına karşı şiddetle mücadele kapsamında futbol kulüplerinin kadın yöneticileriyle Kulüpler Birliği’nde bir araya geldi. Gerçekleştirilen toplantıya Kulüpler Birliği Başkan Yardımcısı Mecnun Otyakmaz, Kayserispor Başkanı Berna Gözbaşı Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Simla Türker Beyazıt, Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi Dilek Kutlu ve Trabzonspor Yönetim Kurulu Üyesi Eda Lermi Zorer katıldı. Toplantıda kadına karşı şiddetle mücadele kapsamında bir konuşma yapan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, bugün hem Türkiye’nin hem de dünyanın en büyük sorunlarından biri olan kadına yönelik şiddetle mücadelede "Kadına şiddete dur de’ kampanyası için bir araya geldiklerini ifade ederek, “Buraya katılarak şiddete karşı kararlı bir tavır ortaya koyan spor kulübü temsilcilerimiz başta olmak üzere hepinize teşekkür ediyorum. Sözlerime başlamadan önce geçtiğimiz hafta sonu Süper Lig’de şampiyonluğunu ilan eden Medipol Başakşehir Spor Kulübümüzü tebrik ediyorum. Sporcularımızın başarının arkasında uzun ve disiplinli çalışma, karda kışta, yağmurda çamurda yılmadan sürdürülen mücadele, takım ruhu, yardımlaşma ve daha iyiyi başarma azmi yatıyor. Biz bunu şiddete karşı da bir sinerji yakalayarak kadına şiddete karşı mücadelemizde daha güçlü bir çıtaya ulaştırabilelim. Sporun, futbolun, milyonlarca taraftarı var ve cezbeden yanı da ekip ruhu. İki takımın oyuncularının sahaya çıkması ve centilmence mücadeleye şahit oluyoruz. Ama hayata baktığımız zaman maalesef centilmence bir hayat iletişim sahası bulamıyoruz" dedi.

"Huzurlu, mutlu bir toplumu hep beraber inşa edebiliriz"

Futbolcuların özellikle gençler tarafından birer rol model olduğunu vurgulayan Bakan Selçuk, "Futbolcuların ailelerine tavırları, duruşları hayata ailelerine çocuklarına olan yaklaşımları gençlerimizi de etkiliyor. Biz de bu nedenle bu kampanyayı çok önemsiyoruz. Spordaki ahlakı duruşu şiddete karşı duruşu aile hayatlarımızda da sergilersek huzurlu mutlu bir toplumu hep beraber inşa edebiliriz. Maalesef kadına yönelik şiddet, bugün istisnasız her coğrafyada bir insan hakları sorunu olarak devam ediyor. Şiddet, gelişmiş ya da gelişmemiş ülke ayrımı yapmıyor. Hepsi mücadele etmeye çalışıyor. Şiddet kimden nereden gelirse gelsin şiddet insanlığa ihanet. Hiçbir çeşidi, hiçbir gerekçeyle kabul edilemez. Şiddet bir güç değil aksine güçsüzlük, acizlik göstergesidir. Dünyada her yıl yaklaşık 1,4 milyon insan, şiddet sebebiyle hayatını kaybediyor. Dünyada her üç kadından biri yaşamının herhangi bir döneminde şiddete maruz kalıyor. Ve her 10 şiddet mağdurundan yalnızca biri kolluk birimlerine başvuruyor ya da başvurabiliyor. 9 şiddet mağduru hiçbir kolluk kuvvetine başvurmamış. Ülkemize önemsiyoruz. Koruyucu önlemeler alıyoruz.

Şiddetle mücadele 4 önemli aşama var. Bunlardan biri koruyucu önemler, önleyici tedbirler, kovuşturma safhası ve politika geliştirmek. Her safhanın ayrı önemi var. Yaptığımız araştırmalar sonucunda son 18 yılda kadın cinayetleri konusunda kadına karşı şiddet konusunda bir azalma görüyoruz. 2020 yılının ilk 6 aylık döneminde kadın cinayetlerinde, geçen yılın aynı dönemine göre %34 oranında düşüş sağlandığını görüyoruz.

Bu yılın Haziran ayı ile geçen yılın aynı dönemi mukayese edildiğinde ise kadın cinayetlerinde %18 oranında azalış var. Bizim için her can kıymetli. Azalmalar olsa dahi bir istiyoruz ki bir tek canımızı kaybetmeyelim. Uluslararası verilerle kıyasladığımızda ABD’de 1 milyonda 21 kadın, kadına şiddetten dolayı vefat ediyor. Bu oran Hindistan’da 19, Arjantin’de 13, Kore’de 9. Türkiye ise milyonda 5-6 arasında seyrediyor. Bizim amacımız rakamı en düşük seviyeye indirebilmek. Bunu da kadın erkek ayrımı yapmadan yapmayı önemsiyoruz. Şiddete uğrayan kadın olsun erkek olsun toplumun her kesimine devlet aracılığı ile koruyabilmek" diye konuştu.

"Pınar Gültekin davasına müdahil olacağız"

"Bir ülkeyi, bir toplumu büyütmenin en önemli yolu hiç kuşkusuz sağlıklı aileler inşa etmek olduğuna inanıyoruz" diyen Bakan, Zehra Zümrüt Selçuk sözlerine şöyle devam etti:

"Ailenin muhafazası ise kadının da ve erkeğin de huzurundan geçiyor. Sorunlarının çözümü de kadının erkeğin karşılıklı iletişim kurabilmesinden geçiyor. Kadının ve erkeğin huzuru ailenin huzurunu da temin edebildiğimizde toplumun huzurunu sağlayabileceğiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Hükümet olarak da bakanlık olarak da 18 yıldır bunun temini için çalışıyoruz. Her zaman güçlü aileler güçlü toplumu inşa ediyor. Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında çalışmalarımızı; Mevzuatın Uygulanması, Şiddet Mağdurlarının Korunması ve Desteklenmesi, Toplumsal Farkındalık ve Bilinç Yükseltme, Araştırma ve Veri Entegrasyonu olmak üzere 4 temel eksen üzerinde yürütüyoruz.

Mevzuatın etkin kullanımı sayesinde bugüne kadar ciddi bir mesafe kaydettik. Biz diyoruz ki her zaman daha iyisi daha güzeli mümkün. Yasalar da kanunlar da her daim güncellemelere açık. Hukuki metinleri de ihtiyaçlar doğrultusunda güncelliyoruz. 6284 sayılı Kanun kapsamında bakanlık olarak kamu davalarına müdahil olup, hukuki süreci her safhada takip edebiliyoruz. Emine Bulut davasında, geçtiğimiz gün canımızı yakan Pınar Gültekin davasındaki rolümüz bunun net bir örneğidir. Gültekin davasına müdahil olacağız.

Diğer bir çalışma alanımız ise mağdurların kurumsal hizmetlerimiz vasıtasıyla koruması ve desteklenmesi. Bu anlamda, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerimiz (ŞÖNİM) ve Kadın Konukevlerimiz önemli bir görevi ifa ediyorlar. ŞÖNİM’lerimiz şu an bütün illerimizde faaliyetlerini sürdürüyorlar. 145 tane de kadın konukevimizle biz kadınlarımıza çocuklarımıza ve erkeklerimize hizmet ediyoruz.

Burada özellikle şu yanlış algıyı düzeltmek isterim. İnsanlar ŞÖNİM’lerin yalnızca kadınlara hizmet verdiğini sanıyor ancak doğru değil. Merkezlerimiz, erkeklere ve çocuklara da, kısacası şiddet mağduru tüm bireylere hizmet veriyor. Kadın konukevlerimiz de nicelik ve nitelik olarak kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalarımız hali hazırda devam ediyor."

"KADES mobil uygulamasını destekliyoruz"

Aile Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, KADES (Kadın Destek Sistemi) mobil uygulamasını desteklediklerini ifade ederek, "Kadınlarımız bu uygulama ile de kadınlarımız ihbarda bulunup polise hemen ulaşabiliyorlar. Ayrıca, Alo 183 hattımız aracılığı ile de kadınlarımıza rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmeye devam ediyoruz.

Adalet Bakanlığımız (UYAP) ve Emniyet Genel Müdürlüğümüz (POL-NET) ile veri sistemi entegrasyonunu tamamladık. Diğer kısmaları da entegre ederek bilgi akışını daha hızlı şekilde yapıyoruz. Kadına yönelik şiddeti bitirmek istiyorsak, bütün kurumlarımızın bu mücadeleye destek vermesi gerekir. Tüm kamu kurumları, özel sektör, sivil toplum kuruluşları, akademi ve medya olarak el vermesi lazım. Medyanın çok büyük önemi var. Kadına şiddetle ilgili olan bütün durumların haber dilini yansıtmaları bile ondan sonraki karşılaştığımız şiddet vakaların seyrini çok değiştiriyor. Medyaya çok büyük sorumluluk düşüyor.

Bu doğrultuda; Bakanlığımız, Adalet, İçişleri, Millî Eğitim, Sağlık Bakanlıklarımız ve Diyanet İşleri Başkanlığımız ile bir araya gelerek ilk defa 75 maddelik kapsamlı bir planı hazırladık. 2020-2021 yıllarını kapsayan Koordinasyon Planımızı Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi’nin teşrifleri ile geçtiğimiz yıl 25 Kasım’da imzaladık.

Şu an plan kapsamındaki hedeflerimizden olan; Kadına yönelik şiddet olaylarına dair risk analiz modülümüzü geliştiriyoruz. Modül aynı zamanda, şiddete tekrar maruz kalma ya da can güvenliği tehlikesi yüksek olan mağdurları zamanında tespit etmek için kullandığımız bir sistem olacak. Yakın zamanda pilot analizlerine başlamış olacağız.

Kadın yönelik şiddetle mücadele de toplumsal bir farkındalıkla amacına ulaşabilir.

Yine Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi öncülüğünde, Koordinasyon Planımız ile birlikte Mercan Seferberliğini başlattık. Kadına yönelik şiddetle mücadele etmekle beraber, kadınlarımızın kendi hikâyelerini yazabilmeleri için fırsatlar sunmayı, annelik rolünü güçlendirecek politikalar geliştirmeyi, karar alma mekanizmalarında daha fazla yer almalarını sağlamayı, sosyo-ekonomik açıdan güçlenmelerini desteklemeyi (eğitim / sağlık / istihdam / girişimcilik) hedefledik.

Kadına şiddetle mücadelede asıl konuşması gerekenlerin erkekler olması gerektiğini düşündük. Bu meselede kadınlar kadar eşlerine, kadınlara, kız çocuklarına iyi davranan erkekler zedeleniyor. Çünkü bir caninin yaptığı yüzünden bütün bir erkekler itibar kaybına uğruyorlar. Hâlbuki bu kesim de çok azınlıkta. Bu nedenle erkeklerin de tavır alması gereken bir durum. Bu süreçte kadına şiddete dur diyen erkeklerin olması bu mücadelede kadın erkek demeden bu mücadelede daha başarılı olması için olmazsa olmazlardan birisi.

Nihai gayemiz tek bir insanın dahi şiddete kurban gitmemesi. Bunun için tüm kamu kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin destek vermesi gerekiyor. Şiddetin ideolojiler üstü, siyaset üstü bir konu olması. Konunun ideolojik yaklaşılması, şiddete uğrayanın kimliği üzerinden tavırlar değişiyor. Ancak, mağdur mağdurdur.

Yine maalesef, birkaç gün önce, Muğla’da Pınar Gültekin, gencecik bir kızımızı kaybettik. Kim bilir onun geleceğe dair ne hayalleri, ne umutları vardı. Kederli ailesine başsağlığı diliyorum. Diğer kadın cinayetlerinde olduğu gibi bu cinayeti de şiddetle lanetliyoruz. Yiten can bizim canımız. Bakanlık olarak davaya müdahil olacağız. Katilin en ağır cezayı alması için hukuki süreci yakından takip edeceğiz.

Şiddet daima kırmızı çizgimiz olmalı. Bu eksikliğimizin faturasını toplum olarak ödüyoruz. Bu vesileyle bir kez daha tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızı, STK’larımızı, kanaat önderlerimizi, siyasi partilerimizi ve tüm vatandaşlarımızı “Kadına Şiddete Dur De”meye davet ediyorum.

Farkındalığın arttırılması ve yediden yetmişe tüm bireylerin bunu hayat düsturu haline getirmesi önemle vurguluyorum. 25 Kasımlarda kadına şiddete yönelik mücadelemizi devam ettiriyoruz. Bugün kulüpler birliğinin bu mücadelesi bu anlamda önemli. Sadece 25 Kasımda şiddet olmuyor. Hayatın her anında şiddetle karşı karşıyayız Bu anlamda toplumsal şuuru yükseltmemiz gerekiyor.

Şiddetle bir gün değil, her gün mücadele edelim! Diyorum. Şiddete hep beraber dur diyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Mecnun Otyakmaz: “Kulüpler Birliği olarak saha içinde ve dışında projeler üretiyoruz”

Kulüpler Birliği Başkan Yardımcısı Mecnun Otyakmaz, toplantıda yaptığı konuşmada, “Bugün ilk defa bu salon böyle güzel bir hale geliyor. Sizleri burada ağırlamaktan çok memnun olduğumuzu belirtmek isterim. Son günlerde istemediğimiz halde gündemimize gelen kadına şiddet konusunda Kulüpler Birliği olarak hissettiğimiz sorumluluk bilinciyle başta bakanımız olmak üzere destekleriyle bu projeyi hayata geçirdik. Kulüpler Birliği olarak saha içinde olduğu gibi saha dışında da bir takım projeler üretiyoruz” dedi.

Berna Gözbaşı: "Bu mesajı futbol üzerinden duyurmalıyız"

Kadına karşı şiddetle mücadele kapsamında gerçekleştirilen toplantıda söz alan Kayserispor Kulübü Başkanı Berna Gözbaşı ise, “Süper Lig’in tek kadın başkanı olarak, bunun da ne kadar süreceğini bilmiyorum. Toplumun iletişimde futbol camiasına girdiğim zaman her kesime ne kadar dokunduğunu içine girince anladım ve şiddet olayları arttıkça bir kadın olarak biz kadın kadına kadın meselelerini çok fazla konuşuyoruz. Aslında konuşmamız, iletmemiz gereken çocuklar olabilir. Toplumun tamamına vermemiz gereken kadın sorunlarını kendi aramızda çok konuştuğumuzu fark ederek futbol camiası içine girince bu mesajı neden futbol üzerinden duyurmuyoruz dedik. Bu fikri diğer bütün kulüp başkanlarına sorduk hızla olumlu yaklaştılar ve konuyu değerli bakanımıza iletme kararı aldık. Kendisi randevu talebimize çok hızlı döndü ve bu konuyu açtık. Konuyu açtığımız anda bu konunun toplumdaki tüm şiddete karşı olmamız gerektiğini konuştuk. Biz öncelikle kadına şiddetle başlayıp proje proje ilerlemesine karar verdik” şeklinde konuştu.

Konuşmanın ardından Kayserispor Başkanı Berna Gözbaşı, Bakan Selçuk’a plaket takdim etti.